-
77:20
اَلَمْ نَخْلُقْكُمْ مِنْ مَٓاءٍ مَه۪ينٍۙ
(Ey insan!) Sizi basbayağı bir sudan (hakir görülen meni damlalarından) yaratmadık mı?
-
77:21
فَجَعَلْنَاهُ ف۪ي قَرَارٍ مَك۪ينٍۙ
Sonra onu savunması sağlam bir karar yerine (ana rahmine) yerleştirip (sakladık).
-
77:22
اِلٰى قَدَرٍ مَعْلُومٍۙ
Belli bir süreye kadar; (yaratılışınızı biçimlendirip ayarladık).
-
77:23
فَقَدَرْنَاۗ فَنِعْمَ الْقَادِرُونَ
Biz, evet işte (bunun) takdirini Biz yaptık. Demek ki, Biz ne güzel ve mükemmel takdir buyurmaktayız! (Evet, yarattığımız her insanı 80-90 yıl kendiliğinden çalışacak harika bir fabrika gibi kurgulamaktayız.)
-
77:24
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّب۪ينَ
O gün, (kitabı, hesabı ve hayra çağıranları) yalanlayanların vay haline!
-
77:25
اَلَمْ نَجْعَلِ الْاَرْضَ كِفَاتًاۙ
Biz yeryüzünü (canlılar için) bir toplanma (ve barınma) yeri kılmadık mı?
-
77:26
اَحْيَٓاءً وَاَمْوَاتًاۙ
Dirilere ve ölülere (uygun bir mekân şeklinde hazırlamadık mı?)
-
77:27
وَجَعَلْنَا ف۪يهَا رَوَاسِيَ شَامِخَاتٍ وَاَسْقَيْنَاكُمْ مَٓاءً فُرَاتًاۜ
Ve onda sabit yüksek dağlar yaratmadık mı? Size tatlı bir su içirip (rahatlatmadık mı?)
-
77:28
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّب۪ينَ
O gün, (Kur’an’ı ve kulluk sorumluluklarını) yalanlayanların vay haline!
-
77:29
اِنْطَلِقُٓوا اِلٰى مَا كُنْتُمْ بِه۪ تُكَذِّبُونَۚ
(Ey kâfirler! Dünyada iken) Kendisini yalanladığınıza (cehennem azabına kavuşmak üzere) şimdi yola çıkın (ve ahiretin gerçek olduğunu anlayın).
-
77:30
اِنْطَلِقُٓوا اِلٰى ظِلٍّ ذ۪ي ثَلٰثِ شُعَبٍۙ
Haydi, (kâfirler, zalimler ve münafık kimseler için hazırlanmış, kapkara bulutlar gibi aldatıcı) üç çatallı bir gölgeye (azap ve alev bölgesine) fırlatılıp takılın (cehenneme atılın ve katlanın)!
-
77:31
لَا ظَل۪يلٍ وَلَا يُغْن۪ي مِنَ اللَّهَبِۜ
(Ki orası) Ne gölge altında barındıracak, ne (yakıcı) alevden koruyacaktır.
-
77:32
اِنَّهَا تَرْم۪ي بِشَرَرٍ كَالْقَصْرِۚ
Gerçekten o, sanki her biri saray (yangını gibi) olan kıvılcımlar saçacaktır.
-
77:33
كَاَنَّهُ جِمَالَتٌ صُفْرٌۜ
(O alevlerin) Her biri, sanki (çıldırmış) sapsarı erkek deve sürüleri gibi (büyük ve ürkütücü olacaklardır).
-
77:34
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّب۪ينَ
O gün, (Kur’an’ı, Resulüllah’ı ve onların yoluna çağıranları) yalanlayanların vay haline!
-
77:35
هٰذَا يَوْمُ لَا يَنْطِقُونَۙ
Bugün, onların (yalan) konuşamayacakları bir gün olacaktır.
