-
Nisâ Suresi
-
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla
-
4:1
Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten (Hz. Adem’den) yaratan, ondan (onun vücudundan ve onu tamamlayan olarak) da eşini yaratan ve her ikisinden birçok erkekler ve kadınlar türetip-yayan Rabbinizden korkup (küfür, zulüm ve kötülükten) sakının. Ve (yine) Kendi (adı hürmetine), birbirinizle (ihtiyaçlarınızı) isteyip dilekleştiğiniz (Allah'tan) ve akrabalık (bağlarını koparmak)tan sakının. Şüphesiz Allah, sizin üzerinizde gözetleyicidir.
-
4:2
Yetimlerin (sahipsiz kimselerin ve yönetiminize verilen toplum kesimlerinin hakkı olan) mallarını (ve maaşlarını tam) verin. Ve sakın murdar olanı (haram ve haksız kazancı) helâl ve temiz olana (tercih edip, İlahi hükümleri kendinize göre) değiştirmeyin. Onların (mağdurların ve halkın) mallarını kendi mallarınıza katarak yemeyin! Çünkü bu, büyük bir vebaldir.
-
4:3
(Savaş, doğal âfat ve salgın hastalıklar sonucu, genellikle erkeklerin azalıp kadınların kocasız ve korumasız kaldıkları durumda) Şayet (nikâhlamak istediğiniz) yetim (kızlar ve yetim anası dul kadınlar) konusunda hakkaniyetsizlikten korkarsanız; bu takdirde sizin için uygun olan kadınlardan (sahipsiz kalmasınlar diye) ikiye, üçe ve dörde kadar nikâhlayıp (evlenebilirsiniz). Ancak eğer (aralarında ekonomik ve biyolojik ihtiyaçları bakımından) adaleti sağlayamamaktan kuşku duyarsanız (ve nikâh için başvurulan resmi makamlar da böyle bir kanaate varırsa), o zaman bir-tek (eş)le veya ellerinizin malik olduğu ile (geçerli mazeret ve yükümlülüklerle yapılan özel ve resmi nikâh sözleşmeleri gereği, münasip görülen meşru birliktelikle yetinin). Bu yaklaşım, (haksızlık ve hayâsızlığa) sapmamanız için daha uygun ve elverişlidir… [Not: Nisa Suresi 24. Ayetin sonundaki açıklamaya bakınız.]
-
4:4
Kadınlara mehirlerini (şart koşulan evlenme bedellerini) gönül hoşluğuyla isteyerek (ve bir hak olarak) verin. Fakat onlar, kendi arzularıyla size ondan bir şeyi bağışlarlarsa, onu da afiyetle, iç huzuruyla yiyin.
-
4:5
Allah'ın sizin için (geçiminizi sağlamaya yarar bir araç) kıldığı ve kaim (başlarına yönetici) yaptığı mallarınızı, düşük akıllılara (hayırsız ve yararsız yere harcayacaklara) vermeyin; bunlarla onları (velisi ve vasisi olduğunuz insanları) rızıklandırıp giydirin ve onlara güzel (ma’ruf) söz söyleyin.
-
4:6
Yetimleri, nikâha erişecekleri büluğ çağına kadar (bekleyip-eğitip) deneyin; şayet kendilerinde bir “rüşd” (fiziki ve akli olgunlaşma) gördünüz mü, hemen onlara mallarını (geri) verin. (Rüşde, yani bedeni ve beyni yetişkinliğe erişmemiş küçük yaştaki kız ve erkek çocukların evlendirilmesi caiz ve münasip değildir. Emanet aldığınız mallarını da) Büyüyecekler (ve geri isteyecekler) diye israf ile çarçabuk yemeyin. (Yetim malları konusunda) Zengin olan iffetli ve müstağni olmaya (hak yemekten sakınmaya) çalışsın, yoksul olan da artık ma’ruf (ihtiyaca ve örfe uygun) bir şekilde yiyip harcasın. Mallarını kendilerine (yetimlere geri) verdiğiniz zaman, onlara karşı şahit bulundurun. (Emanet mallarını korumayı üstlendiğinizde ve geri devrettiğinizde resmi kayıt tutun.) Hesap görücü olarak Allah yeterlidir.