-
Kadir Suresi
-
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla
-
97:1
اِنَّٓا اَنْزَلْنَاهُ ف۪ي لَيْلَةِ الْقَدْرِۚ
Gerçek şu ki, Biz Onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirmeye (başladık).
-
97:2
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِۜ
Kadir gecesinin (kıymetinin) ne olduğunu sana bildiren nedir (anlatayım mı)?
-
97:3
لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِنْ اَلْفِ شَهْرٍۜ
Kadir gecesi, (sıdk ile tevbe ederek, bütünüyle Kur’an’a yönelmeye karar verip ibadetle geçirenler için) bin aydan (yaklaşık 83 yıldan, yani bir insan hayatından) daha hayırlıdır.
-
97:4
تَنَزَّلُ الْمَلٰٓئِكَةُ وَالرُّوحُ ف۪يهَا بِاِذْنِ رَبِّهِمْۚ مِنْ كُلِّ اَمْرٍۙۛ
Melekler ve Ruh onda (o gece boyunca) Rablerinin izniyle, her bir iş (ve her mü’min kişi) için sürekli inip duracaklardır.
-
97:5
سَلَامٌ۠ۛ هِيَ حَتّٰى مَطْلَعِ الْفَجْرِ
(O gece) Fecrin doğuşuna (tan yeri ağarıncaya) kadar, (manevi) bir selamet ve esenlik (fırsatıdır. O gece; kurtuluş ve kutluluk zamanıdır. Ancak; emir ve hükümlerini zihnine ve kalbine indirme gayreti ve Kur’an’ı hayat düzenine temel edinme gayesi taşımayanlar nasipsiz kalacaktır…)
-
Beyyine Suresi
-
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla
-
98:1
لَمْ يَكُنِ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِك۪ينَ مُنْفَكّ۪ينَ حَتّٰى تَأْتِيَهُمُ الْبَيِّنَةُۙ
Kitap Ehlinden ve müşriklerden (olan) kâfirler; kendilerine apaçık bir delil (Nebi, Kitap, kanıt) gelinceye kadar, (bulundukları bâtıl ve berbat durumdan) kopup-ayrılacak değillerdi. (Bu nedenle yeni bir peygambere ve İlahi vahye ihtiyaç vardı.)
-
98:2
رَسُولٌ مِنَ اللّٰهِ يَتْلُوا صُحُفًا مُطَهَّرَةًۙ
(O delil ise) Allah (tarafın)dan gönderilmiş bir Elçi(dir ki, kendilerine) tertemiz (kalan ve asla bozulmayan İlahi hikmet ve hakikat olan Kur’an-ı Kerim’deki) yazılı sahifeleri okumaktadır;
-
98:3
ف۪يهَا كُتُبٌ قَيِّمَةٌۜ
Onların (o sahifelerin) içinde dosdoğru (huzur ve adalet dolu) 'yazılı-hükümler' bulunmaktadır.
-
98:4
وَمَا تَفَرَّقَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ اِلَّا مِنْ بَعْدِ مَا جَٓاءَتْهُمُ الْبَيِّنَةُۜ
Kitap Ehlinden olanlar, ancak kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra (Allah’ın ayetlerini yanlış yorumlama ve yozlaştırma çabalarından ve kıskançlık damarlarından dolayı) fırkalara ayrılmışlardır.
-
98:5
وَمَٓا اُمِرُٓوا اِلَّا لِيَعْبُدُوا اللّٰهَ مُخْلِص۪ينَ لَهُ الدّ۪ينَ حُنَفَٓاءَ وَيُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُوا الزَّكٰوةَ وَذٰلِكَ د۪ينُ الْقَيِّمَةِۜ
Oysa onlar, Dini sadece O'na halis kılan hanifler (Allah'ı birleyenler) olarak, ancak Allah'a kulluk etmek, namazı dosdoğru ikame edip (huzur ve şuurla yerine getirmek) ve zekâtı vermek dışında (yanlış ve yararsız şeylerle) emrolunmamışlardı. İşte en doğru (dimdik ve sapasağlam) din bu (İslam)dır.
-
98:6
اِنَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِك۪ينَ ف۪ي نَارِ جَهَنَّمَ خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۜ اُو۬لٰٓئِكَ هُمْ شَرُّ الْبَرِيَّةِۜ
Şüphesiz Kitap Ehlinden ve müşriklerden olan (bütün) kâfirler, cehennem ateşinin içinde olacaklar ve orada ebediyyen kalacaklardır. İşte yaratılanların en şerlisi bunlardır.
-
98:7
اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِۙ اُو۬لٰٓئِكَ هُمْ خَيْرُ الْبَرِيَّةِۜ
İman edip salih amellerde bulunanlar ise; işte onlar da, yaratılmışların en hayırlılarıdır.
-
98:8
جَزَٓاؤُ۬هُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَٓا اَبَدًاۜ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُۜ ذٰلِكَ لِمَنْ خَشِيَ رَبَّهُ
Rableri katında onların ödülleri ise; içinde ebedi kalıcılar olmak üzere, altından ırmaklar (ve havuzlu şelaleler) akan Adn cennetleri olacaktır. Allah, onlardan razı olmuştur, kendileri de O'ndan razı (hoşnut ve memnun) kalmışlardır. İşte bu, Rabbinden 'içi titreyerek korku duyan (haşyet ve hürmet ehli) kimse' için (hazırlanmış kutlu bir karşılıktır.)