570. Sayfa

29. Cüz

  • 71:11

    يُرْسِلِ السَّمَٓاءَ عَلَيْكُمْ مِدْرَارًاۙ

    (Öyle davranın ve Rabbinize sığının ki) Üzerinize gökten sağanak (bol miktarda ve faydalı oranda yağmur) göndersin.”

  • 71:12

    وَيُمْدِدْكُمْ بِاَمْوَالٍ وَبَن۪ينَ وَيَجْعَلْ لَكُمْ جَنَّاتٍ وَيَجْعَلْ لَكُمْ اَنْهَارًاۜ

    “Size mallar ve çocuklarla (yardım edip) güç ve destek versin. Size (ürün yüklü) bağlar-bahçeler ihsan etsin ve sizin için ırmaklar da akıtıversin.”

  • 71:13

    مَا لَكُمْ لَا تَرْجُونَ لِلّٰهِ وَقَارًاۚ

    "Size ne oluyor ki, Allah'tan (mü’minlere yakışır) bir vakarı (saygı duyulmayı ve adil bir iktidarı) ummuyorsunuz (ve bu yolda gayret göstermiyorsunuz. Bu nasıl bir şaşkınlık ve sapkınlıktır?)

  • 71:14

    وَقَدْ خَلَقَكُمْ اَطْوَارًا

    "Oysa O, sizi gerçekten tavır tavır (bir damla meniden mükemmel insan şekline, inkârdan teslime, zelil yaşamdan izzete çıkabilecek bir tarzda ve aşama aşama) yaratmıştır."

  • 71:15

    اَلَمْ تَرَوْا كَيْفَ خَلَقَ اللّٰهُ سَبْعَ سَمٰوَاتٍ طِبَاقًاۙ

    “Görmüyor musunuz; Allah, yedi göğü birbirleriyle bir uyum (mutabakat) içinde yaratmıştır?”

  • 71:16

    وَجَعَلَ الْقَمَرَ ف۪يهِنَّ نُورًا وَجَعَلَ الشَّمْسَ سِرَاجًا

    “Ve Ay’ı bunlar içinde (ayna gibi yansıtıcı) bir nur kılmış, Güneş’i de (aydınlatıcı ve ısıtıcı) bir kandil yapmıştır.”

  • 71:17

    وَاللّٰهُ اَنْبَتَكُمْ مِنَ الْاَرْضِ نَبَاتًاۙ

    “Allah, sizi yerden bir bitki (gibi) bitirip (hayata bağlamıştır).”

  • 71:18

    ثُمَّ يُع۪يدُكُمْ ف۪يهَا وَيُخْرِجُكُمْ اِخْرَاجًا

    “Sonra sizi yine oraya geri çevirecek ve sizi (yeni) bir çıkarışla (diriltip) çıkaracaktır.”

  • 71:19

    وَاللّٰهُ جَعَلَ لَكُمُ الْاَرْضَ بِسَاطًاۙ

    “Allah, yerküreyi sizin için bir yaygı (ziraata ve hayvancılığa uygun) kılmıştır.”

  • 71:20

    لِتَسْلُكُوا مِنْهَا سُبُلًا فِجَاجًا۟

    “Öyle ki, onun içinde geniş yollarında gezip-dolaşmanız için (dünyayı en güzel şekilde donatmıştır).”

  • 71:21

    قَالَ نُوحٌ رَبِّ اِنَّهُمْ عَصَوْن۪ي وَاتَّبَعُوا مَنْ لَمْ يَزِدْهُ مَالُهُ وَوَلَدُهُٓ اِلَّا خَسَارًاۚ

    (Bu ibretli ve hikmetli uyarılarına rağmen imana ve İslam’a gelmeyen kavmini Rabbine şikâyet etti ve) Nuh dedi ki: "Rabbim, gerçekten onlar bana isyan edip durdular; mal ve çocukları kendisine ziyandan başka bir şeyi artırmayan (azgın ve sapkın) kimselere uydular."

