-
55:68
ف۪يهِمَا فَاكِهَةٌ وَنَخْلٌ وَرُمَّانٌۚ
İçlerinde (her türden) meyveler, (çok nefis) eşsiz-hurma ve nar (çeşitleri) vardır.
-
55:69
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ
Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini (sıhhat ve şifa kaynağı olduğunu kavramayıp) yalanlamaya kalkışırsınız?
-
55:70
ف۪يهِنَّ خَيْرَاتٌ حِسَانٌۚ
Orada huyları ve endamı tertemiz-cezbedici, (güzellik kraliçesi) hanımlar vardır.
-
55:71
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ
Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini (iman huzurunu ve İslam şuurunu algılamayıp) yalanlamaya kalkışırsınız?
-
55:72
حُورٌ مَقْصُورَاتٌ فِي الْخِيَامِۚ
(Onlar muhteşem) Otağlar (ve mükemmel ortamlar) içinde korunmuş (ceylan gözlü) huri kızlarıdır.
-
55:73
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ
Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini (ahiret ve cennet şuurundan uzak yaşayıp) yalanlamaya kalkışırsınız?
-
55:74
لَمْ يَطْمِثْهُنَّ اِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَٓانٌّۚ
(Öyle ki) Bunlardan (cenneti kazanmış mü’min bahtiyarlardan) önce kendilerine (cennet hurilerine) asla bir insan ve bir cinn dokunmamıştır.
-
55:75
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ
Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini (sonsuz ve sorunsuz cennet hayatını kazanmaya harcamayıp) yalanlamaya kalkışırsınız?
-
55:76
مُتَّكِـ۪ٔينَ عَلٰى رَفْرَفٍ خُضْرٍ وَعَبْقَرِيٍّ حِسَانٍۚ
(O cennetlerde) Yeşil yastıklara ve çarpıcı güzellikteki döşeklere (yatıp, ipek halılara ve koltuklara) yaslanıp (huzurun ve mutluluğun tadını çıkaracaklardır).
-
55:77
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini (O'nun rızası ve davası yolunda kullanmayıp) yalanlamaya kalkışırsınız?
-
55:78
تَبَارَكَ اسْمُ رَبِّكَ ذِي الْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِ
Celâl (ihtişam) ve ikram sahibi olan Rabbinin adı ne Yücedir (ki her türlü övgü ve şükür O'na layıktır).
-
Vâkı'a Suresi
-
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla
-
56:1
اِذَا وَقَعَتِ الْوَاقِعَةُۙ
VÂKIA (büyük olay) vuku bulduğu zaman!.. (Va’ad edilen büyük devrim ve değişimle, dünya ve insanlık tarihinin en önemli olayı ve daha sonra kıyamet sabahı koptuğu an; kâfirlerin, zalimlerin ve işbirlikçi hainlerin durumu nasıl olacaktır?)
-
56:2
لَيْسَ لِوَقْعَتِهَا كَاذِبَةٌۢ
(Artık) Onun vukuunu (zulüm ve küfür saltanatının çöküş olayını ve kâfirlerin dünyasının yıkılışını) hiç kimse yalanlayamayacaktır.
-
56:3
خَافِضَةٌ رَافِعَةٌۙ
O (olay ve onun takdir edicisi Allah (CC) zalimleri, kâfirleri ve hainleri) aşağılatıcı; (mü’minleri, mücahitleri ve mazlumları ise) yüceltici ve onurlandırıcıdır. (O gün, münafıklar ve azgınlar yenilgiye uğramış, mücahit ve müttaki kullar ise zafere ulaşmış olacaklardır.)
-
56:4
اِذَا رُجَّتِ الْاَرْضُ رَجًّاۙ
Yer, şiddetli bir sarsıntıyla sarsıldığı vakit…
-
56:5
وَبُسَّتِ الْجِبَالُ بَسًّاۙ
Ve dağlar darmadağın olup ufalandığı vakit…
-
56:6
فَكَانَتْ هَبَٓاءً مُنْبَثًّاۙ
Derken toz duman halinde savrulup dağıldığı vakit…
-
56:7
وَكُنْتُمْ اَزْوَاجًا ثَلٰثَةًۜ
(Ey insanlar!) Ve sizler de üç sınıf olup (birbirinizden ayrıldığınız vakit!..)
-
56:8
فَاَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ مَٓا اَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِۜ
İşte o (vakit) "Ashab-ı Meymene" (İlahi ikrama uğrayacaklardır, ki;) ne (kutludur o) "Ashab-ı Meymene!" (Meymenetli, marifet ehli ve mesuliyet sahibi mü’minler ne kadar şerefli ve şanslıdır.)
-
56:9
وَاَصْحَابُ الْمَشْـَٔمَةِ مَٓا اَصْحَابُ الْمَشْـَٔمَةِۜ
"Ashab-ı Meş'eme" (ise; onlar) ne (mutsuz ve uğursuz takımıdır). O, "Ashab-ı Meş'eme" (ki imansız, ahlâksız ve vicdansız insanlardır).
-
56:10
وَالسَّابِقُونَ السَّابِقُونَۙ
(En seçkin üçüncü sınıf olarak; iman, ibadet ve cihad hususunda, hem kendi nefisleriyle, hem küfür ve kötülük sistemleriyle mücadele edip hayırda yarışıveren ve böylece) İleri geçenler(e gelince), onlar (hâkimiyet döneminde ve ahirette de) öne geçecek (ve şereflendirilecek bahtiyarlardır).
-
56:11
اُو۬لٰٓئِكَ الْمُقَرَّبُونَۚ
İşte bunlar, (Rabbine ve müjdeli va’adine) yakınlaştırılmış (mukarreb) olanlardır.
-
56:12
ف۪ي جَنَّاتِ النَّع۪يمِ
(Bunlar) Nimetlerle-donatılmış cennetler içinde (ağırlanacaklardır).
-
56:13
ثُلَّةٌ مِنَ الْاَوَّل۪ينَۙ
(Bu ileri geçen öncülerin) Birçoğu (Hakk Dine ve hizmete herkesten evvel giren ve sonuna kadar sadakatle direnen ilklerden-)öncekilerden;
-
56:14
وَقَل۪يلٌ مِنَ الْاٰخِر۪ينَۜ
Birazı da (bu haklı ve hayırlı harekete geç katılsa da, büyük fedakârlık ve yararlılık gösteren) sonrakilerden (oluşacaktır). [Not: Bu ayetlerde geçen “Evvelin=öncekiler”; Hz. Adem’den beri geçen ümmetlerin mü’minlerine, Hz. Peygamber Efendimizin mübarek Sahabesine, onların tâbisi ve takipçileri olan cihad ve fütuhat ehline, “Ahirin=sonrakiler” ise Ahir zamandaki az sayıdaki müstakim ve mücahit mü’minlere işaret olabilir.]
-
56:15
عَلٰى سُرُرٍ مَوْضُونَةٍۙ
(Hakka ve hayra öncülük eden cihad ve sebat ehli seçkin mü’minler) 'Özenle işlenmiş mücevher' tahtlar (ve mükemmel koltuklar) üzerindedirler (artık çok mutlu ve onurludurlar).
-
56:16
مُتَّكِـ۪ٔينَ عَلَيْهَا مُتَقَابِل۪ينَ
Karşılıklı (koltuklara) yaslanmışlardır (hürmet ve muhabbetle sohbete dalmışlardır).