574. Sayfa

29. Cüz

  • 73:20

    اِنَّ رَبَّكَ يَعْلَمُ اَنَّكَ تَقُومُ اَدْنٰى مِنْ ثُلُثَيِ الَّيْلِ وَنِصْفَهُ وَثُلُثَهُ وَطَٓائِفَةٌ مِنَ الَّذ۪ينَ مَعَكَۜ وَاللّٰهُ يُقَدِّرُ الَّيْلَ وَالنَّهَارَۜ عَلِمَ اَنْ لَنْ تُحْصُوهُ فَتَابَ عَلَيْكُمْ فَاقْرَؤُ۫ا مَا تَيَسَّرَ مِنَ الْقُرْاٰنِۜ عَلِمَ اَنْ سَيَكُونُ مِنْكُمْ مَرْضٰىۙ وَاٰخَرُونَ يَضْرِبُونَ فِي الْاَرْضِ يَبْتَغُونَ مِنْ فَضْلِ اللّٰهِۙ وَاٰخَرُونَ يُقَاتِلُونَ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِۘ فَاقْرَؤُ۫ا مَا تَيَسَّرَ مِنْهُۙ وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَقْرِضُوا اللّٰهَ قَرْضًا حَسَنًاۜ وَمَا تُقَدِّمُوا لِاَنْفُسِكُمْ مِنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِنْدَ اللّٰهِ هُوَ خَيْرًا وَاَعْظَمَ اَجْرًاۜ وَاسْتَغْفِرُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ

    Gerçekten Rabbin, Senin gecenin üçte ikisinden biraz noksanında, (bazen) yarısında ve üçte biri kadarında (namaz için) kalktığını bilmektedir; Seninle birlikte olanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını bilir). Geceyi ve gündüzü Allah takdir etmektedir. Sizin bunu sayamayacağınızı (vakitleri ayarlamakta zorlanacağınızı) bildiği için, böylece tevbenizi (O'na dönüşünüzü) kabul etmiştir. Şu halde (namazlarınızda) Kur'an'dan (size) kolay geleni (en iyi ezberlenen bölümleri) okuyuverin. Allah sizden hastalar bulunacağını, bazılarının Allah'ın fazlından (rızıklarını) aramak için yeryüzünde gezip dolaşacaklarını ve diğer bir kısmının da Allah yolunda (cihad için yola çıkıp) çarpışacaklarını bilmektedir de, işte bu yüzden (cemaatle kılınan namazları fazla uzatmayıp Kur'an'dan) kolay geleni okuyun diye izin vermektedir. Artık namazı dosdoğru eda edin, zekâtı ödeyin ve Allah'a güzel bir borç verin, ki hayır olarak kendi nefisleriniz için önceden takdim ettiğiniz şeyleri daha hayırlı ve daha büyük bir ecir (karşılık) olarak Allah katında bulacaksınız. Allah'tan mağfiret dileyin. Şüphesiz Allah, çok Bağışlayandır, çok Esirgeyendir (sonsuz merhametli olandır).

  • Müddessir Suresi

  • بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

    Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla

  • 74:1

    يَٓا اَيُّهَا الْمُدَّثِّرُۙ

    Ey (cübbesine) örtünüp bürünen! (Ve uzlet köşesine çekilen, âlemlere rahmet Peygamberim!) [Not: Müddessir=“Dessar-dış elbise” kökünden: Sarınıp bürünen, saklanıp gizlenen kişiler veya kullanılmadığından pas bağlamış kılıç gibi kesiciler (dasir) anlamına gelir. Şiar ise, vücuda temas eden iç giysi demektir. Bu hitapla, biz Muhammed (SAV) ümmetine, Hakk davayı tebliğ ve temsil için ortaya çıkmamız, kendi köşemize kapanıp kalmamamız gerektiğine işaret edilmektedir.]

  • 74:2

    قُمْ فَاَنْذِرْۙ

    (Artık) Kalk da uyarıver! (Yakın çevrenden başlayarak insanları İslam'a davet ederek, inanmayanları başlarına geleceklerle korkut ve Kur’ani gerçekleri açıklamak üzere uğraş ve yorul.)

  • 74:3

    وَرَبَّكَ فَكَبِّرْۙ

    Sadece Rabbini tekbir edip yücelt! (Ve O’nun İlahi sıfatlarını anlatıp duyur.)

  • 74:4

    وَثِيَابَكَ فَطَهِّرْۙ

    (Bu tebliğ vazifesini yaparken de) Elbiseni, (bineğini, çevreni, dış görünüş ve halini daima) tertemiz tut! (Aleyhinde konuşacak ve bahane arayacak tipleri böylelikle sustur!)