  • 71:22

    وَمَكَرُوا مَكْرًا كُبَّارًاۚ

    “Ve çok büyük hile ve düzenler kurdular.” (Bana ve bütün Allah dostlarına eziyete ve hakarete kalkıştılar.)

  • 71:23

    وَقَالُوا لَا تَذَرُنَّ اٰلِهَتَكُمْ وَلَا تَذَرُنَّ وَدًّا وَلَا سُوَاعًاۙ وَلَا يَغُوثَ وَيَعُوقَ وَنَسْرًاۚ

    Ve (bu arada kâfirler birbirlerine) dediler ki: “Sakın kendi ilahlarınızı bırakmayın; ne Vedd'i, ne Suva'ı, ne Yeğus'u, ne Ye'uk'u ve ne de Nesr'i bırakmayın (ve Nuh’a aldanmayın)!” (Yani bu tapındıklarınıza ve tâbi olduğunuz hayat tarzına sahip çıkın, Nuh’un peşine takılmayın, diye birbirlerini kışkırttılar.) [Not: Bunlar soylu aileleri ve kabileperestliği, altın ve serveti, güç ve kuvveti, kadın ve şehveti, rızık ve emniyeti temsil eden putlardı. Bu isimler aslında Hz. Adem’in evlatları olup inançlı insanlardı. Ama bunlara yönelik hürmet ve muhabbetin anısı hatırına yapılan heykellerine zamanla tapınılmaya başlanmıştı.]

  • 71:24

    وَقَدْ اَضَلُّوا كَث۪يرًاۚ وَلَا تَزِدِ الظَّالِم۪ينَ اِلَّا ضَلَالًا

    (Hz. Nuh dedi ki:) “Gerçekten bunlar böylece çok kimseleri şaşırtıp-saptırıp yoldan çıkardılar. (Ey Rabbim!) Sen de zalimlerin ancak şaşkınlığını (ve azabını) arttır.”

  • 71:25

    مِمَّا خَط۪ٓيـَٔاتِهِمْ اُغْرِقُوا فَاُدْخِلُوا نَارًا فَلَمْ يَجِدُوا لَهُمْ مِنْ دُونِ اللّٰهِ اَنْصَارًا

    (İşte bu yüzden) Onlar, (inkâr ve) hataları dolayısıyla (dünyada) suda boğuldular, sonra (ahirette de) ateşe sokuldular. O durumda Allah'ın dışında hiçbir yardımcı da bulamadılar.

  • 71:26

    وَقَالَ نُوحٌ رَبِّ لَا تَذَرْ عَلَى الْاَرْضِ مِنَ الْكَافِر۪ينَ دَيَّارًا

    (950 sene sabırla Hakka çağırıp karşılık bulamayan Hz.) Nuh: "Rabbim, ülkemde ve yeryüzünde kâfirlerden yurt tutan ve dönüp dolaşan hiç kimseyi bırakma!" diyerek (dua etmeye başlamıştı).

  • 71:27

    اِنَّكَ اِنْ تَذَرْهُمْ يُضِلُّوا عِبَادَكَ وَلَا يَلِدُٓوا اِلَّا فَاجِرًا كَفَّارًا

    Çünkü Sen onları (kendi hallerine) bırakacak olursan, Senin kullarını şaşırtıp-saptıracaklar ve onlar, kötülükte sınırı aşan (ahlâksız facirden) ve azgın kâfirden başkasını doğurmayacaklardır. (Çocuklarını da facir ve kâfir olarak yetiştirip bozacaklardır.)

  • 71:28

    رَبِّ اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِمَنْ دَخَلَ بَيْتِيَ مُؤْمِنًا وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ وَالْمُؤْمِنَاتِۜ وَلَا تَزِدِ الظَّالِم۪ينَ اِلَّا تَبَارًا

    “Rabbim beni, (Hz. Adem’den beri) annemi, babamı, mü’min olarak evime gireni, (iman davasına sahip çıkanı ve kıyamete kadar tüm) iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlere ise helak olup yıkılmaktan başkasını arttırma” (diye yalvarmıştı).