Sürgün

  • 2:84

    (Yine hatırlayınız ki) Hani o zaman sizden, "Birbirinizin kanını akıtmayın, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayın" diye misak (kesin söz) almıştık. Sonra sizler bunu (kararlı bir şekilde) onaylamıştınız, üstelik (bazı gerçeklere bizzat) şahitlik yapmıştınız. (Bütün bunların unutulduğunu zannetmek gaflettir.)

  • 2:85

    Sonra siz, (maalesef yine) birbirinizi öldürüyor, içinizden bir bölümünüzü yurtlarından sürüp-çıkarıyor; günah ve düşmanlıkla (zayıfların) aleyhlerinde ittifaklar kuruyor ve şayet size esir olarak geldiklerinde ise onlarla fidyeleşiyor (özgürlük parası alıp bırakıyor)dunuz. Oysa onları (insanları haksız yere yurtlarından) çıkarmanız size haram kılınmıştı. Yoksa siz, Kitabın (işinize gelen) bir bölümüne inanıp da (zorunuza giden) bir bölümünü inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden böyle yapanların dünya hayatındaki cezası, rezil ve aşağılık olmaktan (zalimlere uşaklık yapmaktan) başkası değildir; kıyamet gününde de azabın en şiddetli olanına uğratılacaklardır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

  • 60:8

    Allah, sizinle din konusunda savaşmayan (İslam’ın adaletini hâkim kılmaya ve dininizin hükümlerini yaşamaya engel olmaya çalışmayan)lara, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara (vatanınıza ve bağımsızlığınıza göz dikip, temel insan haklarınızdan mahrum bırakmaya uğraşmayanlara) iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi menetmez (insaflı ve insan haklarına saygılı gayri müslim insanlara hoş ve yumuşak davranmak gerekir). Çünkü Allah, doğru ve dengeli davrananları sevendir.

  • 60:9

    (Ancak ey mü’minler!) Allah, din konusunda sizinle savaşanları (İslam’ı yıkmaya ve yozlaştırmaya çalışanları), sizi yurtlarınızdan (huzur ve hürriyet ortamınızdan) sürüp çıkarmaya (çabalayanları) ve (sindirilip susturulmanız ve esir konumuna sokulmanız üzere vatanınızdan ve haklarınızdan) uzaklaştırılıp çıkarılmanız için (uğraşan Yahudi, Hristiyan ve müşriklere) arka çıkanları, (işte bunları tutup) veli (rehber, dost, yoldaş) edinmenizi ise (şiddetle sakındırıp) yasak etmektedir. Kim bunları (hâlâ) dost edinip (peşinden giderse), artık onlar gerçekten zalimlerin ta kendileridir.

  • 2:84

    وَاِذْ اَخَذْنَا م۪يثَاقَكُمْ لَا تَسْفِكُونَ دِمَٓاءَكُمْ وَلَا تُخْرِجُونَ اَنْفُسَكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ ثُمَّ اَقْرَرْتُمْ وَاَنْتُمْ تَشْهَدُونَ

    (Yine hatırlayınız ki) Hani o zaman sizden, "Birbirinizin kanını akıtmayın, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayın" diye misak (kesin söz) almıştık. Sonra sizler bunu (kararlı bir şekilde) onaylamıştınız, üstelik (bazı gerçeklere bizzat) şahitlik yapmıştınız. (Bütün bunların unutulduğunu zannetmek gaflettir.)

  • 2:85

    ثُمَّ اَنْتُمْ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ تَقْتُلُونَ اَنْفُسَكُمْ وَتُخْرِجُونَ فَر۪يقًا مِنْكُمْ مِنْ دِيَارِهِمْۘ تَظَاهَرُونَ عَلَيْهِمْ بِالْاِثْمِ وَالْعُدْوَانِۜ وَاِنْ يَأْتُوكُمْ اُسَارٰى تُفَادُوهُمْ وَهُوَ مُحَرَّمٌ عَلَيْكُمْ اِخْرَاجُهُمْۜ اَفَتُؤْمِنُونَ بِبَعْضِ الْكِتَابِ وَتَكْفُرُونَ بِبَعْضٍۚ فَمَا جَزَٓاءُ مَنْ يَفْعَلُ ذٰلِكَ مِنْكُمْ اِلَّا خِزْيٌ فِي الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَيَوْمَ الْقِيٰمَةِ يُرَدُّونَ اِلٰٓى اَشَدِّ الْعَذَابِۜ وَمَا اللّٰهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ

