-
5:65
وَلَوْ اَنَّ اَهْلَ الْكِتَابِ اٰمَنُوا وَاتَّقَوْا لَكَفَّرْنَا عَنْهُمْ سَيِّـَٔاتِهِمْ وَلَاَدْخَلْنَاهُمْ جَنَّاتِ النَّع۪يمِ
Şayet Kitap Ehli (gerçekten) iman edip (haksızlık ve ahlâksızlıktan) sakınsalardı, elbette onların kötülüklerini örtüp saklar ve onları 'nimetlerle donatılmış' cennetlere sokardık. (Ama onların çoğu Hakkı ve hayrı terk, günahı ve sapkınlığı tercih etmişlerdir.)
-
5:66
وَلَوْ اَنَّهُمْ اَقَامُوا التَّوْرٰيةَ وَالْاِنْج۪يلَ وَمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْهِمْ مِنْ رَبِّهِمْ لَاَكَلُوا مِنْ فَوْقِهِمْ وَمِنْ تَحْتِ اَرْجُلِهِمْۜ مِنْهُمْ اُمَّةٌ مُقْتَصِدَةٌۜ وَكَث۪يرٌ مِنْهُمْ سَٓاءَ مَا يَعْمَلُونَ۟
Ve şayet onlar (Yahudi ve Hristiyanlar; bozulmamış) Tevrat'ı, İncil'i ve (şimdi) kendilerine Rablerinden indirileni (Kur'an'ı) ayakta tutsalardı (ve geçerli kılıp uygulasalardı), elbette üstlerinden ve ayaklarının altından (gökten ve yerden Allah’ın verdiği sayısız nimetleri) yiyeceklerdi. (Gerçi bunların) İçlerinde aşırı olmayan (haksızlık ve ahlâksızlıktan sakınan mutedil) bir ümmet (topluluk da) vardır. (Ama) Onlardan çoğunun yaptıkları ise ne kötü ve çirkindir!
-
5:67
يَٓا اَيُّهَا الرَّسُولُ بَلِّغْ مَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَۜ وَاِنْ لَمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُۜ وَاللّٰهُ يَعْصِمُكَ مِنَ النَّاسِۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِر۪ينَ
Ey Resulüm! Rabbinden Sana indirileni (aynen ve eksiksiz olarak) tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan, O’nun (Allah’ın) elçiliğini (risalet vazifeni ve tebliğ mesuliyetini) aksatmış (görevini yapmamış) olursun. (Bu hususta hiç kimseden korkma, çünkü) Allah Seni insanlar(ın zararın)dan koruyacaktır. Şüphesiz, Allah, (bile bile) kâfir olan bir topluluğu hidayete erdirmeyecektir.
-
5:68
قُلْ يَٓا اَهْلَ الْكِتَابِ لَسْتُمْ عَلٰى شَيْءٍ حَتّٰى تُق۪يمُوا التَّوْرٰيةَ وَالْاِنْج۪يلَ وَمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكُمْ مِنْ رَبِّكُمْۜ وَلَيَز۪يدَنَّ كَث۪يرًا مِنْهُمْ مَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَ طُغْيَانًا وَكُفْرًاۚ فَلَا تَأْسَ عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِر۪ينَ
De ki: “Ey Ehl-i Kitap! Siz Tevrat’ı, İncil’i ve Rabbinizden size indirilen (Kur’an’ı ikame edip) uygulamadıkça, hiçbir esas ve hakikat üzerinde değilsiniz.” (Ey Resulüm!) Rabbinden Sana indirilen (bu Kur’an) elbette onlardan çoğunun azgınlık ve inkârını artıracaktır. Sen o kâfirler güruhu için üzülme. (Buna değmeyeceklerdir.)
-
5:69
اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَالَّذ۪ينَ هَادُوا وَالصَّابِؤُ۫نَ وَالنَّصَارٰى مَنْ اٰمَنَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَعَمِلَ صَالِحًا فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ
Şüphe yoktur ki: İman eden (Müslümanlar) ile; Yahudilerden, Sabiilerden (putperestlerden) ve Hristiyanlardan (olup da); Allah'a, ahiret gününe gerçekten inanan ve salih amellerde (hayırlı ve yararlı işlerde) bulunanlar (var ya), onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır. (Bâtıldan ayrılıp Hakkı tutanlar, hayırdan mahrum edilmeyeceklerdir.)
-
5:70
لَقَدْ اَخَذْنَا م۪يثَاقَ بَن۪ٓي اِسْرَٓاء۪يلَ وَاَرْسَلْنَٓا اِلَيْهِمْ رُسُلًاۜ كُلَّمَا جَٓاءَهُمْ رَسُولٌ بِمَا لَا تَهْوٰٓى اَنْفُسُهُمْۙ فَر۪يقًا كَذَّبُوا وَفَر۪يقًا يَقْتُلُونَ
Andolsun, Biz İsrailoğullarından kesin söz (misak) almış ve onlara elçiler göndermiştik. (Ancak) Onlara, ne zaman nefislerinin hoşuna gitmeyen şeyler (bildiren) bir elçi geldiyse, bir kısmını yalanlamışlar, bazısını da öldürmüşlerdi.