38. Sayfa

2. Cüz

  • 2:238

    Namazları ve (hele) orta (ikindi) namazını (şartlarına ve huzuruna dikkat ederek ve titizlik göstererek kılıp) koruyun ve Allah'a gönülden boyun eğiciler olarak (namaza) durun (içten bir saygınlık ve bağlılıkla Allah’a kulluk edin).

  • 2:239

    Eğer (bir tehlikeden) korkarsanız, (o vakit) yaya (yürür vaziyette) iken veya binek üzerinde (namazı vakti içinde) kılın. Güvenliğe eriştiğinizde ise, yine bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği gibi Allah'ı zikredin. (İbadetlerinizi Peygamberin gösterdiği şekilde yerine getirin.)

  • 2:240

    Sizden (birisi) ölüp de (geride dul) eşler bırakırsa; (bu zevcelerin halen oturdukları evlerinden) çıkarılmadan, bir yıla kadar yararlanmaları (ve geçimlerinin sağlanmaları) için vasiyette bulunsunlar. (Dul hanımlarını mahrum ve mağdur bırakmasınlar.) Ama onlar, (kendiliklerinden bu evlerden) çıkarlarsa, artık onların ma’ruf (meşru) olarak kendileri adına yaptıklarından dolayı size bir günah ve sorumluluk yoktur. Allah Güçlü ve Üstün olandır. Hüküm ve Hikmet sahibidir. [Not: Bu vasiyet, miras ayetiyle nesh edilip yeniden düzenlenmiştir.]

  • 2:241

    Boşanan (kadın)ların (iddet bekleme süresince) ma’ruf (örfe uygun) bir tarzda yararlanma (ve geçim pay)ları vardır. Bu, (günahtan) sakınanlar üzerinde bir hak ve farz olan bir görevdir. (Eğer boşanırlarken, karşılıklı rıza ile bir nafaka anlaşmasına varmışlarsa, hâkim tarafından verilen karara uyulmalıdır.) [Not: İddet; boşanan kadınların “Mecburi bekleme süresi” için kullanılır. Bu süre dolmadan, başkasıyla evlenmesi haramdır. 1- Boşanıp da hamile olmayan kadınların iddeti; 3 hayız görme ve temizlenme müddeti (100 gün) kadardır. 2- Kocası ölen kadınların iddeti -bekleme süresi- ise; a- Eğer gebe ise, doğum yapıncaya kadar geçen zamandır. b- Şayet gebe değillerse iddetleri 4 ay 10 gün (130 gün) olacaktır. 3- Hayızdan kesilmiş yaşlı kadınların iddeti ise 3 aydır.]

  • 2:242

    İşte akıl edip düşünesiniz (ve emirlerini yerine getiresiniz) diye Allah ayetlerini size böyle açıklayıp (öğretmektedir).

  • 2:243

    Şu binlerce kişi (oldukları halde cihaddan kaytarmak ve güya hayatlarını garantiye almak için), ölüm korkusuyla (vatan savunmasını bırakarak) yurtlarından çıkıp kaçanların durumunu görmedin mi? (Ne garipti!) Oysa Allah ‘ölün’ derse ölecekler, ‘yaşayın’ derse yaşayacaklar(dı ve her şey Allah’ın takdirindeydi). Allah insanoğluna fazıl (ihsan ve ikram) sahibiydi. Fakat insanların çoğu şükretmeyip nankörlük etmektedirler.

  • 2:244

    (Öyleyse Hakk hâkim olsun ve halk huzur bulsun diye) Allah yolunda çarpışıp savaşın ve bilin ki, şüphesiz Allah Semî’ (kalbî arzuları ve duaları işitendir), Alîm (her şeyi hakkıyla bilendir).

  • 2:245

    Kim Allah'a (O’nun rızası için muhtaç kullarına) güzel (ve manevi) bir borç verecek olursa (birikimini faizsiz devlet bankasına yatırırsa); bu (ahiret hazırlığı olan harcamaları) kat kat fazlasıyla kendisine (bir yatırım olarak) geri ödenecektir! Darlık veren de bolluk veren de Allah'tır. Siz (elbette) O'na döndürüleceksiniz.