-
79:15
هَلْ اَتٰيكَ حَد۪يثُ مُوسٰىۢ
(Ey Habibim!) Musa’nın haberi Sana gelmedi mi?
-
79:16
اِذْ نَادٰيهُ رَبُّهُ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًىۚ
Hani o vakit Rabbi ona, kutsal vadi Tuva’da (şöyle) seslenmişti:
-
79:17
اِذْهَبْ اِلٰى فِرْعَوْنَ اِنَّهُ طَغٰىۘ
Firavun’a git; çünkü o, (tek kişilik keyfi yönetim tarzıyla) tağutlaşıp iyice azgınlaşıverdi.
-
79:18
فَقُلْ هَلْ لَكَ اِلٰٓى اَنْ تَزَكّٰىۙ
Ona de ki: "(Küfür ve kötülükten) Temizlenmek ister misin?”
-
79:19
وَاَهْدِيَكَ اِلٰى رَبِّكَ فَتَخْشٰىۚ
“Ki seni Rabbine yönelteyim, böylece (O’na karşı) haşyet (ve hürmet) eder hale gelirsin” (demişti).
-
79:20
فَاَرٰيهُ الْاٰيَةَ الْكُبْرٰىۘ
Derken (Musa) ona büyük mucizeyi (de) göstermişti.
-
79:21
فَكَذَّبَ وَعَصٰىۘ
Fakat o, (yine) yalanlamış ve isyan etmişti.
-
79:22
ثُمَّ اَدْبَرَ يَسْعٰىۘ
Sonra (şeytani yönde) çaba harcayıp (gururla) arkasını dönerek gitmişti.
-
79:23
فَحَشَرَ فَنَادٰىۘ
Sonunda (yardımcı güçlerini) toplamış (onlara şöyle) seslenmişti;
-
79:24
فَقَالَ اَنَا۬ رَبُّكُمُ الْاَعْلٰىۘ
(Firavun kibir ve cehaletle:) “Sizin en yüce rabbiniz benim! (Hayat sisteminizi tanzim ve sizi dilediğim gibi terbiye ediciyim)” demişti.
-
79:25
فَاَخَذَهُ اللّٰهُ نَكَالَ الْاٰخِرَةِ وَالْاُو۫لٰىۜ
Bu yüzden Allah onu, ahiret ve dünya azabıyla yakalamış (ve zulüm saltanatını yıkmış)tır.
-
79:26
اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَعِبْرَةً لِمَنْ يَخْشٰىۜ۟
Gerçekten bunda 'içi titreyerek korkacak' kimse için elbette bir ibret (dersi) vardır.
-
79:27
ءَاَنْتُمْ اَشَدُّ خَلْقًا اَمِ السَّمَٓاءُۜ بَنٰيهَا۠
(Ey kâfirler, müşrikler, dinsizler ve Darwinistler, söyleyin!) Yaratılmak bakımından siz mi daha çetin ve zorsunuz, yoksa (hayretle bakıp durduğunuz) gök(yüzü) mü? (Bakınız, Allah) Onu bina edip (böyle mükemmel ve muhteşem yapmıştır).
-
79:28
رَفَعَ سَمْكَهَا فَسَوّٰيهَاۙ
(Göklerin) Boyunu (tavanını) yükseltmiş, ona belli bir düzen verip (Güneş Sistemini ayarlamıştır).
-
79:29
وَاَغْطَشَ لَيْلَهَا وَاَخْرَجَ ضُحٰيهَاۖ
(Böylece kendi ekseni ve Güneş’in etrafında dönen Dünya’nın) Gecesini karartmış, kuşluğunu ağartıp açığa-çıkarmıştır.
-
79:30
وَالْاَرْضَ بَعْدَ ذٰلِكَ دَحٰيهَاۜ
Ardından (bunun yanında) yeryüzünü serip döşeyerek (yaşama uygun şartları hazırlamıştır).
-
79:31
اَخْرَجَ مِنْهَا مَٓاءَهَا وَمَرْعٰيهَاۖ
Ardından da (yeryüzünü yuvarlayıp yaymış ve Dünya’nın gerekli) suyunu ve otlağını çıkarmıştır.
