Nafaka

  • 2:270

    (Ey mü’minler, gösterişten ve cimrilikten vazgeçin!) Her neyi nafaka olarak infak eder veya nezir olarak neyi adarsanız, (zaten) muhakkak Allah onu bilir. (İmkân ve fırsatı olduğu halde infaktan ve hayır yolunda harcamaktan kaçınarak cimrilik yapan) Zalimlerin ise yardımcıları yoktur. (Allah zulmedenleri yalnız ve yardımsız bırakacaktır.)

  • 9:54

    (Bunların) İnfak ettiklerinin kendilerinden kabulünü engelleyen şey, Allah'ı ve Elçisini inkâr (gizlice isyan ve itiraz) etmeleri, namaza ancak isteksizce ve üşenerek gelmeleri ve hoşlarına gitmiyorken (istemeyerek) infak etmeleridir. (Böylece fasıkları ve münafıkları sizlere tanıtıyoruz.)

  • 9:121

    (Ayrıca) Küçük (olsun) büyük (olsun) her türlü infak yapmaları, (cihad ve davet amacıyla) bir vadiyi geçmek (gibi İslam ve insanlık yolunda yorulmaları nedeniyle), Allah’ın onları (bu) yaptıklarının daha güzeliyle ödüllendirmesi için; mutlaka onların lehine (sevap olarak hesaplarına) yazılır ki, yaptıklarının en güzeli ile karşılık görsünler (diyedir).

  • 2:270

    وَمَٓا اَنْفَقْتُمْ مِنْ نَفَقَةٍ اَوْ نَذَرْتُمْ مِنْ نَذْرٍ فَاِنَّ اللّٰهَ يَعْلَمُهُۜ وَمَا لِلظَّالِم۪ينَ مِنْ اَنْصَارٍ

    (Ey mü’minler, gösterişten ve cimrilikten vazgeçin!) Her neyi nafaka olarak infak eder veya nezir olarak neyi adarsanız, (zaten) muhakkak Allah onu bilir. (İmkân ve fırsatı olduğu halde infaktan ve hayır yolunda harcamaktan kaçınarak cimrilik yapan) Zalimlerin ise yardımcıları yoktur. (Allah zulmedenleri yalnız ve yardımsız bırakacaktır.)

  • 9:54

    وَمَا مَنَعَهُمْ اَنْ تُقْبَلَ مِنْهُمْ نَفَقَاتُهُمْ اِلَّٓا اَنَّهُمْ كَفَرُوا بِاللّٰهِ وَبِرَسُولِه۪ وَلَا يَأْتُونَ الصَّلٰوةَ اِلَّا وَهُمْ كُسَالٰى وَلَا يُنْفِقُونَ اِلَّا وَهُمْ كَارِهُونَ

    (Bunların) İnfak ettiklerinin kendilerinden kabulünü engelleyen şey, Allah'ı ve Elçisini inkâr (gizlice isyan ve itiraz) etmeleri, namaza ancak isteksizce ve üşenerek gelmeleri ve hoşlarına gitmiyorken (istemeyerek) infak etmeleridir. (Böylece fasıkları ve münafıkları sizlere tanıtıyoruz.)

  • 9:121

    وَلَا يُنْفِقُونَ نَفَقَةً صَغ۪يرَةً وَلَا كَب۪يرَةً وَلَا يَقْطَعُونَ وَادِيًا اِلَّا كُتِبَ لَهُمْ لِيَجْزِيَهُمُ اللّٰهُ اَحْسَنَ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ

    (Ayrıca) Küçük (olsun) büyük (olsun) her türlü infak yapmaları, (cihad ve davet amacıyla) bir vadiyi geçmek (gibi İslam ve insanlık yolunda yorulmaları nedeniyle), Allah’ın onları (bu) yaptıklarının daha güzeliyle ödüllendirmesi için; mutlaka onların lehine (sevap olarak hesaplarına) yazılır ki, yaptıklarının en güzeli ile karşılık görsünler (diyedir).