Gazap

  • 3:133

    وَسَارِعُٓوا اِلٰى مَغْفِرَةٍ مِنْ رَبِّكُمْ وَجَنَّةٍ عَرْضُهَا السَّمٰوَاتُ وَالْاَرْضُۙ اُعِدَّتْ لِلْمُتَّق۪ينَۙ

    Rabbinizden olan mağfirete (bağış ve nimete) ve genişliği, (içinde milyarlarca galaksi barındıran) göklerle yer kadar olan cennete (kavuşmak için) yarışın; (çünkü) o, müttakiler için hazırlanıvermiştir.

  • 3:134

    اَلَّذ۪ينَ يُنْفِقُونَ فِي السَّرَّٓاءِ وَالضَّرَّٓاءِ وَالْكَاظِم۪ينَ الْغَيْظَ وَالْعَاف۪ينَ عَنِ النَّاسِۜ وَاللّٰهُ يُحِبُّ الْمُحْسِن۪ينَۚ

    Ki onlar (takva sahibi olanlar); bollukta da, darlıkta da infak edenler, (yoksula ve cihad yoluna para verenler,) öfkelerini (yutup) yenenler ve insanlar(daki hakların)dan bağışlama ile (vaz)geçenlerdir. Allah, muhsinleri (her türlü iyilik hususunda, takvada ve cihadda titizlik gösterenleri) sevendir.

  • 42:36

    فَمَٓا اُو۫ت۪يتُمْ مِنْ شَيْءٍ فَمَتَاعُ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَمَا عِنْدَ اللّٰهِ خَيْرٌ وَاَبْقٰى لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَلٰى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَۚ

    Size (burada) verilen herhangi bir şey, dünya hayatının metaı (kısa süreli faydalanması)dır. Allah katında bulunanlar ise, daha hayırlı ve daha süreklidir. (Bu da) İman edip Rablerine tevekkül edenler içindir.

  • 42:37

    وَالَّذ۪ينَ يَجْتَنِبُونَ كَبَٓائِرَ الْاِثْمِ وَالْفَوَاحِشَ وَاِذَا مَا غَضِبُوا هُمْ يَغْفِرُونَۚ

    (Gerçek mü’minler;) Büyük günahlardan ve çirkin utanmazlıklardan (fuhşiyattan) kaçınıp çekinenlerdir ve kızdıkları-gazaplandıkları zaman da affedip bağışlayabilen (kimse)lerdir.

  • 111:1

    تَبَّتْ يَدَٓا اَب۪ي لَهَبٍ وَتَبَّۜ

    (Hz. Peygamberin kâfir ve zalim olan amcası) Ebu Leheb’in iki eli (ekonomik ve siyasi güçleri) de kurusun ve zaten kurudu (ve Allah’ın kahrından kurtulamadı.)

  • 111:2

    مَٓا اَغْنٰى عَنْهُ مَالُهُ وَمَا كَسَبَۜ

    Malı ve kazandıkları da kendisine hiçbir yarar sağlayamadı (ve zararları savamadı).

  • 111:3

    سَيَصْلٰى نَارًا ذَاتَ لَهَبٍۚ

    (O azgın) Alevleri olan bir ateşe (cehenneme) girip (kalacaktır.)

  • 111:4

    وَامْرَاَتُهُۜ حَمَّالَةَ الْحَطَبِۚ

    Karısı da; odun hamalı (olarak oraya atılacaktır.)

  • 111:5

    ف۪ي ج۪يدِهَا حَبْلٌ مِنْ مَسَدٍ

    Boynuna bükülmüş bir ip (bağlanmış) şekilde (cehennemi boylayacaktır. Çünkü, hakaret ve zahmet olsun diye Hakk Elçisinin kapısı önüne, dikenli dalları da aynen böyle taşıyıp yığmıştır.) [Not: Bu sure, Kur’an’ın Allah kelâmı olduğunun ispatıdır. Çünkü Resulüllah’ın, bu ayetlerden sonra 7 yıl daha yaşayan amcasının iman edip etmeyeceğini bilmesi imkânsızdır. Üstelik Ebu Leheb’in, münafıklık ederek, sırf Kur’an’ı yalancı çıkarmak üzere zahiren iman etmiş gibi davranamayacağını da bilen sadece Cenab-ı Hakk’tır.]