Yunus(A.S.)
-
6:86
İsmail'i, Elyesa'yı, Yunus'u ve Lut'u da (hidayete eriştirdik ve nübüvvetle görevlendirdik). Onların hepsini âlemlere (ülkelerindeki ve yeryüzündeki kimselere) üstün kılıverdik.
-
6:87
Babalarından, soylarından ve kardeşlerinden, (iyilik ve istikamet ehlinden) kimini de (bunlara kattık); onları da seçtik ve dosdoğru yola yöneltip-ilettik.
-
10:98
Ama keşke (bari azap geldiği sırada) iman edip imanı kendisine yarar sağlamış -Yunus kavminin dışında- bir ülke (daha) olsaydı ya! (Fakat yoktur. Sadece Ninova halkı) Onlar (isyan ve tuğyanlarının ardından içtenlikle) iman ettikleri zaman, dünya hayatında onlardan aşağılatıcı azabı kaldırdık ve onları belli bir zamana kadar yararlandırdık.
-
21:87
“Zün-nûn” Balık sahibi (Yunus'u da an ki); hani o, (Musul Ninova’daki isyankâr kavmine) kızmış vaziyette (görev bölgesini izinsiz terk edip) gitmişti ki; bundan dolayı kendisini sıkıntıya düşürmeyeceğimizi zannetmişti. (Okyanus altındaki ve dişsiz balina cinsinden bir balığın karnındaki) Karanlıklar içinde: “Allah’ım Senden başka ilah yoktur, Sen Yücesin, gerçekten ben (nefsime) zulmedenlerden oldum” diye yalvarıp seslenmişti.
-
21:88
Bunun üzerine duasına icabet ettik ve onu üzüntüden kurtarıverdik. İşte Biz, iman edenleri böyle kurtarıp (sahipleniriz.)
-
37:139
Şüphesiz Yunus da gönderilmiş (elçi)lerdendi (peygamber olarak atanmıştı).
-
37:140
Hani bir zaman o, (görev bölgesinden izinsiz ayrılıp) yüklü bir gemiyle kaçmıştı.
-
37:141
Böylece (gemi ağırlığından batmasın diye denize atılacak olanı belirlemek üzere çekilen) kur'aya katılmıştı da, kaybedenlerden olup çıkmıştı.
-
37:142
Derken onu (dişsiz balina cinsi bir) balık yutmuştu, (zaten) o (görev yerini izinsiz terk etme hatasından dolayı) kınanmıştı (diye böyle bir sıkıntıya uğramıştı.)
-
37:143
Eğer (Allah'ı çokça zikredip) tesbih edenlerden olmasaydı;
-
37:144
Onun (balığın) karnında (insanların) dirilip-kaldırılacakları güne kadar (öylece) kalakalırdı.
-
37:145
Sonunda (Hz. Yunus; çıplak, perişan ve) bitkin bir durumdayken onu (çıkarıp) açık bir yere (sahile) attık.
-
37:146
Ve üzerine, sık-geniş yapraklı (kabağa benzer) türden bir şecer (gövdeli bitki) yetiştirip (onu sakladık).
-
37:147
(Ardından tekrar) Onu yüz bin veya (sayısı) daha da artan (bir topluluk)a (Musul Ninova halkına peygamber olarak) yolladık.
-
37:148
Nihayet ona iman ettiler, Biz de onları bir süreye kadar (dünyada barındırıp) yararlandırdık.
-
6:86
وَاِسْمٰع۪يلَ وَالْيَسَعَ وَيُونُسَ وَلُوطًاۜ وَكُلًّا فَضَّلْنَا عَلَى الْعَالَم۪ينَۙ
İsmail'i, Elyesa'yı, Yunus'u ve Lut'u da (hidayete eriştirdik ve nübüvvetle görevlendirdik). Onların hepsini âlemlere (ülkelerindeki ve yeryüzündeki kimselere) üstün kılıverdik.
-
6:87
وَمِنْ اٰبَٓائِهِمْ وَذُرِّيَّاتِهِمْ وَاِخْوَانِهِمْۚ وَاجْتَبَيْنَاهُمْ وَهَدَيْنَاهُمْ اِلٰى صِرَاطٍ مُسْتَق۪يمٍ
Babalarından, soylarından ve kardeşlerinden, (iyilik ve istikamet ehlinden) kimini de (bunlara kattık); onları da seçtik ve dosdoğru yola yöneltip-ilettik.
