154. Sayfa

8. Cüz

  • 7:38

    قَالَ ادْخُلُوا ف۪ٓي اُمَمٍ قَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِكُمْ مِنَ الْجِنِّ وَالْاِنْسِ فِي النَّارِۜ كُلَّمَا دَخَلَتْ اُمَّةٌ لَعَنَتْ اُخْتَهَاۜ حَتّٰٓى اِذَا ادَّارَكُوا ف۪يهَا جَم۪يعًاۙ قَالَتْ اُخْرٰيهُمْ لِاُو۫لٰيهُمْ رَبَّنَا هٰٓؤُ۬لَٓاءِ اَضَلُّونَا فَاٰتِهِمْ عَذَابًا ضِعْفًا مِنَ النَّارِۜ قَالَ لِكُلٍّ ضِعْفٌ وَلٰكِنْ لَا تَعْلَمُونَ

    (Cenab-ı Hakk bunlara:) "Haydi cinnlerden ve insanlardan ibaret (sapkın kimselerle), sizden önce geçmiş (küfre ve kötülüğe yönelmiş) ümmetlerle birlikte şimdi ateşe girin!" diyecektir. Her bir ümmet (cehenneme) girerken (aynı bâtıl ve bozuk yoldaki) kardeşini (kendi benzerini ve yoldaş kimseleri) lanetleyecektir. Nitekim hepsi birbiri ardınca orada (cehennemin kapısında) toplanınca, sonraki (kâfir)ler (peşlerine gittikleri) önceki (kâfir)ler için: "Rabbimiz, işte bunlar bizi saptırdı; öyleyse kendilerine ateşten kat kat arttırılmış bir azap ver” diyeceklerdir. (Allah da: "Azıtıp sapıtan herkes ve) Hepiniz için kat kat (azap vardır). Ancak siz bilmezsiniz (cahil ve gafil kimselersiniz)" diye (azarlayacaktır).

  • 7:39

    وَقَالَتْ اُو۫لٰيهُمْ لِاُخْرٰيهُمْ فَمَا كَانَ لَكُمْ عَلَيْنَا مِنْ فَضْلٍ فَذُوقُوا الْعَذَابَ بِمَا كُنْتُمْ تَكْسِبُونَ۟

    (Bu sefer) Öncekiler sonrakilere (küfür ve kötülük öncüleri, peşlerine takılan kimselere) diyecekler ki: "Sizin bize göre bir (üstünlük sebebiniz ve) faziletiniz yoktur, (işinize geldiği için bizi takip ve taklit ettiniz,) şimdi kendi (nefsi arzularınız ve taraftarlığınızla) kazandıklarınıza karşılık olarak azabı tadınız!"

  • 7:40

    اِنَّ الَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا وَاسْتَكْبَرُوا عَنْهَا لَا تُفَتَّحُ لَهُمْ اَبْوَابُ السَّمَٓاءِ وَلَا يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتّٰى يَلِجَ الْجَمَلُ ف۪ي سَمِّ الْخِيَاطِۜ وَكَذٰلِكَ نَجْزِي الْمُجْرِم۪ينَ

    Şüphesiz ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklük taslayıp (Hakka uymaya yanaşmayanlar var ya), onlar için göğün (rahmet) kapıları (Allah’ın yüce makamları ve cennet yurtları asla) açılmaz ve halat (ya da deve) iğnenin deliğinden geçinceye kadar da (ki insanlara göre imkânsızdır) bunlar cennete sokulmazlar. Biz suçlu günahkârları işte böyle cezalandırırız.

  • 7:41

    لَهُمْ مِنْ جَهَنَّمَ مِهَادٌ وَمِنْ فَوْقِهِمْ غَوَاشٍۜ وَكَذٰلِكَ نَجْزِي الظَّالِم۪ينَ

    Onlar için cehennemde (ateşten azap verici) döşekler ve üstlerine (yine ateşten) örtüler-yorganlar vardır. Biz zulme sapanları işte böyle cezalandırırız.

  • 7:42

    وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَاۘ اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْجَنَّةِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ

    (Buna karşılık) İman edenler ve (hayırlı, yararlı) salih amellerde bulunanlar -ki Biz hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz- onlar da cennetin ashabı (halkı)dırlar. Orada sonsuz olarak kalacaklar (ve kusursuz mutluluğa ulaşacaklar)dır.

  • 7:43

    وَنَزَعْنَا مَا ف۪ي صُدُورِهِمْ مِنْ غِلٍّ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهِمُ الْاَنْهَارُۚ وَقَالُوا الْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذ۪ي هَدٰينَا لِهٰذَا وَمَا كُنَّا لِنَهْتَدِيَ لَوْلَٓا اَنْ هَدٰينَا اللّٰهُۚ لَقَدْ جَٓاءَتْ رُسُلُ رَبِّنَا بِالْحَقِّۜ وَنُودُٓوا اَنْ تِلْكُمُ الْجَنَّةُ اُو۫رِثْتُمُوهَا بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ

    (Cennetteki Müslümanların) Biz onların göğüslerinde kinden ve hasetten ne varsa çekip almışızdır. (Konaklarının) Altlarından (ve etrafından sürekli ve ferahlık verici) ırmaklar akacaktır. (Sevinçle) Derler ki: "Bizi buna (cennet huzuruna) ulaştıran Allah'a hamd olsun. Eğer Allah bize hidayet vermeseydi biz doğruya ulaşamazdık. Andolsun, Rabbimizin elçileri Hakk ile geldiler (ve bizi hayra ve huzura ilettiler.)" Onlara: "İşte bu, yaptıklarınıza karşılık olarak mirasçı kılındığınız cennettir" diye nida edilip duyurulacaktır.