-
28:85
(Ey Resulüm!) Kur’an’ı(n ahkâmını ve ahlâkını uygulamayı) Senin üzerine farz kılan (Allah), elbette Seni dönüş yerine iade edecek ve (Medine’den Mekke’ye, veya dünyadan ahirete ve cennete, ya da ümmetin liderliğine tekrar) geri gönderecektir. De ki: “Rabbim, kimin hidayetle (Hakk ve doğru yol rehberliği ile) geldiğini de, kimin açıkça bir sapkınlık içine girdiğini de çok iyi bilmektedir.”
-
28:86
(Ey Resulüm, Sen bu) Kitabın (Kur’an’ın) Sana (kalbine vahy ile) bırakılacağını umut edip beklemiyordun; (buna) Rabbinden ancak bir rahmet (ve fazilet olarak kavuşturuldun). Öyleyse (en yakınların bile olsa) sakın (zalim ve hain) kâfirlere arka çıkma. (Onlardan asla korkma ve bir şey umma; çünkü her şey Allah’ın elinde ve takdirindedir.)
-
28:87
(Bu Kur’an) Sana indirildikten sonra, sakın Seni Allah'ın ayetlerinden (ve hükümlerini yerine getirmekten çevirip) alıkoymalarına (fırsat tanıma). Sen (insanları) Rabbine çağır ve sakın müşriklerden olma (ki Allah mü’minlerin yegâne sahibi ve hamisidir).
-
28:88
Ve Allah ile beraber diğer bir ilaha tapma; (başkasına dua edip yalvarma!) Zira O'ndan başka ilah yoktur. O'nun yüzünden (Zatından) başka her şey helak olucudur. Hüküm O'nundur ve siz O'na döndürüleceksiniz.
-
Ankebut Suresi
-
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla
-
29:1
Elif, Lam, Mim.
-
29:2
(Yoksa) İnsanlar; sadece “iman ettik” demekle, (öyle) imtihana tâbi tutulmadan (ve sonunda yeterli ve geçerli puan almadan) bırakılacaklarını (ve kurtulacaklarını) mı (zan ve) hesap etmektedirler?
-
29:3
Yemin olsun (Biz) onlardan önceki (kavim)leri de (çeşitli) imtihan (kasıtlı, fitne ve belalar)dan geçirdik. (Böylece) Allah, kesinlikle (dininde ve davasında) sadıkları da bilecektir (bilmektedir) ve gerçekten yalancı sahtekârları da bilip (belirleyecektir.)
-
29:4
Yoksa (her türlü) kötülüğü yapıp (gizleyenler ve olduklarından başka türlü görünenler), Bizi (Allah’ı) atlatıp geçeceklerini (ve insanları sürekli aldatabileceklerini) mi sanıvermektedirler? Onlar ne kötü (ve yanlış bir) hüküm (ve kanaat) yürütmektedirler.
-
29:5
Her kim Allah’a kavuşmayı (O’nun va’adine ulaşmayı) umarsa, (acele etmesin) Allah’ın (tayin ve takdir ettiği) süresi gelmektedir. O (her şeyi) İşiten ve Bilendir.
-
29:6
(Hakk hâkim olsun, ülkemizde ve yeryüzünde Adalet Nizamı kurulsun diye) Kim cihad ederse, o ancak kendi nefsinin faydası için çaba göstermiştir. (Cihadın, adil devlet, izzet ve emniyet gibi dünyevi menfaatleri de; ebedi saadet ve cennet gibi uhrevi mükâfatları da kişinin kendi çıkarı gereğidir.) Allah âlemlerden Müstağnidir (hiç kimseye ve hiçbir şeye muhtaç değildir).