405. Sayfa

21. Cüz

  • 30:16

    وَاَمَّا الَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا وَلِقَٓائِ الْاٰخِرَةِ فَاُو۬لٰٓئِكَ فِي الْعَذَابِ مُحْضَرُونَ

    Amma inkâr edip ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlar ise; artık onlar da azap için (cehenneme atılmaya) hazır bulundurulacaktır.

  • 30:17

    فَسُبْحَانَ اللّٰهِ ح۪ينَ تُمْسُونَ وَح۪ينَ تُصْبِحُونَ

    Öyleyse (ey mü’minler) akşama girdiğiniz vakit de, sabaha erdiğiniz vakit de Allah'ı tesbih edip (namazınızı kılın).

  • 30:18

    وَلَهُ الْحَمْدُ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَعَشِيًّا وَح۪ينَ تُظْهِرُونَ

    Hamd O'nundur; göklerde ve yerde (övülen ve ibadet edilen O’dur), günün sonunda ve öğleye erdiğiniz vakit de (ibadetinizi yapın).

  • 30:19

    يُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَيُخْرِجُ الْمَيِّتَ مِنَ الْحَيِّ وَيُحْيِ الْاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَاۜ وَكَذٰلِكَ تُخْرَجُونَ۟

    (Cenab-ı Allah) O ölüden diriyi çıkarır ve diriden ölüyü çıkarır, (her kış) ölümünden sonra da (baharda tekrar) yeri diriltip (çeşitli bitkilerle donatır). İşte siz de böyle (yeniden yaratılıp topraktan) çıkarılacaksınız.

  • 30:20

    وَمِنْ اٰيَاتِه۪ٓ اَنْ خَلَقَكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ اِذَٓا اَنْتُمْ بَشَرٌ تَنْتَشِرُونَ

    O’nun ayetlerinden (Allah'ın vahdet ve rahmet alâmetlerinden) birisi de sizi topraktan yaratmasıdır. (Vücudumuzu oluşturan elementler toprak menşelidir; hayvani ve nebati bütün gıdalarımız da topraktan yetişmektedir, insanın tohumu olan meni de bunlardan meydana gelmektedir.) Sonraki zamanlarda da sizin (yeryüzüne) yayılan beşer (çeşitli kavim ve kabileler) olmanızı (yine Allah sağlamıştır).

  • 30:21

    وَمِنْ اٰيَاتِه۪ٓ اَنْ خَلَقَ لَكُمْ مِنْ اَنْفُسِكُمْ اَزْوَاجًا لِتَسْكُنُٓوا اِلَيْهَا وَجَعَلَ بَيْنَكُمْ مَوَدَّةً وَرَحْمَةًۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ

    O’nun (Allah’ın) ayetlerinden (vahdet ve rahmet alâmetlerinden) birisi de, kendileriyle huzura kavuşmanız (ve kaynaşmanız) için, size kendi cinsinizden eşler yaratması ve aranıza karşılıklı mesuliyetli muhabbet ve merhamet koymasıdır. Şüphesiz bunlar düşünen bir topluluk için (ne büyük hikmet ve) ibretler barındırmaktadır.

  • 30:22

    وَمِنْ اٰيَاتِه۪ خَلْقُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَاخْتِلَافُ اَلْسِنَتِكُمْ وَاَلْوَانِكُمْۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِلْعَالِم۪ينَ

    O’nun (Allah’ın kudret ve hikmet) delillerinden biri de, gökleri ve yeri (böyle mükemmel ve muhteşem) yaratması, lisanlarınızın (dillerinizin) ve renklerinizin değişik olmasıdır. (Farklı kavim ve kabileler olarak, birbirlerinizle kolay tanışmanız, dayanışmanız, değişik yetenek ve üretimlerinizden yararlanmanız için böyle yapılmıştır.) Şüphesiz bunda, (dikkatle düşünüp) bilenleriniz için alınacak dersler vardır.

  • 30:23

    وَمِنْ اٰيَاتِه۪ مَنَامُكُمْ بِالَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَابْتِغَٓاؤُ۬كُمْ مِنْ فَضْلِه۪ۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَسْمَعُونَ

    Geceleyin ve gündüzün uyumanız (dinlenip yorgunluğunuzu atmanız) ile, (yine) O'nun lütfundan (geçiminizi temin etmek üzere rızkınızı) aramanız (için Güneş sistemini ve gezegenleri ve yerküreyi böylesine dengeli yaratıp yürütmesi) de, O'nun ayetlerindendir. Şüphesiz (düşünüp) duyabilen bir kavim için, gerçekten bunda ayetler ve ibretler vardır (ve açıktır).

  • 30:24

    وَمِنْ اٰيَاتِه۪ يُر۪يكُمُ الْبَرْقَ خَوْفًا وَطَمَعًا وَيُنَزِّلُ مِنَ السَّمَٓاءِ مَٓاءً فَيُحْي۪ بِهِ الْاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَاۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ

    Size bir korku ve umut (vesilesi) olarak şimşeği göstermesi ile, gökten su indirmek suretiyle ölümünden sonra yeryüzünü onunla diriltmesi de, O'nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilecek bir kavim için gerçekten ayetler bulunmaktadır.