Semud
-
51:43
Semud (kavmin)de de (ders alınacak şeyler vardır). Hani onlara: "Belli bir süreye kadar (dünya nimetlerinden) yararlanın (ve Rabbinizi unutmayın!)" deniyordu.
-
51:44
Ancak (onlar) Rablerinin emrine başkaldırdılar; böylece (gaflet ve dalâlet içinde) bakıp-dururlarken, onları (korkunç bir) yıldırım çarpıp-yakalıyordu.
-
51:45
Artık (onlar) ne ayağa kalkmaya güç yetirebiliyor, ne de yardım bulabiliyordu.
-
51:46
Bundan önce Nuh kavmini de (yıkıma uğrattık). Çünkü onlar da fasık (ve aşağılık) bir kavim idi.
-
69:1
'Elbette gerçekleşecek olan' (kıyamet ve ahiret mutlaka gelecektir).
-
69:2
Nedir o 'muhakkak gerçekleşecek olan?' (ki Allah’ın takdiridir).
-
69:3
(Ey Resulüm!) O gerçekleşecek olanı (Allah) Sana bildirmezse (Sen nereden bileceksin?)
-
69:4
(Bunların kavranması için hatırlat ki:) Semud ve Ad (toplumları), Karia’yı (yürekleri kavuracak ve kapılarını çalacak olayı) yalan sayıvermişlerdi.
-
69:5
Bu nedenle Semud (halkı) korkunç bir sesle helak edildi.
-
69:6
Ad (halkın)a gelince; onlar da, uğultu yüklü, azgın bir kasırga ile yıkılıp gitmişlerdi.
-
69:7
(Allah) Onu, (korkunç kasırgayı) yedi gece ve sekiz gün, aralık vermeksizin üzerlerine musallat etmişti. Öyle ki, (orada bulunsan) o kavmin, bir süre zarfında sanki içi kof hurma kütükleriymiş gibi çarpılıp yere yıkıldıklarını görecektin.
-
51:43
وَف۪ي ثَمُودَ اِذْ ق۪يلَ لَهُمْ تَمَتَّعُوا حَتّٰى ح۪ينٍ
Semud (kavmin)de de (ders alınacak şeyler vardır). Hani onlara: "Belli bir süreye kadar (dünya nimetlerinden) yararlanın (ve Rabbinizi unutmayın!)" deniyordu.
-
51:44
فَعَتَوْا عَنْ اَمْرِ رَبِّهِمْ فَاَخَذَتْهُمُ الصَّاعِقَةُ وَهُمْ يَنْظُرُونَ
Ancak (onlar) Rablerinin emrine başkaldırdılar; böylece (gaflet ve dalâlet içinde) bakıp-dururlarken, onları (korkunç bir) yıldırım çarpıp-yakalıyordu.
-
51:45
فَمَا اسْتَطَاعُوا مِنْ قِيَامٍ وَمَا كَانُوا مُنْتَصِر۪ينَۙ
Artık (onlar) ne ayağa kalkmaya güç yetirebiliyor, ne de yardım bulabiliyordu.
-
51:46
وَقَوْمَ نُوحٍ مِنْ قَبْلُۜ اِنَّهُمْ كَانُوا قَوْمًا فَاسِق۪ينَ۟
Bundan önce Nuh kavmini de (yıkıma uğrattık). Çünkü onlar da fasık (ve aşağılık) bir kavim idi.
-
69:1
اَلْحَٓاقَّةُۙ
'Elbette gerçekleşecek olan' (kıyamet ve ahiret mutlaka gelecektir).
-
69:2
مَا الْحَٓاقَّةُۚ
Nedir o 'muhakkak gerçekleşecek olan?' (ki Allah’ın takdiridir).
-
69:3
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا الْحَٓاقَّةُۜ
(Ey Resulüm!) O gerçekleşecek olanı (Allah) Sana bildirmezse (Sen nereden bileceksin?)
-
69:4
كَذَّبَتْ ثَمُودُ وَعَادٌ بِالْقَارِعَةِ
(Bunların kavranması için hatırlat ki:) Semud ve Ad (toplumları), Karia’yı (yürekleri kavuracak ve kapılarını çalacak olayı) yalan sayıvermişlerdi.
-
69:5
فَاَمَّا ثَمُودُ فَاُهْلِكُوا بِالطَّاغِيَةِ
Bu nedenle Semud (halkı) korkunç bir sesle helak edildi.
-
69:6
وَاَمَّا عَادٌ فَاُهْلِكُوا بِر۪يحٍ صَرْصَرٍ عَاتِيَةٍۙ
Ad (halkın)a gelince; onlar da, uğultu yüklü, azgın bir kasırga ile yıkılıp gitmişlerdi.
-
69:7
سَخَّرَهَا عَلَيْهِمْ سَبْعَ لَيَالٍ وَثَمَانِيَةَ اَيَّامٍۙ حُسُومًا فَتَرَى الْقَوْمَ ف۪يهَا صَرْعٰىۙ كَاَنَّهُمْ اَعْجَازُ نَخْلٍ خَاوِيَةٍۚ
(Allah) Onu, (korkunç kasırgayı) yedi gece ve sekiz gün, aralık vermeksizin üzerlerine musallat etmişti. Öyle ki, (orada bulunsan) o kavmin, bir süre zarfında sanki içi kof hurma kütükleriymiş gibi çarpılıp yere yıkıldıklarını görecektin.
-
51:43
وَف۪ي ثَمُودَ اِذْ ق۪يلَ لَهُمْ تَمَتَّعُوا حَتّٰى ح۪ينٍ
-
51:44
فَعَتَوْا عَنْ اَمْرِ رَبِّهِمْ فَاَخَذَتْهُمُ الصَّاعِقَةُ وَهُمْ يَنْظُرُونَ
-
51:45
فَمَا اسْتَطَاعُوا مِنْ قِيَامٍ وَمَا كَانُوا مُنْتَصِر۪ينَۙ
-
51:46
وَقَوْمَ نُوحٍ مِنْ قَبْلُۜ اِنَّهُمْ كَانُوا قَوْمًا فَاسِق۪ينَ۟
-
69:1
اَلْحَٓاقَّةُۙ
-
69:2
مَا الْحَٓاقَّةُۚ
-
69:3
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا الْحَٓاقَّةُۜ
-
69:4
كَذَّبَتْ ثَمُودُ وَعَادٌ بِالْقَارِعَةِ
-
69:5
فَاَمَّا ثَمُودُ فَاُهْلِكُوا بِالطَّاغِيَةِ
-
69:6
وَاَمَّا عَادٌ فَاُهْلِكُوا بِر۪يحٍ صَرْصَرٍ عَاتِيَةٍۙ
-
69:7
سَخَّرَهَا عَلَيْهِمْ سَبْعَ لَيَالٍ وَثَمَانِيَةَ اَيَّامٍۙ حُسُومًا فَتَرَى الْقَوْمَ ف۪يهَا صَرْعٰىۙ كَاَنَّهُمْ اَعْجَازُ نَخْلٍ خَاوِيَةٍۚ