-
10:98
فَلَوْلَا كَانَتْ قَرْيَةٌ اٰمَنَتْ فَنَفَعَهَٓا ا۪يمَانُهَٓا اِلَّا قَوْمَ يُونُسَۜ لَمَّٓا اٰمَنُوا كَشَفْنَا عَنْهُمْ عَذَابَ الْخِزْيِ فِي الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَمَتَّعْنَاهُمْ اِلٰى ح۪ينٍ
Ama keşke (bari azap geldiği sırada) iman edip imanı kendisine yarar sağlamış -Yunus kavminin dışında- bir ülke (daha) olsaydı ya! (Fakat yoktur. Sadece Ninova halkı) Onlar (isyan ve tuğyanlarının ardından içtenlikle) iman ettikleri zaman, dünya hayatında onlardan aşağılatıcı azabı kaldırdık ve onları belli bir zamana kadar yararlandırdık.
-
21:87
وَذَا النُّونِ اِذْ ذَهَبَ مُغَاضِبًا فَظَنَّ اَنْ لَنْ نَقْدِرَ عَلَيْهِ فَنَادٰى فِي الظُّلُمَاتِ اَنْ لَٓا اِلٰهَ اِلَّٓا اَنْتَ سُبْحَانَكَۗ اِنّ۪ي كُنْتُ مِنَ الظَّالِم۪ينَۚ
“Zün-nûn” Balık sahibi (Yunus'u da an ki); hani o, (Musul Ninova’daki isyankâr kavmine) kızmış vaziyette (görev bölgesini izinsiz terk edip) gitmişti ki; bundan dolayı kendisini sıkıntıya düşürmeyeceğimizi zannetmişti. (Okyanus altındaki ve dişsiz balina cinsinden bir balığın karnındaki) Karanlıklar içinde: “Allah’ım Senden başka ilah yoktur, Sen Yücesin, gerçekten ben (nefsime) zulmedenlerden oldum” diye yalvarıp seslenmişti.
-
21:88
فَاسْتَجَبْنَا لَهُۙ وَنَجَّيْنَاهُ مِنَ الْغَمِّۜ وَكَذٰلِكَ نُنْجِي الْمُؤْمِن۪ينَ
Bunun üzerine duasına icabet ettik ve onu üzüntüden kurtarıverdik. İşte Biz, iman edenleri böyle kurtarıp (sahipleniriz.)
-
37:139
وَاِنَّ يُونُسَ لَمِنَ الْمُرْسَل۪ينَۜ
Şüphesiz Yunus da gönderilmiş (elçi)lerdendi (peygamber olarak atanmıştı).
-
37:140
اِذْ اَبَقَ اِلَى الْفُلْكِ الْمَشْحُونِۙ
Hani bir zaman o, (görev bölgesinden izinsiz ayrılıp) yüklü bir gemiyle kaçmıştı.
-
37:141
فَسَاهَمَ فَكَانَ مِنَ الْمُدْحَض۪ينَۚ
Böylece (gemi ağırlığından batmasın diye denize atılacak olanı belirlemek üzere çekilen) kur'aya katılmıştı da, kaybedenlerden olup çıkmıştı.
-
37:142
فَالْتَقَمَهُ الْحُوتُ وَهُوَ مُل۪يمٌ
Derken onu (dişsiz balina cinsi bir) balık yutmuştu, (zaten) o (görev yerini izinsiz terk etme hatasından dolayı) kınanmıştı (diye böyle bir sıkıntıya uğramıştı.)
-
37:143
فَلَوْلَٓا اَنَّهُ كَانَ مِنَ الْمُسَبِّح۪ينَۙ
Eğer (Allah'ı çokça zikredip) tesbih edenlerden olmasaydı;
-
37:144
لَلَبِثَ ف۪ي بَطْنِه۪ٓ اِلٰى يَوْمِ يُبْعَثُونَ
Onun (balığın) karnında (insanların) dirilip-kaldırılacakları güne kadar (öylece) kalakalırdı.
