Haberler
-
4:83
(Münafık ve marazlı insanlara) Onlara (İslami cihadla ve toplum huzuruyla ilgili) güven veya korkuya dair bir haber gelse, (yetkililere danışmadan) onu hemen yayarlar (rastgele konuşur ve yazarlar). Halbuki o (haberin yayılıp yayılmaması ve nasıl yorumlanması gerektiğini) Peygambere veya içlerindeki (yetkili ve bilgili) emir sahiplerine götürüp iletselerdi, aralarında istinbata=Kıyasla hüküm çıkarmaya ehil ve donanımlı (akıl ve anlayış erbabı) kimseler, onun ne olduğunu (İslami hareketi ve ümmeti ilgilendiren bu tür haber ve söylentilerin ne maksatla çıkarıldığını ve ne anlama geldiğini) bilip öğrenirlerdi. Eğer size Allah'ın lütfu ve merhameti olmasaydı (böyle kendi başına buyruk ve irtibattan kopuk rastgele haber ve yorum yazdığınızdan dolayı) pek azınız hariç (birçok işinizde) şeytana uyup gitmiştiniz. (Öyle ise cihad ve normal hayat ortamında basın-yayın ilkelerine dikkat ediniz.) [Not: Bu ayet; ayet ve hadisleri esas alarak, istinbat ve içtihat yoluyla yeni hükümler çıkarmaya da teşviktir.]
-
33:60
Yemin olsun ki, eğer münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunanlar ve şehirde (ülkede yalan haber ve yanıltıcı yorum yazarak) kışkırtıcılık yapanlar (bu fesatlıklarından) vazgeçmeyecek olurlarsa, mutlaka Seni onların karşısına dikeriz (ve galip getiririz,) sonra Seninle (pek az bir süre aynı ülkede) birlikte kalabilir (ve fesatlıklarını sürdürebilirler.)
-
33:61
(Ardından mutlaka) Lanete uğratılmış (ve hıyanetlerinin farkına varılmış)lar olarak nerede bulunsalar yakalanarak (tutuklanırlar, bunların halkı azdırıcı ve fesat çıkarıcı takımı da) elbette öldürülüp (kahru perişan edilirler.)
-
33:62
(Bu) Daha önceden gelip-geçenler hakkında (uygulanan) Allah'ın sünneti (ve değişmez sistemi)dir. Allah'ın sünnetinde asla bir değişiklik bulamazsın. (Allah’ın doğal ve sosyal kanunları her zaman geçerlidir ve yürürlüktedir.)
-
49:6
Ey iman edenler, eğer bir fasık, (harama ve yalana meyilli şahıslar, oluşumlar ve yayın organları) size (kızdırıp kışkırtıcı veya oyalayıp aldatıcı) bir haber getirip (verirse), onu 'etraflıca araştırın' (her anlatılana hemen inanıp kanmayın). Yoksa bilmeden (ve yanlış yönlendirme sonucu), bir kavme (ve kesime) kötülükle sataşıp (haklarına tecavüz etmiş duruma düşersiniz) de ardından bu işlediklerinize pişman oluverirsiniz.
-
4:83
وَاِذَا جَٓاءَهُمْ اَمْرٌ مِنَ الْاَمْنِ اَوِ الْخَوْفِ اَذَاعُوا بِه۪ۜ وَلَوْ رَدُّوهُ اِلَى الرَّسُولِ وَاِلٰٓى اُو۬لِي الْاَمْرِ مِنْهُمْ لَعَلِمَهُ الَّذ۪ينَ يَسْتَنْبِطُونَهُ مِنْهُمْۜ وَلَوْلَا فَضْلُ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ لَاتَّبَعْتُمُ الشَّيْطَانَ اِلَّا قَل۪يلًا
(Münafık ve marazlı insanlara) Onlara (İslami cihadla ve toplum huzuruyla ilgili) güven veya korkuya dair bir haber gelse, (yetkililere danışmadan) onu hemen yayarlar (rastgele konuşur ve yazarlar). Halbuki o (haberin yayılıp yayılmaması ve nasıl yorumlanması gerektiğini) Peygambere veya içlerindeki (yetkili ve bilgili) emir sahiplerine götürüp iletselerdi, aralarında istinbata=Kıyasla hüküm çıkarmaya ehil ve donanımlı (akıl ve anlayış erbabı) kimseler, onun ne olduğunu (İslami hareketi ve ümmeti ilgilendiren bu tür haber ve söylentilerin ne maksatla çıkarıldığını ve ne anlama geldiğini) bilip öğrenirlerdi. Eğer size Allah'ın lütfu ve merhameti olmasaydı (böyle kendi başına buyruk ve irtibattan kopuk rastgele haber ve yorum yazdığınızdan dolayı) pek azınız hariç (birçok işinizde) şeytana uyup gitmiştiniz. (Öyle ise cihad ve normal hayat ortamında basın-yayın ilkelerine dikkat ediniz.) [Not: Bu ayet; ayet ve hadisleri esas alarak, istinbat ve içtihat yoluyla yeni hükümler çıkarmaya da teşviktir.]
