414. Sayfa

21. Cüz

  • Secde Suresi

  • بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

    Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla

  • 32:1

    الٓمٓ۠

    Elif, Lam, Mim.

  • 32:2

    تَنْز۪يلُ الْكِتَابِ لَا رَيْبَ ف۪يهِ مِنْ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۜ

    İçerisinde(ki ayet ve haberlerde) asla şüphe ve çelişki olmayan bu Kitab'ın indirilişi, âlemlerin Rabbi (katın)dandır.

  • 32:3

    اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۚ بَلْ هُوَ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكَ لِتُنْذِرَ قَوْمًا مَٓا اَتٰيهُمْ مِنْ نَذ۪يرٍ مِنْ قَبْلِكَ لَعَلَّهُمْ يَهْتَدُونَ

    Yoksa onlar: “Bunu (Peygamber kendisi) uydurdu” mu diyorlar? Hayır, O Rabbinden (gelmiş olan) bir Hakk’tır. Senden önce kendilerine (izah ve irşad edici) uyarıcı (bir peygamber) gelmemiş (olan Arabistan’daki) topluluğu uyarman (ve ardından tüm insanlığa duyurman) için (Kur’an indirilmiş bulunmaktadır). Umulur ki hidayet bulurlar (diye onlara okunmaktadır).

  • 32:4

    اَللّٰهُ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا ف۪ي سِتَّةِ اَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوٰى عَلَى الْعَرْشِۜ مَا لَكُمْ مِنْ دُونِه۪ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا شَف۪يعٍۜ اَفَلَا تَتَذَكَّرُونَ

    Allah; gökleri, yeri ve ikisi arasında olanları altı günlerde (dönemde) yarattı, sonra Arş’a (Kâinatın yönetim merkezi ve makamına) istiva edip (onu ilmiyle ve kudretiyle kuşattı). Sizin için O'ndan başka bir veliniz (sahibiniz ve destekçiniz) ve (O’nun izin verdikleri dışında) şefaatçiniz yoktur. Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz? (Bu aklınızı kullanmamak ve vicdanınızın sesine kulak asmamak başınıza bela açacaktır.)

  • 32:5

    يُدَبِّرُ الْاَمْرَ مِنَ السَّمَٓاءِ اِلَى الْاَرْضِ ثُمَّ يَعْرُجُ اِلَيْهِ ف۪ي يَوْمٍ كَانَ مِقْدَارُهُٓ اَلْفَ سَنَةٍ مِمَّا تَعُدُّونَ

    Gökten yere (âlemlerdeki) her işi O evirip-yönetip düzene koymaktadır. Sonra (işler), sizin saymakta olduğunuz bin yıl süreli bir günde, yine O'na (Arş’ına, huzuruna, değerlendirme makamına) yükselip (durmaktadır).

  • 32:6

    ذٰلِكَ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ الْعَز۪يزُ الرَّح۪يمُۙ

    İşte görülmeyeni (nurani ve ruhani görevlileri) de, görüneni (maddi cisimleri ve insanın açık amellerini) de bilen, İzzetli ve Merhametli olan O (Allah)tır.

  • 32:7

    اَلَّذ۪ٓي اَحْسَنَ كُلَّ شَيْءٍ خَلَقَهُ وَبَدَاَ خَلْقَ الْاِنْسَانِ مِنْ ط۪ينٍۚ

    O, yarattığı her şeyi en güzel yapan ve insanı yaratmaya (süzme ve özlü) bir çamurdan (maddi bir hamurdan ve mayadan) başlayandır.

  • 32:8

    ثُمَّ جَعَلَ نَسْلَهُ مِنْ سُلَالَةٍ مِنْ مَٓاءٍ مَه۪ينٍۚ

    Sonra onun (insanoğlunun) neslini bir özden (sülaleden), hakir (görülen) bir sudan (meniden üretip) yapmıştır, (yapmaktadır.)

  • 32:9

    ثُمَّ سَوّٰيهُ وَنَفَخَ ف۪يهِ مِنْ رُوحِه۪ وَجَعَلَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْاَبْصَارَ وَالْاَفْـِٔدَةَۜ قَل۪يلًا مَا تَشْكُرُونَ

    Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona (insana, Kendi) Ruhundan (hayat ve şuur sırrından) üfledi (üflemektedir). Ve sizin için kulaklar, gözler ve gönüller var etti, (etmektedir. Buna rağmen) Pek az şükrediyorsunuz? (Ne nankör insanlarsınız!) [Not: “Ruh” ile “can” farklı kavramlardır. Ruh sadece insanlarda, can ise bitkilerde ve hayvanlarda da vardır.]

  • 32:10

    وَقَالُٓوا ءَاِذَا ضَلَلْنَا فِي الْاَرْضِ ءَاِنَّا لَف۪ي خَلْقٍ جَد۪يدٍۜ بَلْ هُمْ بِلِقَٓاءِ رَبِّهِمْ كَافِرُونَ

    (Kâfirler ve gafiller:) “Biz (ölüp) toprakta kaybolduğumuz zaman, gerçekten biz (tekrar) yeniden yaratılacak mıyız?” diyorlar. Doğrusu onlar Rablerine kavuşmayı inkâr ediyorlar. (De ki; yakında anlarsınız!)

  • 32:11

    قُلْ يَتَوَفّٰيكُمْ مَلَكُ الْمَوْتِ الَّذ۪ي وُكِّلَ بِكُمْ ثُمَّ اِلٰى رَبِّكُمْ تُرْجَعُونَ۟

    De ki: "Canınızı almak için (görevli) vekil kılınan ölüm meleği, hayatınıza son verecek, sonra Rabbinize döndürülmüş olacaksınız.”