-
77:36
وَلَا يُؤْذَنُ لَهُمْ فَيَعْتَذِرُونَ
Ve onlara (yalan yanlış) özür beyan etmeleri için izin de çıkmayacaktır.
-
77:37
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّب۪ينَ
O gün, (dünyada İslam ahkâmını ve ahiret hesabını) yalanlayanların vay haline!
-
77:38
هٰذَا يَوْمُ الْفَصْلِۚ جَمَعْنَاكُمْ وَالْاَوَّل۪ينَ
(Rabbimiz buyuracak:) İşte bu, hüküm günüdür; sizi ve öncekileri (bütün insan nesillerini) ‘bir arada topladık.’ (Adil bir yargılama yapılacak, kimse elimizden kurtulamayacaktır.)
-
77:39
فَاِنْ كَانَ لَكُمْ كَيْدٌ فَك۪يدُونِ
(Haydi ey kâfirler ve zalimler!) Şayet kurabileceğiniz hileli bir düzeniniz varsa, durmaksızın Bana karşı kurun (da görelim bakalım). [Not: Kâfir ve zalimlerin, işi gücü hilekârlık, riyakârlık ve münafıklıktır. Bunların huyu çifte standarttır. Mert ve dürüst davranmazlar. Bunlar kötü niyetlerini “barış, kardeşlik, demokrasi, insan hakları” gibi yaldızlı kılıflarla sarmalayıp topluma yutturmaktadır. Ahirette bu tavırları kendilerine hatırlatılacaktır.]
-
77:40
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّب۪ينَ۟
O gün, (Dünya'da iken Kur’an’ın hüküm ve haberlerini, Resulüllah’ın öğüt ve öğretilerini ve vicdanlarının sesini) yalanlayanların vay haline!
-
77:41
اِنَّ الْمُتَّق۪ينَ ف۪ي ظِلَالٍ وَعُيُونٍۙ
Şüphesiz müttaki olanlar ise, (cennetlerdeki) gölgeliklerde ve pınar başlarındadırlar;
-
77:42
وَفَوَاكِهَ مِمَّا يَشْتَهُونَۜ
Ve canlarının çekip-arzu ettiği meyveler (arasındadırlar).
-
77:43
كُلُوا وَاشْرَبُوا هَن۪ٓيـًٔا بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ
(Dünyada iken) Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere, afiyetle yiyin ve için (buyrulacaktır).
-
77:44
اِنَّا كَذٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِن۪ينَ
Elbette Biz, 'iyi ve güzel' davrananları (muhsin ve mücahit olanları) işte böyle ödüllendiririz.
-
77:45
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّب۪ينَ
O gün, (Kur’an’ın hüküm ve haberlerini ve Hakk davetçilerini) yalanlayanların vay haline!
-
77:46
كُلُوا وَتَمَتَّعُوا قَل۪يلًا اِنَّكُمْ مُجْرِمُونَ
(Şimdilik dünyada) Yiyin ve biraz yararlanıverin. Çünkü siz, suçlu-günahkâr kimselersiniz (ve yakında göreceksiniz)!
-
77:47
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّب۪ينَ
O gün, (elçilerini ve Hakk ölçülerini) yalanlayanların vay haline!
-
77:48
وَاِذَا ق۪يلَ لَهُمُ ارْكَعُوا لَا يَرْكَعُونَ
Onlara: "Rükû edin" denildiği zaman, rükû etmezlerdi, (İslam’ın hükümlerine boyun eğmezlerdi.)
-
77:49
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّب۪ينَ
O gün, (kıyameti, ahireti ve Kur’ani hakikatleri) yalanlayanların vay haline!
-
77:50
فَبِاَيِّ حَد۪يثٍ بَعْدَهُ يُؤْمِنُونَ
Artık onlar, bundan (Kur’an’dan ve Resulüllah’tan) sonra hangi söze (Kur’an’a, vicdana, akla ve ahlâka aykırı hangi uydurma Hadis’e ve hangi bâtıl sisteme inanıp) iman edip (de huzura ereceklerdi)?