417. Sayfa

21. Cüz

  • Ahzab Suresi

  • بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

    Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla

  • 33:1

    يَٓا اَيُّهَا النَّبِيُّ اتَّقِ اللّٰهَ وَلَا تُطِعِ الْكَافِر۪ينَ وَالْمُنَافِق۪ينَۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَل۪يمًا حَك۪يمًاۙ

    Ey (Ahir Zaman) Nebisi! Allah'tan (gereği gibi) kork (O’nun rızasına ve Kur’an’ına aykırı davranmaktan kaçın), kâfirlere ve münafıklara (kesinlikle ve hiçbir şekilde) itaat etme, (sakın onlara boyun eğme!) Şüphesiz Allah (her şeyi hakkıyla) Bilendir, Hüküm ve Hikmet sahibi olandır.

  • 33:2

    وَاتَّبِعْ مَا يُوحٰٓى اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَب۪يرًاۙ

    Sana Rabbinden ne vahyedilirse ona uy (Allah’ın ayetlerini eğip bükerek şeytani heves ve hesaplar güdenleri bırak). Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızdan Haberdardır.

  • 33:3

    وَتَوَكَّلْ عَلَى اللّٰهِۜ وَكَفٰى بِاللّٰهِ وَك۪يلًا

    (Her girişiminde ve her süreçte sadece) Allah'a tevekkül et; (çünkü) Vekîl olarak Allah yeterlidir. (O Kendine sığınan sadıkları koruyup kollayacaktır.)

  • 33:4

    مَا جَعَلَ اللّٰهُ لِرَجُلٍ مِنْ قَلْبَيْنِ ف۪ي جَوْفِه۪ۚ وَمَا جَعَلَ اَزْوَاجَكُمُ الّٰٓـ۪ٔي تُظَاهِرُونَ مِنْهُنَّ اُمَّهَاتِكُمْۚ وَمَا جَعَلَ اَدْعِيَٓاءَكُمْ اَبْنَٓاءَكُمْۜ ذٰلِكُمْ قَوْلُكُمْ بِاَفْوَاهِكُمْۜ وَاللّٰهُ يَقُولُ الْحَقَّ وَهُوَ يَهْدِي السَّب۪يلَ

    Allah, bir adamın kendi (göğüs) boşluğu içinde iki kalp kılmamış (iki gönül yaratmamıştır. İmanla beraber inkârın ve nifakın bir kalpte barışık bulunması imkânsızdır). Ve kendilerini annelerinize benzeterek yemin konusu yaptığınız (zıharda bulunup “Artık bana annem gibisin” diyerek boşadığınız) eşlerinizi sizin anneleriniz yapmamıştır; (başkalarından alıp edindiğiniz) evlatlıklarınızı da sizin (öz) çocuklarınız saymamıştır. Bunlar sadece sizin ağzınızla söylediğiniz (boş laflardır. Her konuda elbette) Hakkı söyleyen ve (doğru olan) yola yöneltip-ileten ise ancak Allah’tır.

  • 33:5

    اُدْعُوهُمْ لِاٰبَٓائِهِمْ هُوَ اَقْسَطُ عِنْدَ اللّٰهِۚ فَاِنْ لَمْ تَعْلَمُٓوا اٰبَٓاءَهُمْ فَاِخْوَانُكُمْ فِي الدّ۪ينِ وَمَوَال۪يكُمْۜ وَلَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ ف۪يمَٓا اَخْطَأْتُمْ بِه۪ۙ وَلٰكِنْ مَا تَعَمَّدَتْ قُلُوبُكُمْۜ وَكَانَ اللّٰهُ غَفُورًا رَح۪يمًا

    Onları (evlat edindiklerinizi öz) babalarına nispet ederek çağırın (soybağını karıştırıp bozmayın); bu, Allah katında daha adil ve doğru olandır. Eğer babalarını bilmiyorsanız; artık onlar, sizin dinde kardeşleriniz ve velayetiniz (himayeniz) altındaki (insanlardır). Bununla beraber, (bu konuda) hata ettiklerinizde (onlara laf gelişi “oğlum, evladım” demenizde) ise, sizin için bir sakınca (bir vebal) yoktur. Ancak kalplerinizin kasıt gözeterek (taammüden) yaptıklarınızda (sorumluluk) vardır. Allah Bağışlayandır, Esirgeyip Koruyandır.

  • 33:6

    اَلنَّبِيُّ اَوْلٰى بِالْمُؤْمِن۪ينَ مِنْ اَنْفُسِهِمْ وَاَزْوَاجُهُٓ اُمَّهَاتُهُمْۜ وَاُو۬لُوا الْاَرْحَامِ بَعْضُهُمْ اَوْلٰى بِبَعْضٍ ف۪ي كِتَابِ اللّٰهِ مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ وَالْمُهَاجِر۪ينَ اِلَّٓا اَنْ تَفْعَلُٓوا اِلٰٓى اَوْلِيَٓائِكُمْ مَعْرُوفًاۜ كَانَ ذٰلِكَ فِي الْكِتَابِ مَسْطُورًا

    (Hz.) Peygamber (AS gerçek ve samimi) mü'minlere kendi nefislerinden daha evladır (değerli ve önceliklidir), ve Onun zevceleri de onların (bütün Müslümanların) anneleridir. Rahim sahipleri (yakın akrabalar) da, Allah'ın Kitabında birbirlerine öteki mü'minlerden ve muhacirlerden daha yakındır. (Akrabalık hakkına uyulmalıdır.) Ancak (sadık) dostlarınıza (dava arkadaşlarınıza) ma’ruf üzere (örfe uygun) yapacağınız (yardımlar) başkadır (bu izin verilen ve takdir edilen bir davranıştır); bunlar Kitap'ta yazılmış (Kur’an’da açıklanmış) bulunmaktadır.