-
37:145
فَنَبَذْنَاهُ بِالْعَرَٓاءِ وَهُوَ سَق۪يمٌۚ
Sonunda (Hz. Yunus; çıplak, perişan ve) bitkin bir durumdayken onu (çıkarıp) açık bir yere (sahile) attık.
-
37:146
وَاَنْبَتْنَا عَلَيْهِ شَجَرَةً مِنْ يَقْط۪ينٍۚ
Ve üzerine, sık-geniş yapraklı (kabağa benzer) türden bir şecer (gövdeli bitki) yetiştirip (onu sakladık).
-
37:147
وَاَرْسَلْنَاهُ اِلٰى مِائَةِ اَلْفٍ اَوْ يَز۪يدُونَۚ
(Ardından tekrar) Onu yüz bin veya (sayısı) daha da artan (bir topluluk)a (Musul Ninova halkına peygamber olarak) yolladık.
-
37:148
فَاٰمَنُوا فَمَتَّعْنَاهُمْ اِلٰى ح۪ينٍۜ
Nihayet ona iman ettiler, Biz de onları bir süreye kadar (dünyada barındırıp) yararlandırdık.
-
6:86
وَاِسْمٰع۪يلَ وَالْيَسَعَ وَيُونُسَ وَلُوطًاۜ وَكُلًّا فَضَّلْنَا عَلَى الْعَالَم۪ينَۙ
-
6:87
وَمِنْ اٰبَٓائِهِمْ وَذُرِّيَّاتِهِمْ وَاِخْوَانِهِمْۚ وَاجْتَبَيْنَاهُمْ وَهَدَيْنَاهُمْ اِلٰى صِرَاطٍ مُسْتَق۪يمٍ
-
10:98
فَلَوْلَا كَانَتْ قَرْيَةٌ اٰمَنَتْ فَنَفَعَهَٓا ا۪يمَانُهَٓا اِلَّا قَوْمَ يُونُسَۜ لَمَّٓا اٰمَنُوا كَشَفْنَا عَنْهُمْ عَذَابَ الْخِزْيِ فِي الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَمَتَّعْنَاهُمْ اِلٰى ح۪ينٍ
-
21:87
وَذَا النُّونِ اِذْ ذَهَبَ مُغَاضِبًا فَظَنَّ اَنْ لَنْ نَقْدِرَ عَلَيْهِ فَنَادٰى فِي الظُّلُمَاتِ اَنْ لَٓا اِلٰهَ اِلَّٓا اَنْتَ سُبْحَانَكَۗ اِنّ۪ي كُنْتُ مِنَ الظَّالِم۪ينَۚ
-
21:88
فَاسْتَجَبْنَا لَهُۙ وَنَجَّيْنَاهُ مِنَ الْغَمِّۜ وَكَذٰلِكَ نُنْجِي الْمُؤْمِن۪ينَ
-
37:139
وَاِنَّ يُونُسَ لَمِنَ الْمُرْسَل۪ينَۜ
-
37:140
اِذْ اَبَقَ اِلَى الْفُلْكِ الْمَشْحُونِۙ
-
37:141
فَسَاهَمَ فَكَانَ مِنَ الْمُدْحَض۪ينَۚ
-
37:142
فَالْتَقَمَهُ الْحُوتُ وَهُوَ مُل۪يمٌ
-
37:143
فَلَوْلَٓا اَنَّهُ كَانَ مِنَ الْمُسَبِّح۪ينَۙ
-
37:144
لَلَبِثَ ف۪ي بَطْنِه۪ٓ اِلٰى يَوْمِ يُبْعَثُونَ
-
37:145
فَنَبَذْنَاهُ بِالْعَرَٓاءِ وَهُوَ سَق۪يمٌۚ
-
37:146
وَاَنْبَتْنَا عَلَيْهِ شَجَرَةً مِنْ يَقْط۪ينٍۚ
-
37:147
وَاَرْسَلْنَاهُ اِلٰى مِائَةِ اَلْفٍ اَوْ يَز۪يدُونَۚ
-
37:148
فَاٰمَنُوا فَمَتَّعْنَاهُمْ اِلٰى ح۪ينٍۜ