105. Sayfa

6. Cüz

  • 4:176

    يَسْتَفْتُونَكَۜ قُلِ اللّٰهُ يُفْت۪يكُمْ فِي الْكَلَالَةِۜ اِنِ امْرُؤٌا هَلَكَ لَيْسَ لَهُ وَلَدٌ وَلَهُٓ اُخْتٌ فَلَهَا نِصْفُ مَا تَرَكَۚ وَهُوَ يَرِثُهَٓا اِنْ لَمْ يَكُنْ لَهَا وَلَدٌۜ فَاِنْ كَانَتَا اثْنَتَيْنِ فَلَهُمَا الثُّلُثَانِ مِمَّا تَرَكَۜ وَاِنْ كَانُٓوا اِخْوَةً رِجَالًا وَنِسَٓاءً فَلِلذَّكَرِ مِثْلُ حَظِّ الْاُنْثَيَيْنِۜ يُبَيِّنُ اللّٰهُ لَكُمْ اَنْ تَضِلُّواۜ وَاللّٰهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَل۪يمٌ

    (Ey Nebim!) Senden (miras konusunda) fetva isterler. De ki: Allah, (öldüğünde geride) çocukları ve anne babası bulunmayan (kelale'nin) mirasına ilişkin hükmü (şöyle) açıklar: Ölen kişinin hiç çocuğu yok da sadece (aynı babadan) kız kardeşi varsa, geride bıraktıklarının yarısı kız kardeşinindir. Eğer bir kız kardeş (ölür de) çocuğu da yoksa, kendisi (erkek kardeşi) ona mirasçı olur. (Çocuksuz kız kardeşin mirasının tamamını erkek kardeşi alır.) Eğer kız kardeşler iki tane ise, (ölen erkek kardeşin) geride bıraktıklarının üçte ikisi onlarındır. Ama (mirasçılar birden fazla) erkekler ve kız kardeşler ise, bu durumda erkek için kadının iki payı vardır. Allah, -şaşırıp sapmayasınız diye- (böyle) açıklamalar yapmaktadır. Allah, her şeyi Bilendir.

  • Mâide Suresi

  • بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

    Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla

  • 5:1

    يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اَوْفُوا بِالْعُقُودِۜ اُحِلَّتْ لَكُمْ بَه۪يمَةُ الْاَنْعَامِ اِلَّا مَا يُتْلٰى عَلَيْكُمْ غَيْرَ مُحِلِّي الصَّيْدِ وَاَنْتُمْ حُرُمٌۜ اِنَّ اللّٰهَ يَحْكُمُ مَا يُر۪يدُ

    Ey iman edenler! “Akit”lerinizi (Rabbinize ve birbirinize verdiğiniz sözlerinizi ve yaptığınız anlaşma metinlerinizi) yerine getirin. (Hacc ve umrede) İhramlı iken avlanmayı helâl saymamak şartıyla ve (şimdi) size okunacaklar dışta tutulmak üzere, (diğer bütün) hayvanlar size helâl kılındı. Şüphesiz Allah dilediği hükmü verir.

  • 5:2

    يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تُحِلُّوا شَعَٓائِرَ اللّٰهِ وَلَا الشَّهْرَ الْحَرَامَ وَلَا الْهَدْيَ وَلَا الْقَلَٓائِدَ وَلَٓا آٰمّ۪ينَ الْبَيْتَ الْحَرَامَ يَبْتَغُونَ فَضْلًا مِنْ رَبِّهِمْ وَرِضْوَانًاۜ وَاِذَا حَلَلْتُمْ فَاصْطَادُواۜ وَلَا يَجْرِمَنَّكُمْ شَنَاٰنُ قَوْمٍ اَنْ صَدُّوكُمْ عَنِ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اَنْ تَعْتَدُواۢ وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوٰىۖ وَلَا تَعَاوَنُوا عَلَى الْاِثْمِ وَالْعُدْوَانِۖ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ شَد۪يدُ الْعِقَابِ

    (Öyle ise) Ey iman edenler! (Cami, ezan, Ramazan, bayram, başörtüsü gibi) Allah’ın şiarlarına (İslam’ın simge ve sembollerine), haram olan (ve saygı duyulan) aya, kurbanlık hayvanlara ve (kurbanlık nişanı ve ibadet heyecanıyla bunlara takılan) boyun bağlarına ve Allah’ın fazlını ve rızasını umarak hacca gelen (Müslümanlara); sakın hürmetsizlik (haksızlık ve saygısızlık) etmeyiniz. (Hacc farizasını bitirip) İhramdan çıktıktan sonra ise artık avlanabilirsiniz. (Daha önce) Sizi Mescid-i Haram’dan alıkoydukları (Kâbe’yi ziyaretinize ve Mekke’ye girmenize mâni oldukları) için, bundan dolayı bir topluluğa olan hırsınız ve hıncınız, sakın sizi haddi aşmaya (taşkınlık ve azgınlık yapmaya) sürüklemesin. (Ey iman edenler!) İyilik ve takvada (hayırlı hizmet yapmak ve başkalarını kötülükten sakındırmak konusunda) yardımlaşın. (Ama sakın) Günah (işleyip kötülük yapmak, sapkınlık ve saldırganlıkla) haddi aşmak hususunda yardımlaşmayın. (Günahları ve fuhşiyatı meşrulaştırıp yaygınlaştırmak, adil devlet düzenini ve toplum disiplinini yozlaştırmak konusunda teşkilatlanıp ayaklanmayın… Zalim ve kâfirlere yandaşlık yapmayın, her halde ve her meselede mutlaka) Allah’tan korkup (küfür, zulüm ve kötülükten) sakının. Gerçekten Allah’ın (zalim ve hainlere bir müddet fırsat verse de, en acı ve alçaltıcı bir ceza ile sonuçlandırması ve) azabı pek şiddetlidir.