  • 74:5

    وَالرُّجْزَ فَاهْجُرْۙ

    (Her çeşit zahiri kirden) Pislikten ve çirkinlikten (şirkten, kötülükten, menfaatperestlikten, kalbi ve beyni çürümüş tiplerden ve sistemlerden hicret ederek) kaçınıp uzak dur! (Haksızlık ve ahlâksızlıkta inat edenlerle, hakikat aşkına Sana biat ve itaat edenleri tanıyıp ayırmaya bak; cahiliye toplumundan ayrı ve farklı bir cemaat ve çekirdek kadro oluştur!..)

  • 74:6

    وَلَا تَمْنُنْ تَسْتَكْثِرُۙ

    (Ey Nebim! Sakın karşılığında) “Daha fazla istekte bulunmak (ve başa kakmak) için iyilik yapma!” (Yaptığın hizmeti, çektiğin zahmeti ve yüklendiğin külfeti; “bunları başkaları yapamaz, kimse altından kalkamaz, bu iyiliklerimin karşılığı bulunmaz” diye, ibadet ve iyilikleri gözünde büyütme, insanlara minnet etme, onlara sıkıntı verme, az bir şey verip, karşılığında çok şey istemek, Dinen ve vicdanen ne kadar uygundur?!)

  • 74:7

    وَلِرَبِّكَ فَاصْبِرْۜ

    (Ey Nebiyyi Zişan!) Rabbin için sabret. (Ki; çok zor, zahmetli ve uzun vadeli bir imtihan sürecine girmiş oluyorsun, kâinat çapında önemli ve azametli bir inkılâp dönemine erişmiş ve kutsal elçilik görevine getirilmiş bulunuyorsun. Bütün düşman çevrelere ve şeytani güçlere karşı en büyük dayanağın ve kuvvet kaynağın, sabır, metanet ve dirayettir. İşte bu yüzden Allah yolundaki sıkıntılara göğüs gerip dayanıver ki, zafere ve Rıza-i İlahi’ye ulaşmanın yegâne çaresi ve reçetesi budur.)

  • 74:8

    فَاِذَا نُقِرَ فِي النَّاقُورِۙ

    Çünkü o boruya (Sur'a) üfürüldüğü zaman (kıyamet koptuğu ve tekrar diriltilip insanların mahşere koştuğu süreç anlatılmaktadır),

  • 74:9

    فَذٰلِكَ يَوْمَئِذٍ يَوْمٌ عَس۪يرٌۙ

    İşte o gün, çok zorlu bir gün (olacaktır);

  • 74:10

    عَلَى الْكَافِر۪ينَ غَيْرُ يَس۪يرٍ

    (Ve hele) Kâfirler içinse (kıyamet ve mahşer) hiç kolay değildir. (Bunu başlarına gelince anlayacaklardır.)

  • 74:11

    ذَرْن۪ي وَمَنْ خَلَقْتُ وَح۪يدًاۙ

    (Ey Nebim!) Kendisini tek olarak (ve yapayalnız) yarattığım (kabirde de tek başına bırakacağım şu adamı) Bana bırak;

  • 74:12

    وَجَعَلْتُ لَهُ مَالًا مَمْدُودًاۙ

    Ki Ben ona, 'alabildiğine geniş kapsamlı bir mal' (servet kılıp) lütfettim.

  • 74:13

    وَبَن۪ينَ شُهُودًاۙ

    Göz önünde (çevresinde) hazır (mutluluk kaynağı) çocuklar (verdim).

  • 74:14

    وَمَهَّدْتُ لَهُ تَمْه۪يدًاۙ

    Ve sayısız imkân ve fırsatları önüne serdim.

  • 74:15

    ثُمَّ يَطْمَعُ اَنْ اَز۪يدَۙ

    Sonra, daha da arttırmam için tamah eder (doyumsuz istekler dilenirdi).

  • 74:16

    كَلَّاۜ اِنَّهُ كَانَ لِاٰيَاتِنَا عَن۪يدًاۜ

    Hayır (bu tıynetteki kimse rahmetime layık değildir); çünkü o, Bizim ayetlerimize karşı "kesin bir inatçı ve itirazcı” kesilmiştir.

  • 74:17

    سَاُرْهِقُهُ صَعُودًاۜ

    (Artık) Onu alabildiğine sarp bir yokuşa süreceğim. (Hidayet ve inayetime ulaşmayı zorlaştırıvereceğim.)