-
5:58
وَاِذَا نَادَيْتُمْ اِلَى الصَّلٰوةِ اتَّخَذُوهَا هُزُوًا وَلَعِبًاۜ ذٰلِكَ بِاَنَّهُمْ قَوْمٌ لَا يَعْقِلُونَ
(Ey mü’minler!) Onlar (inkârcılar ve münafıklar), siz birbirinizi namaza çağırdığınızda (ezan okunduğunda) onu alay ve oyun (konusu) edinirler. Bu, gerçekten onların akıllarını (ve vicdanlarını) kullanmayan (aşağılık) bir topluluk olmaları yüzündendir.
-
5:59
قُلْ يَٓا اَهْلَ الْكِتَابِ هَلْ تَنْقِمُونَ مِنَّٓا اِلَّٓا اَنْ اٰمَنَّا بِاللّٰهِ وَمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْنَا وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلُۙ وَاَنَّ اَكْثَرَكُمْ فَاسِقُونَ
De ki: “Ey Kitap Ehli, sizler bizim sadece (ve şeriksiz biçimde) Allah’a, bize indirilene (Kur’an’a) ve önceden indirilen (kitapların aslına) inanmamızdan ve sizin çoğunuzun da fasıklar (günaha ve haksızlığa düşkün insanlar) olmanızdan dolayı mı kızıyor, bizden gıcık alıyor (ve intikam için fırsat kolluyor)sunuz? (İşte bunun için Avrupa’nın çeşitli merkezlerinde hem de devlet izniyle Kur’an-ı Kerim’i yakıp camilere saldırıyorsunuz!.. Evet, sizin bize kininiz İslam yüzündendir.)
-
5:60
قُلْ هَلْ اُنَبِّئُكُمْ بِشَرٍّ مِنْ ذٰلِكَ مَثُوبَةً عِنْدَ اللّٰهِۜ مَنْ لَعَنَهُ اللّٰهُ وَغَضِبَ عَلَيْهِ وَجَعَلَ مِنْهُمُ الْقِرَدَةَ وَالْخَنَاز۪يرَ وَعَبَدَ الطَّاغُوتَۜ اُو۬لٰٓئِكَ شَرٌّ مَكَانًا وَاَضَلُّ عَنْ سَوَٓاءِ السَّب۪يلِ
Onlara de ki: “Allah katında, sizin için kesinleşmiş bir ceza olarak (bu huysuzluk ve huzursuzluğunuzdan) daha şerlisini (ve beterini) haber vereyim mi? (Böyleleri) Allah’ın lanet ettiği kimselerdir. Allah’ın onlara gazaplandığı ve kahrına uğrattığı kişilerdir. Ki onları maymunlara ve domuzlara çevirmiştir.” (Maymunlar gibi Haçlı Batı’yı ve bâtılı taklit etme, onların hizmet ve himayesine girme aşağılığına düşmüşlerdir. Domuzlar gibi milli namus ve onurlarını kıskanmayan ve zalim güçlere kâhyalık yapan bir bayağılığa dönmüşlerdir.) Ve (onlar) tağuta tapanlar (haline getirilmiş, zalim ve kâfir düzenlerin işbirlikçisi durumuna itilmişlerdir.) İşte bunların mevkii (konumu) çok daha şerli (ve değersiz)dir ve Hakk yoldan daha çok sapıtıp gitmişlerdir.
-
5:61
وَاِذَا جَٓاؤُ۫كُمْ قَالُٓوا اٰمَنَّا وَقَدْ دَخَلُوا بِالْكُفْرِ وَهُمْ قَدْ خَرَجُوا بِه۪ۜ وَاللّٰهُ اَعْلَمُ بِمَا كَانُوا يَكْتُمُونَ
(Bu münafıklar) Sizinle (karşı karşıya) geldiklerinde: (Biz de) “İnandık” (Hakk’tan tarafız. Ama o kâfir ve zalim kesimleri ise zahiren aldatıp oyalamakta ve sadece dini hizmetlerimize fırsat sağlamaktayız) demektedirler. Oysa onlar (gizli) inkârla (yanınıza) girmişlerdir ve yine onunla çıkıp gitmişlerdir. Allah (o münafıkların) gizli tuttukları (hıyanet ve işbirliği çabalarını) daha iyi bilmektedir.
