-
Cin Suresi
-
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla
-
72:1
قُلْ اُو۫حِيَ اِلَيَّ اَنَّهُ اسْتَمَعَ نَفَرٌ مِنَ الْجِنِّ فَقَالُٓوا اِنَّا سَمِعْنَا قُرْاٰنًا عَجَبًاۙ
(Ey Resulüm!) De ki: Gerçekten Bana vahyolundu(ğuna göre; Hicretten 3 yıl öncesinde ve sıkıntılı Taif ziyareti dönüşünde) cinnlerden bir grubun (gelip Benden) işiterek: “Doğrusu biz, (büyük) hayranlık uyandıran bir Kur'an dinledik” dedikleri (bildirildi.)
-
72:2
يَهْد۪ٓي اِلَى الرُّشْدِ فَاٰمَنَّا بِه۪ۜ وَلَنْ نُشْرِكَ بِرَبِّنَٓا اَحَدًاۙ
(Cinnler) "O (Kur'an), ‘Hakka ve doğruya' yöneltip-iletmektedir. Bu yüzden Ona iman ettik. Bundan böyle Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız" (diye söz vermişlerdir).
-
72:3
وَاَنَّهُ تَعَالٰى جَدُّ رَبِّنَا مَا اتَّخَذَ صَاحِبَةً وَلَا وَلَدًاۙ
"Elbette Rabbimizin şanı Yücedir. O, ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk (sahibidir)."
-
72:4
وَاَنَّهُ كَانَ يَقُولُ سَف۪يهُنَا عَلَى اللّٰهِ شَطَطًاۙ
"Doğrusu şu bizim beyinsizlerimiz (cinn taifesinin cahilleri ve şeytanın avaneleri), Allah'a karşı 'bir sürü saçma şeyler' söylüyor idi."
-
72:5
وَاَنَّا ظَنَنَّٓا اَنْ لَنْ تَقُولَ الْاِنْسُ وَالْجِنُّ عَلَى اللّٰهِ كَذِبًاۙ
"Oysa hakikaten biz, insanların ve cinnlerin Allah'a karşı asla yalan söylemeyeceklerini zannetmiştik."
-
72:6
وَاَنَّهُ كَانَ رِجَالٌ مِنَ الْاِنْسِ يَعُوذُونَ بِرِجَالٍ مِنَ الْجِنِّ فَزَادُوهُمْ رَهَقًاۙ
"(Maalesef) Gerçek şu ki: İnsanlardan bazı kişiler, cinnlerden bazı kişilere sığınırlardı (onlardan birtakım bilgiler alıp başkalarına üstünlük taslarlardı). Öyle ki, onların (cinnlerin de) azgınlıklarını arttırırlardı."
-
72:7
وَاَنَّهُمْ ظَنُّوا كَمَا ظَنَنْتُمْ اَنْ لَنْ يَبْعَثَ اللّٰهُ اَحَدًاۙ
"Ve onlar (cinnlerin kâfir takımı), sizin de öyle zannedip aldandığınız gibi, Allah'ın hiç kimseyi kesin olarak (ahirette hesaba çekmek üzere) diriltmeyeceğini sanmışlardı."
-
72:8
وَاَنَّا لَمَسْنَا السَّمَٓاءَ فَوَجَدْنَاهَا مُلِئَتْ حَرَسًا شَد۪يدًا وَشُهُبًاۙ
“(Kader programının günlük görev taksimatı sırasında bilgi hırsızlığı yapmak ve gelip insanları azdırmak için) Doğrusu biz (cinnler, Hz. Muhammed geldikten sonra yine) göğü (dokunup) yokladık; fakat onu güçlü koruyucular ve şihablarla (ateş alevleri olan kovalayıcı toplarla) kaplı (doldurulmuş) bulduk.”
-
72:9
وَاَنَّا كُنَّا نَقْعُدُ مِنْهَا مَقَاعِدَ لِلسَّمْعِۜ فَمَنْ يَسْتَمِعِ الْاٰنَ يَجِدْ لَهُ شِهَابًا رَصَدًاۙ
“Oysa gerçekte biz, (daha önce bazı sırları) dinlemek için onun durak yerlerinde (göğün bazı mevkilerine) otururduk. Ama şimdi (cinnlerden) kim (kader bilgilerini) dinleyecek olsa, (hemen) kendisini izleyen bir şihab (yıldız kayması denilen ateş ve alev çarpması) bulur (ve kovulur).”
-
72:10
وَاَنَّا لَا نَدْر۪ٓي اَشَرٌّ اُر۪يدَ بِمَنْ فِي الْاَرْضِ اَمْ اَرَادَ بِهِمْ رَبُّهُمْ رَشَدًاۙ
"Doğrusu (hikmetini) bilmiyoruz; (cinnlerin bazı kader bilgilerini çalmaktan kovulmaları suretiyle) yeryüzünde olanlara bir kötülük mü istendi, yoksa Rableri kendileri için (doğruya iletici) bir hayır mı diledi (bunu tam seçemiyoruz)?"
-
72:11
وَاَنَّا مِنَّا الصَّالِحُونَ وَمِنَّا دُونَ ذٰلِكَۜ كُنَّا طَرَٓائِقَ قِدَدًاۙ
"Gerçek şu ki, bizden (cinnlerden imanlı ve yararlı) salih olanlar da vardır ve bunun dışında (ya da aşağısında) olanlar da (bulunmaktadır). Biz (cinnler de insanlar gibi) farklı ve ihtilaflı yolların (birbirlerine aykırı tasavvur ve tarikatların) fırkaları olmuşuz."
-
72:12
وَاَنَّا ظَنَنَّٓا اَنْ لَنْ نُعْجِزَ اللّٰهَ فِي الْاَرْضِ وَلَنْ نُعْجِزَهُ هَرَبًاۙ
"Biz (mü’min cinnler) şüphesiz, yeryüzünde (bulunsak da) Allah'ı asla aciz bırakamayacağımızı, (çok hızlı hareket edip) kaçmak suretiyle de O’nu çaresizliğe uğratıp hiçbir şekilde (elinden) kurtulamayacağımızı kesinlikle anlamış durumdayız."
-
72:13
وَاَنَّا لَمَّا سَمِعْنَا الْهُدٰٓى اٰمَنَّا بِه۪ۜ فَمَنْ يُؤْمِنْ بِرَبِّه۪ فَلَا يَخَافُ بَخْسًا وَلَا رَهَقًاۙ
"Elbette biz, o (Hakka ve hayra) hidayet edici (ve yol gösterici Kur'an'ı) işitince, Ona iman ettik. Artık kim Rabbine iman ederse, o ne (ecrinin) azalacağından ve ne de haksızlığa uğrayacağından (endişe edip) korkmayacaktır."