543. Sayfa

28. Cüz

  • 58:12

    يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِذَا نَاجَيْتُمُ الرَّسُولَ فَقَدِّمُوا بَيْنَ يَدَيْ نَجْوٰيكُمْ صَدَقَةًۜ ذٰلِكَ خَيْرٌ لَكُمْ وَاَطْهَرُۜ فَاِنْ لَمْ تَجِدُوا فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ

    Ey iman edenler, Peygambere gizli bir şey arz edeceğiniz (özel bir şey isteyeceğiniz) zaman, bu gizli konuşmanızdan önce bir sadaka verip (iyilik yapın ki) bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir (yararlıdır). Şayet (buna imkân) bulamazsanız, (o durumda) artık şüphesiz Allah, çok Bağışlayandır, çok Esirgeyip Koruyandır.

  • 58:13

    ءَاَشْفَقْتُمْ اَنْ تُقَدِّمُوا بَيْنَ يَدَيْ نَجْوٰيكُمْ صَدَقَاتٍۜ فَاِذْ لَمْ تَفْعَلُوا وَتَابَ اللّٰهُ عَلَيْكُمْ فَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا اللّٰهَ وَرَسُولَهُۜ وَاللّٰهُ خَب۪يرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ۟

    (Allah’ın elçisiyle) Gizli konuşmanızdan önce sadakalar vermekten ürküp-çekinip (sıkıldınız) mı? Çünkü (nefislerinize ağır geldiği için) yapamadınız, (ama) Allah sizin tevbelerinizi kabul etti (ve bağışladı). Şu halde namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin (cimrilik edip eksik bırakmayın), Allah'a ve O'nun Resulüne (her konuda) itaat edin, (Hakk’tan ayrılmayın, zira) Allah, yaptıklarınızdan Haberdardır.

  • 58:14

    اَلَمْ تَرَ اِلَى الَّذ۪ينَ تَوَلَّوْا قَوْمًا غَضِبَ اللّٰهُ عَلَيْهِمْۜ مَا هُمْ مِنْكُمْ وَلَا مِنْهُمْۙ وَيَحْلِفُونَ عَلَى الْكَذِبِ وَهُمْ يَعْلَمُونَ

    Allah'ın kendilerine karşı gazaplandığı bir kavmi (Siyonist Yahudileri, işbirlikçilerini ve zalim müşrikleri) veli (dost ve müttefik) edinenleri görmüyor (ve hâlâ anlamıyor) musun(uz)? Onlar ne sizden, ne de onlardandırlar. (Bunlar ortada kalmış hain ve gafil takımıdırlar.) Kendileri de (açıkça bu gerçeği) bildikleri halde, (Hakk ve hayır niyetli olduklarına) yalan üzere yemin edip durmaktadırlar (ve bunlar mü’minleri aldatıp oyalamaya çalışmaktadırlar).

  • 58:15

    اَعَدَّ اللّٰهُ لَهُمْ عَذَابًا شَد۪يدًاۜ اِنَّهُمْ سَٓاءَ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ

    Allah, onlara (Siyonist odaklara ve işbirlikçi takımına hem dünyada hem ahiret hayatında) şiddetli bir azap hazırlamıştır. Doğrusu onların yaptıkları ne kötü (bir davranıştır).

  • 58:16

    اِتَّخَذُٓوا اَيْمَانَهُمْ جُنَّةً فَصَدُّوا عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ فَلَهُمْ عَذَابٌ مُه۪ينٌ

    Onlar (“Biz İslam’a hizmet için Yahudi ve Hristiyanları oyalamaktayız,” diyerek) yeminlerini bir siper edinip (dindarlıklarının arkasına saklanarak), böylece (mü’minleri) Allah'ın yolundan alıkoyup (Hakk’tan saptırmaya çalışmaktadırlar). Artık onlar için alçaltıcı bir azap vardır.

  • 58:17

    لَنْ تُغْنِيَ عَنْهُمْ اَمْوَالُهُمْ وَلَٓا اَوْلَادُهُمْ مِنَ اللّٰهِ شَيْـًٔاۜ اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ

    (Sakın, Din istismarcılarının ve Din düşmanlarının kazandıkları dünyalıklara imrenmeye kalkışmayın!) Kesinlikle ne malları, ne çocukları onlara Allah'a karşı hiçbir şeyle yarar sağlamayacaktır. Onlar ateşin halkıdır, içinde süresiz kalacaklardır.

  • 58:18

    يَوْمَ يَبْعَثُهُمُ اللّٰهُ جَم۪يعًا فَيَحْلِفُونَ لَهُ كَمَا يَحْلِفُونَ لَكُمْ وَيَحْسَبُونَ اَنَّهُمْ عَلٰى شَيْءٍۜ اَلَٓا اِنَّهُمْ هُمُ الْكَاذِبُونَ

    Allah'ın onların hepsini dirilteceği gün; sizlere (yalan yere) yemin ettikleri gibi O'na (Allah’a) da yemin etmeye (ve hâşâ aldatıvermeye) kalkışacaklar ve kendilerinin (haklı ve akılcı) bir şey üzerine olduklarını (ve numaralarının tutacağını) sanacaklardır. Dikkat edin; gerçekten (bu münafıklar var ya) asıl yalancı onlardır.

  • 58:19

    اِسْتَحْوَذَ عَلَيْهِمُ الشَّيْطَانُ فَاَنْسٰيهُمْ ذِكْرَ اللّٰهِۜ اُو۬لٰٓئِكَ حِزْبُ الشَّيْطَانِۜ اَلَٓا اِنَّ حِزْبَ الشَّيْطَانِ هُمُ الْخَاسِرُونَ

    (İşleri güçleri yalan olan ve bâtıla daldıkları halde kendi kendilerini hayırlı bir şey üzerinde sanan kimseleri) Onları şeytan kuşatmış (etkisi altına alıp ruhlarını kapsamış) ve kendilerine Allah'ı hatırlamayı (O’nun emir ve yasaklarına göre yaşamayı ve zikrullahı) unutturmuş (durumdadır). İşte (haramlara ve hayırsız yollara düşen) bunlar Hizbüşşeytan'dır. Ve Şeytan'ın partisi (tarafgirleri, ekibi, takipçileri) mutlaka hüsrana uğrayacaklardır.

  • 58:20

    اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحَٓادُّونَ اللّٰهَ وَرَسُولَهُٓ اُو۬لٰٓئِكَ فِي الْاَذَلّ۪ينَ

    Şu kesin bir gerçektir ki; (Hakkı ve hayrı tanıdıktan ve katıldıktan sonra, dünyalık hesaplarla) Allah’a ve Resulüne (muhalefet bayrağı açıp) karşı çıkarak (İslam davasına hıyanet edip ayrılanlar var ya) işte onlar mutlaka rezil ve zelil düşecek aşağılık kimseler arasındadırlar.

  • 58:21

    كَتَبَ اللّٰهُ لَاَغْلِبَنَّ اَنَا۬ وَرُسُل۪يۜ اِنَّ اللّٰهَ قَوِيٌّ عَز۪يزٌ

    (Unutmayınız ki) Allah, “muhakkak Ben ve Elçilerim galip geleceğiz” diye yazmış (ve kararlaştırmış)tır. (Allah’ın partisi ve Kur’an’ın takipçisi olanlar mutlaka kazanacak ve başarıya ulaşacaklardır.) Gerçekten Allah, en büyük Kuvvet sahibidir, Güçlü ve Üstün olandır.