Göz-kaş işareti ile ayıplamak
-
49:11
Ey iman edenler, bir kavim (bir başka) kavimle alay etmesin, belki (onlar) kendilerinden daha hayırlı kimselerdir; kadınlar da diğer kadınlarla (alay etmesin), belki (onlar) kendilerinden daha hayırlı kimselerdir. Kendi nefislerinizi (kendi kendinizi) de yadırgayıp-küçük düşürmeyin ve birbirinizi 'olmadık-kötü lakaplarla' çağırıp (rencide etmeyin). İmandan sonra (böylesi) fasıklık (cahiliye tavrı ve bayağılık) ne kötü bir (sıfat ve) isimdir. (Başkalarını düşük ve küçük görmek ne çirkin bir haslettir.) Kim (bunlardan) tevbe etmezse, işte onlar, zalim olanların ta kendileridir.
-
104:1
Arkadan çekiştirip duran (gıybet ve dedikodu yapan) ve kaş göz işaretiyle (insanlarla) alay edip (aşağılayan) her kişinin vay haline. (Ki bu açık bir gururlanma, aldanış ve fesatlıktır.)
-
104:2
Ki o, (helâl haram demeden, zekât ve infakını vermeden) mal yığıp toplayan ve onu saydıkça sayan (ve servet çokluğu ile avunan)dır.
-
49:11
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا يَسْخَرْ قَوْمٌ مِنْ قَوْمٍ عَسٰٓى اَنْ يَكُونُوا خَيْرًا مِنْهُمْ وَلَا نِسَٓاءٌ مِنْ نِسَٓاءٍ عَسٰٓى اَنْ يَكُنَّ خَيْرًا مِنْهُنَّۚ وَلَا تَلْمِزُٓوا اَنْفُسَكُمْ وَلَا تَنَابَزُوا بِالْاَلْقَابِۜ بِئْسَ الِاسْمُ الْفُسُوقُ بَعْدَ الْا۪يمَانِۚ وَمَنْ لَمْ يَتُبْ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ
Ey iman edenler, bir kavim (bir başka) kavimle alay etmesin, belki (onlar) kendilerinden daha hayırlı kimselerdir; kadınlar da diğer kadınlarla (alay etmesin), belki (onlar) kendilerinden daha hayırlı kimselerdir. Kendi nefislerinizi (kendi kendinizi) de yadırgayıp-küçük düşürmeyin ve birbirinizi 'olmadık-kötü lakaplarla' çağırıp (rencide etmeyin). İmandan sonra (böylesi) fasıklık (cahiliye tavrı ve bayağılık) ne kötü bir (sıfat ve) isimdir. (Başkalarını düşük ve küçük görmek ne çirkin bir haslettir.) Kim (bunlardan) tevbe etmezse, işte onlar, zalim olanların ta kendileridir.
-
104:1
وَيْلٌ لِكُلِّ هُمَزَةٍ لُمَزَةٍۙ
Arkadan çekiştirip duran (gıybet ve dedikodu yapan) ve kaş göz işaretiyle (insanlarla) alay edip (aşağılayan) her kişinin vay haline. (Ki bu açık bir gururlanma, aldanış ve fesatlıktır.)
-
104:2
اَلَّذ۪ي جَمَعَ مَالًا وَعَدَّدَهُۙ
Ki o, (helâl haram demeden, zekât ve infakını vermeden) mal yığıp toplayan ve onu saydıkça sayan (ve servet çokluğu ile avunan)dır.
-
49:11
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا يَسْخَرْ قَوْمٌ مِنْ قَوْمٍ عَسٰٓى اَنْ يَكُونُوا خَيْرًا مِنْهُمْ وَلَا نِسَٓاءٌ مِنْ نِسَٓاءٍ عَسٰٓى اَنْ يَكُنَّ خَيْرًا مِنْهُنَّۚ وَلَا تَلْمِزُٓوا اَنْفُسَكُمْ وَلَا تَنَابَزُوا بِالْاَلْقَابِۜ بِئْسَ الِاسْمُ الْفُسُوقُ بَعْدَ الْا۪يمَانِۚ وَمَنْ لَمْ يَتُبْ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ
-
104:1
وَيْلٌ لِكُلِّ هُمَزَةٍ لُمَزَةٍۙ
-
104:2
اَلَّذ۪ي جَمَعَ مَالًا وَعَدَّدَهُۙ