-
79:32
وَالْجِبَالَ اَرْسٰيهَاۙ
(Dünya’nın üzerine) Dağlarını dikip-oturtarak (dönerken sizi sarsmamak için harika tedbirler almıştır).
-
79:33
مَتَاعًا لَكُمْ وَلِاَنْعَامِكُمْۜ
Size ve hayvanlarınıza bir yarar (meta) olmak üzere (her şeyi Allah yaratmaktadır).
-
79:34
فَاِذَا جَٓاءَتِ الطَّٓامَّةُ الْكُبْرٰىۘ
Ancak (hâlâ inkâr ve isyan edenlere hatırlat ki) o, 'her şeyi yıkıp batıran ve tüm musibetlerden şiddetli olan büyük-felaket’ (kıyamet) geldiği zaman (halleri nasıl olacaktır?)
-
79:35
يَوْمَ يَتَذَكَّرُ الْاِنْسَانُ مَا سَعٰىۙ
O gün insan, neye çaba harcadığını (hazırlıklarının ne işe yaradığını) düşünüp-anlayacak (ama iş işten geçmiş olacak)tır.
-
79:36
وَبُرِّزَتِ الْجَح۪يمُ لِمَنْ يَرٰى
(Artık gözleriyle) Görebilen herkes için cehennem de sergilenmiş (hazır hale getirilmiş durumdadır).
-
79:37
فَاَمَّا مَنْ طَغٰىۙ
Artık kim ki azgınlık ederek şaşır(ıp şımar)mıştır,
-
79:38
وَاٰثَرَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَاۙ
(Bile bile ahiret yerine) Dünya hayatını tercih etmiş (ve sapıtmıştır);
-
79:39
فَاِنَّ الْجَح۪يمَ هِيَ الْمَأْوٰىۜ
İşte muhakkak Cahim (derin ve karanlık çukurlarında ateş lavları kaynayan cehennem) onun varacağı son yer (olacaktır.)
-
79:40
وَاَمَّا مَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّه۪ وَنَهَى النَّفْسَ عَنِ الْهَوٰىۙ
Her kim de (azap va’adi ve cehennemi olmasaydı bile) Rabbinin makamından korkar ve nefsini hevâdan (kötü ve çirkin arzulardan) sakındırırsa,
-
79:41
فَاِنَّ الْجَنَّةَ هِيَ الْمَأْوٰىۜ
Artık şüphesiz cennet, (onun için mutlu ve kutlu) bir barınma diyarı (ve sonsuz saadet vatanıdır.)
-
79:42
يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ السَّاعَةِ اَيَّانَ مُرْسٰيهَاۜ
(Gafiller ve cahiller) "O ne zaman demir atacak (ve dünya gemisi ne zaman duracak)?" diye, Sana kıyamet-saatini sorup durmaktadırlar.
-
79:43
ف۪يمَ اَنْتَ مِنْ ذِكْرٰيهَاۜ
(Oysa) Onunla ilgili bilgi vermekten yana, Sende ne var ki? (Sen nereden bileceksin, çünkü gaybın ilmi Allah’ın katındadır.)
-
79:44
اِلٰى رَبِّكَ مُنْتَهٰيهَاۜ
Onun nihayeti (kıyametle ilgili son ve kesin bilgi), Rabbine aittir. (Zamanı gelince her şey ortaya çıkacaktır.)
-
79:45
اِنَّمَٓا اَنْتَ مُنْذِرُ مَنْ يَخْشٰيهَاۜ
Sen, sadece ondan (kıyamet ve ahiret olgusundan) 'içi titreyerek korkanlar' için bir uyarıcısın.
-
79:46
كَاَنَّهُمْ يَوْمَ يَرَوْنَهَا لَمْ يَلْبَثُٓوا اِلَّا عَشِيَّةً اَوْ ضُحٰيهَا
Onu (kıyameti) gördükleri gün, sanki (dünyada) bir akşam kadarını veya bir kuşluk vaktinden başkasını yaşamamış gibi olacaklar (ve pişmanlık dolu şaşkınlığa uğrayacaklardır.)