-
5:14
وَمِنَ الَّذ۪ينَ قَالُٓوا اِنَّا نَصَارٰٓى اَخَذْنَا م۪يثَاقَهُمْ فَنَسُوا حَظًّا مِمَّا ذُكِّرُوا بِه۪ۖ فَاَغْرَيْنَا بَيْنَهُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَٓاءَ اِلٰى يَوْمِ الْقِيٰمَةِۜ وَسَوْفَ يُنَبِّئُهُمُ اللّٰهُ بِمَا كَانُوا يَصْنَعُونَ
(Bunun gibi) "Biz Nasraniyiz-Hristiyanız" diyen kimselerden de (Allah'ın peygamberlerine, kitaplarına inanıp itaat edeceklerine dair) söz (ahd-ü misak) almıştık. Ama onlar da kendilerine hatırlatılan uyarılardan ders (pay ve haz) almayı unuttular. Bu yüzden kıyamete kadar aralarına düşmanlık ve kin saldık. (Bu nedenle Hristiyanlar çok farklı ve aykırı mezhep ve ekollere ayrılıvermişlerdir.) Allah, yapageldikleri (sinsi ve suni) şeyleri ileride onlara (tek tek) haber verecektir. (Hesaba çekilip cezalarını göreceklerdir.)
-
5:15
يَٓا اَهْلَ الْكِتَابِ قَدْ جَٓاءَكُمْ رَسُولُنَا يُبَيِّنُ لَكُمْ كَث۪يرًا مِمَّا كُنْتُمْ تُخْفُونَ مِنَ الْكِتَابِ وَيَعْفُوا عَنْ كَث۪يرٍۜ قَدْ جَٓاءَكُمْ مِنَ اللّٰهِ نُورٌ وَكِتَابٌ مُب۪ينٌۙ
Ey Kitap Ehli! Kitaptan (Tevrat ve İncil'de yazılanlardan) gizlemekte olduklarınızın çoğunu size açıklayan ve birçoğundan da vazgeçip (söz konusu yapmayan, hatırlatmayan) Elçimiz (olarak Hz. Muhammed SAV) gelmiştir. Gerçekten size Allah'tan bir nur ve apaçık bir Kitap (olan Kur'an) gönderilmiştir.
-
5:16
يَهْد۪ي بِهِ اللّٰهُ مَنِ اتَّبَعَ رِضْوَانَهُ سُبُلَ السَّلَامِ وَيُخْرِجُهُمْ مِنَ الظُّلُمَاتِ اِلَى النُّورِ بِاِذْنِه۪ وَيَهْد۪يهِمْ اِلٰى صِرَاطٍ مُسْتَق۪يمٍ
Böylece Allah, (İslam’a uyanları ve) rızasını arayanları (Kur’an’a ve Resulüllah’a tâbi olanları) Onunla selamet yollarına (ve kurtuluş kapılarına) eriştirir ve Kendi izniyle ve iradesiyle onları karanlıklardan aydınlığa çıkarıp sırat-ı müstakime (dosdoğru bir hayat sistemine, iman, ahlâk ve şeriat prensiplerine) iletir.
-
5:17
لَقَدْ كَفَرَ الَّذ۪ينَ قَالُٓوا اِنَّ اللّٰهَ هُوَ الْمَس۪يحُ ابْنُ مَرْيَمَۜ قُلْ فَمَنْ يَمْلِكُ مِنَ اللّٰهِ شَيْـًٔا اِنْ اَرَادَ اَنْ يُهْلِكَ الْمَس۪يحَ ابْنَ مَرْيَمَ وَاُمَّهُ وَمَنْ فِي الْاَرْضِ جَم۪يعًاۜ وَلِلّٰهِ مُلْكُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَاۜ يَخْلُقُ مَا يَشَٓاءُۜ وَاللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ
Andolsun, "Allah Meryem oğlu Mesih'tir" diyenler kesinlikle küfre girmişlerdir. De ki: "O (Allah), eğer Meryem oğlu Mesih'i, Onun annesini ve yeryüzündekilerin hepsini helak (yok) etmek isterse, Allah'tan (bunu önlemek üzere) kim bir şeye malik olabilir? (Allah CC cisimden, şekilden ve beşerî zaafiyetlerden münezzehtir.) Göklerin, yerin ve bunlar arasındakilerin tümünün mülkü (ve egemenlik mührü) Allah'ındır; dilediğini yaratır. Allah her şeye güç yetirendir.”