-
61:6
وَاِذْ قَالَ ع۪يسَى ابْنُ مَرْيَمَ يَا بَن۪ٓي اِسْرَٓاء۪يلَ اِنّ۪ي رَسُولُ اللّٰهِ اِلَيْكُمْ مُصَدِّقًا لِمَا بَيْنَ يَدَيَّ مِنَ التَّوْرٰيةِ وَمُبَشِّرًا بِرَسُولٍ يَأْت۪ي مِنْ بَعْدِي اسْمُهُٓ اَحْمَدُۜ فَلَمَّا جَٓاءَهُمْ بِالْبَيِّنَاتِ قَالُوا هٰذَا سِحْرٌ مُب۪ينٌ
Hani o vakit Meryem oğlu İsa da: "Ey İsrailoğulları, kesinlikle ben, Allah'ın size (gönderdiği) bir elçisiyim. Benden önceki Tevrat'ı tasdik edici ve benden sonra ismi ‘Ahmed’ olan bir elçinin de müjdeleyicisiyim" demişti. Fakat buna rağmen O, onlara kesin belgelerle gelince: "Bu, açıkça bir büyüdür" demişlerdi.
-
61:7
وَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرٰى عَلَى اللّٰهِ الْكَذِبَ وَهُوَ يُدْعٰٓى اِلَى الْاِسْلَامِۜ وَاللّٰهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِم۪ينَ
İslam'a çağrıldığı halde (sorumluluktan ve sıkıntıdan kaçmak ve Hakk’tan kaytarmak üzere; “Kur'an ve Müslüman; öyle devlet, siyaset ve adalet işine karışmaz” diyerek) Allah'ın üstüne yalan ve iftira atanlardan daha zalim kim olabilir? Allah böylesi zalimleri asla hidayete eriştirmeyecek (doğru ve huzurlu yola yönlendirmeyecek)tir.
-
61:8
يُر۪يدُونَ لِيُطْفِؤُ۫ا نُورَ اللّٰهِ بِاَفْوَاهِهِمْ وَاللّٰهُ مُتِمُّ نُورِه۪ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ
Onlar, Allah'ın nurunu ağızlarıyla (kuru laf kalabalığıyla) söndürmek istemektedirler. Oysa Allah, Kendi nurunu tamama (başarıya) eriştirecektir; kâfirler hoş görmese (ve engellese) bile (Kur’an’ın Adil Düzenini yerleştirip yürütecektir).
-
61:9
هُوَ الَّذ۪ٓي اَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدٰى وَد۪ينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدّ۪ينِ كُلِّه۪ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ۟
O (Allah) ki, (elbette) Elçisini hidayet ve Hakk Din üzere gönderendir; öyle ki onu (Hakk Din olan İslam'ı) bütün dinlere (ve bâtıl düzenlere) karşı üstün ve galip getirecektir; (hatta) müşrikler hoş görmese (ve karşı gelse) bile (Allah bunu gerçekleştirecektir).
-
61:10
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا هَلْ اَدُلُّكُمْ عَلٰى تِجَارَةٍ تُنْج۪يكُمْ مِنْ عَذَابٍ اَل۪يمٍ
Ey iman edenler, sizi acı bir azaptan kurtaracak (dünyada zilletten izzete kavuşturacak, ahirette ise cehennemden koruyup cennete ulaştıracak, çok kârlı ve kalıcı) bir ticareti haber vereyim mi? (Allah katında en itibarlı bir girişime delil olup rehberlik edeyim mi?)
-
61:11
تُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَرَسُولِه۪ وَتُجَاهِدُونَ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ بِاَمْوَالِكُمْ وَاَنْفُسِكُمْۜ ذٰلِكُمْ خَيْرٌ لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَۙ
(İşte bu en kârlı ve hayırlı ticaret) Allah'a ve O'nun Resulüne (tam ve sağlam) iman etmeniz (şartı ile), mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda (mücadele verip) cihad etmeniz (insanlığın huzuruna ve milli savunmaya destek vermeniz)dir. Bu, sizin için daha hayırlı (ve verimli)dir; eğer (değerini) bilirseniz (böyle davranmanız ve çalışmanız gerekir).
-
61:12
يَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَيُدْخِلْكُمْ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ وَمَسَاكِنَ طَيِّبَةً ف۪ي جَنَّاتِ عَدْنٍۜ ذٰلِكَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُۙ
(Böyle yaparsanız) O (Allah) sizin günahlarınızı bağışlayacak, sizi altından ırmaklar (ve havuzlu şelaleler) akan cennetlere sokacak ve Adn cennetlerinde çok güzel ve görkemli saraylara yerleştirecektir. İşte asıl büyük mutluluk ve kurtuluş budur (ve böyle elde edilir).
-
61:13
وَاُخْرٰى تُحِبُّونَهَاۜ نَصْرٌ مِنَ اللّٰهِ وَفَتْحٌ قَر۪يبٌۜ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِن۪ينَ
Ve (cihad ehli için; dünyada iken de beklediğiniz ve) seveceğiniz bir başka (nimet) daha var: Allah'tan 'yardım ve zafer (nusret erişecek)' ve yakın bir fetih (mutlaka gelecektir. Gerçek mücahit) mü'minleri müjdele (ki sadece onlar tarafından, va’ad edilen bu mutlu ve kutlu netice beklenmektedir).
-
61:14
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا كُونُٓوا اَنْصَارَ اللّٰهِ كَمَا قَالَ ع۪يسَى ابْنُ مَرْيَمَ لِلْحَوَارِيّ۪نَ مَنْ اَنْصَار۪ٓي اِلَى اللّٰهِۜ قَالَ الْحَوَارِيُّونَ نَحْنُ اَنْصَارُ اللّٰهِ فَاٰمَنَتْ طَٓائِفَةٌ مِنْ بَن۪ٓي اِسْرَٓاء۪يلَ وَكَفَرَتْ طَٓائِفَةٌۚ فَاَيَّدْنَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا عَلٰى عَدُوِّهِمْ فَاَصْبَحُوا ظَاهِر۪ينَ
Ey iman edenler, Allah'ın (Dininin) yardımcıları olun (Hakk davanın ve mazlum halkların gayretini çekin). Şunun gibi ki; Meryem oğlu İsa Havarilere: "Allah'a (giden yolda ve Hakk Dini uğrunda) benim yardımcılarım kimlerdir?" demişti de, Havariler Ona; "Allah'ın yardımcıları bizleriz" (diye yanıt vermişlerdi.) Böylece İsrailoğullarından bir topluluk iman etmiş, bir topluluk da inkâr etmişti. Sonunda Biz iman edenleri düşmanlarına karşı destekleyince, onlar da üstün gelmişlerdi.