    Sonra siz, (maalesef yine) birbirinizi öldürüyor, içinizden bir bölümünüzü yurtlarından sürüp-çıkarıyor; günah ve düşmanlıkla (zayıfların) aleyhlerinde ittifaklar kuruyor ve şayet size esir olarak geldiklerinde ise onlarla fidyeleşiyor (özgürlük parası alıp bırakıyor)dunuz. Oysa onları (insanları haksız yere yurtlarından) çıkarmanız size haram kılınmıştı. Yoksa siz, Kitabın (işinize gelen) bir bölümüne inanıp da (zorunuza giden) bir bölümünü inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden böyle yapanların dünya hayatındaki cezası, rezil ve aşağılık olmaktan (zalimlere uşaklık yapmaktan) başkası değildir; kıyamet gününde de azabın en şiddetli olanına uğratılacaklardır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

  • 60:8

    لَا يَنْهٰيكُمُ اللّٰهُ عَنِ الَّذ۪ينَ لَمْ يُقَاتِلُوكُمْ فِي الدّ۪ينِ وَلَمْ يُخْرِجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ اَنْ تَبَرُّوهُمْ وَتُقْسِطُٓوا اِلَيْهِمْۜ اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُقْسِط۪ينَ

    Allah, sizinle din konusunda savaşmayan (İslam’ın adaletini hâkim kılmaya ve dininizin hükümlerini yaşamaya engel olmaya çalışmayan)lara, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara (vatanınıza ve bağımsızlığınıza göz dikip, temel insan haklarınızdan mahrum bırakmaya uğraşmayanlara) iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi menetmez (insaflı ve insan haklarına saygılı gayri müslim insanlara hoş ve yumuşak davranmak gerekir). Çünkü Allah, doğru ve dengeli davrananları sevendir.

  • 60:9

    اِنَّمَا يَنْهٰيكُمُ اللّٰهُ عَنِ الَّذ۪ينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدّ۪ينِ وَاَخْرَجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلٰٓى اِخْرَاجِكُمْ اَنْ تَوَلَّوْهُمْۚ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ

    (Ancak ey mü’minler!) Allah, din konusunda sizinle savaşanları (İslam’ı yıkmaya ve yozlaştırmaya çalışanları), sizi yurtlarınızdan (huzur ve hürriyet ortamınızdan) sürüp çıkarmaya (çabalayanları) ve (sindirilip susturulmanız ve esir konumuna sokulmanız üzere vatanınızdan ve haklarınızdan) uzaklaştırılıp çıkarılmanız için (uğraşan Yahudi, Hristiyan ve müşriklere) arka çıkanları, (işte bunları tutup) veli (rehber, dost, yoldaş) edinmenizi ise (şiddetle sakındırıp) yasak etmektedir. Kim bunları (hâlâ) dost edinip (peşinden giderse), artık onlar gerçekten zalimlerin ta kendileridir.

  • 2:84

    وَاِذْ اَخَذْنَا م۪يثَاقَكُمْ لَا تَسْفِكُونَ دِمَٓاءَكُمْ وَلَا تُخْرِجُونَ اَنْفُسَكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ ثُمَّ اَقْرَرْتُمْ وَاَنْتُمْ تَشْهَدُونَ

  • 2:85

    ثُمَّ اَنْتُمْ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ تَقْتُلُونَ اَنْفُسَكُمْ وَتُخْرِجُونَ فَر۪يقًا مِنْكُمْ مِنْ دِيَارِهِمْۘ تَظَاهَرُونَ عَلَيْهِمْ بِالْاِثْمِ وَالْعُدْوَانِۜ وَاِنْ يَأْتُوكُمْ اُسَارٰى تُفَادُوهُمْ وَهُوَ مُحَرَّمٌ عَلَيْكُمْ اِخْرَاجُهُمْۜ اَفَتُؤْمِنُونَ بِبَعْضِ الْكِتَابِ وَتَكْفُرُونَ بِبَعْضٍۚ فَمَا جَزَٓاءُ مَنْ يَفْعَلُ ذٰلِكَ مِنْكُمْ اِلَّا خِزْيٌ فِي الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَيَوْمَ الْقِيٰمَةِ يُرَدُّونَ اِلٰٓى اَشَدِّ الْعَذَابِۜ وَمَا اللّٰهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ

  • 60:8

    لَا يَنْهٰيكُمُ اللّٰهُ عَنِ الَّذ۪ينَ لَمْ يُقَاتِلُوكُمْ فِي الدّ۪ينِ وَلَمْ يُخْرِجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ اَنْ تَبَرُّوهُمْ وَتُقْسِطُٓوا اِلَيْهِمْۜ اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُقْسِط۪ينَ

  • 60:9

    اِنَّمَا يَنْهٰيكُمُ اللّٰهُ عَنِ الَّذ۪ينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدّ۪ينِ وَاَخْرَجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلٰٓى اِخْرَاجِكُمْ اَنْ تَوَلَّوْهُمْۚ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