-
33:60
لَئِنْ لَمْ يَنْتَهِ الْمُنَافِقُونَ وَالَّذ۪ينَ ف۪ي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ وَالْمُرْجِفُونَ فِي الْمَد۪ينَةِ لَنُغْرِيَنَّكَ بِهِمْ ثُمَّ لَا يُجَاوِرُونَكَ ف۪يهَٓا اِلَّا قَل۪يلًاۚۛ
Yemin olsun ki, eğer münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunanlar ve şehirde (ülkede yalan haber ve yanıltıcı yorum yazarak) kışkırtıcılık yapanlar (bu fesatlıklarından) vazgeçmeyecek olurlarsa, mutlaka Seni onların karşısına dikeriz (ve galip getiririz,) sonra Seninle (pek az bir süre aynı ülkede) birlikte kalabilir (ve fesatlıklarını sürdürebilirler.)
-
33:61
مَلْعُون۪ينَۚۛ اَيْنَ مَا ثُقِفُٓوا اُخِذُوا وَقُتِّلُوا تَقْت۪يلًا
(Ardından mutlaka) Lanete uğratılmış (ve hıyanetlerinin farkına varılmış)lar olarak nerede bulunsalar yakalanarak (tutuklanırlar, bunların halkı azdırıcı ve fesat çıkarıcı takımı da) elbette öldürülüp (kahru perişan edilirler.)
-
33:62
سُنَّةَ اللّٰهِ فِي الَّذ۪ينَ خَلَوْا مِنْ قَبْلُۚ وَلَنْ تَجِدَ لِسُنَّةِ اللّٰهِ تَبْد۪يلًا
(Bu) Daha önceden gelip-geçenler hakkında (uygulanan) Allah'ın sünneti (ve değişmez sistemi)dir. Allah'ın sünnetinde asla bir değişiklik bulamazsın. (Allah’ın doğal ve sosyal kanunları her zaman geçerlidir ve yürürlüktedir.)
-
49:6
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنْ جَٓاءَكُمْ فَاسِقٌ بِنَبَاٍ فَتَبَيَّنُٓوا اَنْ تُص۪يبُوا قَوْمًا بِجَهَالَةٍ فَتُصْبِحُوا عَلٰى مَا فَعَلْتُمْ نَادِم۪ينَ
Ey iman edenler, eğer bir fasık, (harama ve yalana meyilli şahıslar, oluşumlar ve yayın organları) size (kızdırıp kışkırtıcı veya oyalayıp aldatıcı) bir haber getirip (verirse), onu 'etraflıca araştırın' (her anlatılana hemen inanıp kanmayın). Yoksa bilmeden (ve yanlış yönlendirme sonucu), bir kavme (ve kesime) kötülükle sataşıp (haklarına tecavüz etmiş duruma düşersiniz) de ardından bu işlediklerinize pişman oluverirsiniz.
-
4:83
وَاِذَا جَٓاءَهُمْ اَمْرٌ مِنَ الْاَمْنِ اَوِ الْخَوْفِ اَذَاعُوا بِه۪ۜ وَلَوْ رَدُّوهُ اِلَى الرَّسُولِ وَاِلٰٓى اُو۬لِي الْاَمْرِ مِنْهُمْ لَعَلِمَهُ الَّذ۪ينَ يَسْتَنْبِطُونَهُ مِنْهُمْۜ وَلَوْلَا فَضْلُ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ لَاتَّبَعْتُمُ الشَّيْطَانَ اِلَّا قَل۪يلًا
-
33:60
لَئِنْ لَمْ يَنْتَهِ الْمُنَافِقُونَ وَالَّذ۪ينَ ف۪ي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ وَالْمُرْجِفُونَ فِي الْمَد۪ينَةِ لَنُغْرِيَنَّكَ بِهِمْ ثُمَّ لَا يُجَاوِرُونَكَ ف۪يهَٓا اِلَّا قَل۪يلًاۚۛ
-
33:61
مَلْعُون۪ينَۚۛ اَيْنَ مَا ثُقِفُٓوا اُخِذُوا وَقُتِّلُوا تَقْت۪يلًا
-
33:62
سُنَّةَ اللّٰهِ فِي الَّذ۪ينَ خَلَوْا مِنْ قَبْلُۚ وَلَنْ تَجِدَ لِسُنَّةِ اللّٰهِ تَبْد۪يلًا
-
49:6
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنْ جَٓاءَكُمْ فَاسِقٌ بِنَبَاٍ فَتَبَيَّنُٓوا اَنْ تُص۪يبُوا قَوْمًا بِجَهَالَةٍ فَتُصْبِحُوا عَلٰى مَا فَعَلْتُمْ نَادِم۪ينَ