-
5:62
وَتَرٰى كَث۪يرًا مِنْهُمْ يُسَارِعُونَ فِي الْاِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَاَكْلِهِمُ السُّحْتَۜ لَبِئْسَ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
(Bu münafık insanların) Çoğunluğunu günah işlemek, (İslami harekete) düşmanlık etmek ve (faiz ve rüşvet gibi) haram yemek hususunda adeta koşuşturup yarış ettiklerini göreceksin. (Bu) Yaptıkları ne kadar kötü bir şeydir.
-
5:63
لَوْلَا يَنْهٰيهُمُ الرَّبَّانِيُّونَ وَالْاَحْبَارُ عَنْ قَوْلِهِمُ الْاِثْمَ وَاَكْلِهِمُ السُّحْتَۜ لَبِئْسَ مَا كَانُوا يَصْنَعُونَ
(Maneviyat ehli geçinen ve Rabbaniyyun denilen haham takımı gibi) Din adamlarıyla, (ilim erbabı bilinen ve) Ahbar (denilen bazı istismarcılar da maalesef makam ve menfaat hatırına) bunların (münafık kesimlerin ve fasık yöneticilerin) yalan yanlış sözlerine ve açıkça haram ve haksız kazanç yemelerine (göz yumup fetva vermektedirler.) Oysa bunlara mâni olmaları gerekmez miydi? (Bütün bilginlerinin ve maneviyat önderlerinin, şeyhlerinin ve ağabeylerinin bu münafıklarla menfaat ortaklıkları yüzünden susmaları ne kötü bir şeydi!) Bu ustalıkla süslenmiş (sinsi ve kirli) amelleri ne kadar çirkindir!
-
5:64
وَقَالَتِ الْيَهُودُ يَدُ اللّٰهِ مَغْلُولَةٌۜ غُلَّتْ اَيْد۪يهِمْ وَلُعِنُوا بِمَا قَالُواۢ بَلْ يَدَاهُ مَبْسُوطَتَانِۙ يُنْفِقُ كَيْفَ يَشَٓاءُۜ وَلَيَز۪يدَنَّ كَث۪يرًا مِنْهُمْ مَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَ طُغْيَانًا وَكُفْرًاۜ وَاَلْقَيْنَا بَيْنَهُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَٓاءَ اِلٰى يَوْمِ الْقِيٰمَةِۜ كُلَّمَٓا اَوْقَدُوا نَارًا لِلْحَرْبِ اَطْفَاَهَا اللّٰهُۙ وَيَسْعَوْنَ فِي الْاَرْضِ فَسَادًاۜ وَاللّٰهُ لَا يُحِبُّ الْمُفْسِد۪ينَ
Yahudiler: "Allah'ın eli sıkıdır" diyerek (iftira attılar ve haddi aştılar. Bu yüzden) Onların elleri bağlansın! (Ve bağlandı; cimri, bencil ve rezil insanlar yapıldı.) Ve söylediklerinden dolayı Allah’ın lanetine uğrasınlar! Hayır, bilakis; O'nun (Allah'ın) iki eli de açıktır, (kullarına ve mahlûkatına ikramı sınırsızdır,) nasıl dilerse (ve Keremine yakışır şekilde) infak eder. Andolsun Rabbinden Sana indirilen (Kur’an-ı Kerim), onlardan bir çoğunun (sadece) taşkınlıklarını ve inkârlarını ziyadeleştirir. Biz de onların arasına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kin salıverdik. Her ne zaman savaş çıkarmak amacıyla bir fitne ateşini alevlendirmek isterlerse, Allah-u Teâlâ, onların yaktıkları ateşi (sonunda) söndürecektir (ve Yahudiler şeytani amaçlarına erişemeyecektir). Halbuki onların âdetleri her zaman yeryüzünde fesatçılığa sa’yü gayret etmektir. (Oysa) Allah-u Teâlâ, fesat çıkaranları asla sevmemektedir.