-
Müzzemmil Suresi
-
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla
-
73:1
Ey (elbisesine) bürünüp örtünen (Resulüm! Ümmetin bilsin ki yatmakla ve tembel davranmakla hiç kimse maksadına erişemez). [Not: Müzzemmil=“Zemele, mütezemmelün” kökünden: Gece kıyafetine ve örtüsüne girip rahata çekilen anlamına gelir; (kinayeli olarak ise; "yüklendiği mesuliyeti daha fazla önemsemesi gereken" demektir.) Bu hitapta Aleyhissalatü Vesselam Efendimiz üzerinden biz ümmetine; kulluk ve tebliğ sorumluluğumuzu daha bir dikkat ve titizlikle kuşanmamız, rahatımızı ve kolaycılığı bırakmamız gerektiği, dolaylı biçimde ikaz ve ihtar edilmektedir.]
-
73:2
(O nedenle) Birazı hariç (olmak üzere), geceleri kalkıver.
-
73:3
(Gecenin) Yarısını (ibadetle değerlendir, bir kısmında ise uyu ve dinlen) veya bu vakti biraz eksilt.
-
73:4
Yahut (durumuna göre) bunu biraz artır ve Kur’an’ı da tertil üzere (ağır, sakin ve anlayarak) oku(yup içine sindir ve ölçü edin!)
-
73:5
Doğrusu Biz Senin üzerine oldukça ağır bir söz (Vahy-i İlahi gibi çetin bir emanet) yükleyeceğiz (ve Seni büyük mesuliyet altına sokacağız).
-
73:6
Şüphesiz gece (uyanıp İlahi huzura durma ve Kur’an’a yoğunlaşma) neş’eti (insanın biraz uyuyup dinlendikten sonra kalkıp ibadete yönelmesi, gönül lezzeti bakımından; beyin, beden ve ruh arasında tam bir uyum ve huzur sağlamak ve) etkili olmak açısından daha sağlamdır, (şuurlu bir) okuyuşa ve kavrayışa daha elverişli bulunmaktadır.
-
73:7
Zira gündüzleri Senin uzun süre meşgul olacağın daha başka uğraşların vardır.
-
73:8
(Ey Nebiyyi Zişanım!) Sadece Rabbinin ismini, (Sahibinin hikmet ve kudretini düşünerek, devamlı) zikret ve kendini her şeyden çekerek, (maddi ve nefsani şeylerden kalben alâkanı keserek ve gönlünü Mevlâ’ndan gayrısından-masivadan temizleyerek,) yalnızca O’na yönel (ki huzur ve kurtuluş bundadır).
-
73:9
(Allah) Doğu’nun ve Batı’nın (bütün yönlerin ve ülkelerin) Rabbidir. O'ndan başka ilah yoktur. Şu halde (yalnızca) O'nu vekil tut (Allah’ın va’adine güvenip sarıl). [Not: Gece ibadeti, huzurlu ve sürekli zikir, sadece Allah’a tevekkül ve teslimiyet, dünyanın geçici nimet ve zevklerini kalpten atıvermek… Bunların hepsi İslam tasavvufunun da prensipleri konumundadır. Asr-ı Saadet’te tasavvufun kendisi vardı, fiilen yaşanmaktaydı, ancak ismi konulmamıştı. Maalesef günümüzde ise, ismi vardı, ama birçok tarikatta tasavvufun kendisi ve hakikati kaybolmuş veya yozlaşmıştı.]
-
73:10
(Müşriklerin ve münafıkların) Onların söylediklerine karşı Sen sabret ve uygun bir uzaklaşma tarzıyla (düşünce ve eylem bakımından ciddi ve fark ettirici bir tutumla) onlardan kopup-ayrıl.
-
73:11
(Kur’an’ın hüküm ve haberlerini) Yalanlamakta olan (şu) nimet (refah ve servet) sahiplerini de Sen Bana bırak ve onlara az bir süre tanı.
-
73:12
Çünkü Bizim yanımızda (zalimleri bağlayıp zincire vuracak) bukağılar ve cayır cayır yanan (cehennem) ateşi bulunmaktadır.
-
73:13
(Cehennemde) Boğazı tıkayıp kalan (yutulduğunda insanı kıvrandıran) bir yemek ve acı bir azap vardır.
-
73:14
(Öyle) Bir gün ki, yeryüzü ve dağlar titremeye tutulup sarsılır ve (o koca) dağlar göçüveren bir kum yığını halini alır.
-
73:15
Şüphesiz size (Kur’an’ı açıklayacak), üzerinize şahit olacak bir elçi gönderdik; Firavun'a da (benzeri) bir elçi gönderdiğimiz gibi (hiçbir kavmi uyarıcısız bırakmadık).
-
73:16
Fakat Firavun elçiye isyan etti, Biz de onu pek vahim bir tarzda (azapla) yakaladık.
-
73:17
Eğer (şimdi siz de) inkâr edecek olursanız, çocukların (bile korkudan) saçlarını ağartan bir günde kendinizi nasıl koruyacaksınız?
-
73:18
Bu nedenle (kıyamette) gök bile yarılıp-çatlayacaktır; (artık) O'nun va'adi gerçekleştirilip-yerine getirilmiş bulunacaktır.
-
73:19
Şüphesiz bu bir öğüttür. Artık dileyen Rabbine (ulaştıran) bir yol tutar (tutmalıdır. Kimin aklı ve vicdanı varsa Kur’an’a uymalıdır).