-
4:38
Onlar öyle kimselerdir ki, (hayırdan hoşlanmazlar ama) mallarını, insanlara gösteriş olsun diye harcarlar, Allah'a ve ahiret gününe (de gerçekten) inanmazlar, (inanmış rolü yaparlar. Böylece) şeytan, kime yakın-yoldaş olursa, artık o ne kötü bir arkadaş (edinmiştir).
-
4:39
Şayet bunlar, Allah'a ve ahiret gününe inanarak, Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan infak etselerdi, aleyhlerine mi olurdu? Allah, onları (niyetleri ve mahiyetleriyle çok) iyi Bilendir.
-
4:40
Gerçek şu ki, (mutlaka adalet ve hakkaniyetle hükmeden ve asla zulüm etmeyen) Allah, zerre ağırlığı kadar bile haksızlık yapmaz. Eğer (bu ağırlıkta) bir iyilik (yapan) olursa, onu da kat kat kılıp arttırır ve Kendi katından (ayrıca) pek büyük bir ecir verir.
-
4:41
Her ümmetten (onların hayat boyu davranışlarına) birer şahit getirdiğimiz ve (ey Resulüm,) Seni de onların üzerine (baş) şahit olarak getirdiğimiz zaman, (hesap gününde halleri) nasıl olacak (göreceklerdir)?
-
4:42
O gün, küfre (nankörlüğe) sapıp da (dünyalık makam ve menfaat hatırına) Elçiye isyan edenler, (ahirette) yerle bir olmayı (toprak olup savrulmayı) temenni edip isteyeceklerdir. Zira Allah'tan hiçbir sözü (ve yaşanmış olayı) gizleyemezler (ve hak ettikleri akıbete erişeceklerdir).
-
4:43
Ey iman edenler! Sarhoş iken, ne dediğinizi bilinceye (kendinize gelinceye kadar) ve cünüp iken de -yolculukta olmanız hariç- gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta veya yolculukta iseniz, ya da biriniz ayakyolundan (tuvaletten) gelmişseniz, yahut kadınlara temasla dokunmuş da (gusül için) su bulamamışsanız, bu durumlarda (niyet edip) temiz bir toprakla teyemmüm edin; (hafifçe) yüzlerinize ve ellerinize sürün. (Bu abdest ve gusül yerine geçecektir.) Şüphesiz Allah, Bağışlayandır, Esirgeyendir.
-
4:44
Kendilerine Kitaptan (İslami ve ilmi kaynaklardan) biraz nasip verilerek (bilgi sahibi edilen bazı kimselerin; şöhret, servet ve etiket peşinde din istismarına yönelip nasıl) sapkınlığı satın aldıklarını ve sizin de (Kur’an ve Sünnet) yolundan sapıtmanızı arzulayıp (çalıştıklarını) görmez (ve fark etmez) misin?