-
Nûr Suresi
-
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla
-
24:1
(Bu Rabbiniz olarak) Bizim indirdiğimiz ve ondaki (hükümleri)ni farz kıldığımız bir suredir. İçinde, umulur ki öğüt alıp düşünürsünüz diye apaçık ayetler (size hayat ve huzur sağlayacak hükümler) indirdik.
-
24:2
Zina eden erkekle zina eden kadından her birine (öldürecek ve kırıp dökecek şiddetten ve tehlikeli bölgelerinden sakınarak derisine) yüz celde (ince çubuk) vurun. (Canilere ve zanilere hak ettikleri İlahi ve hukuki cezaları uygularken) Eğer Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, sakın ha, Allah’ın dini (hükümlerini tatbik) için, onlara acımanız (re’fet duygularınız) kabarmasın. Onlara uygulanan cezaya mü’minlerden bir topluluk da şahit olsun. [Not: Ancak bu cezaların tatbiki, zina olayını bizzat gören dört adil şahidin itirafını gerektirdiği, bunun da pratikte pek mümkün görülmediği için Kur'an; karısını suçlayan kocanın iddialarının doğru olduğuna dair dört sefer Allah adına yemin ettikten ve “eğer yalan söylüyorsam Allah'ın laneti üzerime olsun!” denildikten ve karşı taraf da aynı şekilde bu isnadı reddettikten sonra, hâkim tarafından boşanmalarını öngörmektedir.]
-
24:3
Zina eden (ve bundan tevbe edip vazgeçmeyen) erkek, zina eden (ve fuhşu alışkanlık haline getiren) ya da müşrik olan bir kadından başkasını nikâhlayamaz; (devamlı) zina eden kadını da (yine sürekli) zina eden ya da müşrik olan bir erkekten başkası nikâhlayamaz. (Bu ahlâksız ilişkiler, cahiliye âdetidir.) Bu (tür evlilikler), mü'minlere haram ve yasak edilmiştir.
-
24:4
İffetli ve namuskâr kadınlara (zina suçu iftirası) atıp da, sonra bu (iddiasını) dört şahit getirip (ispat edemeyenlere) seksen (ince) değnek vurun ve artık onların (mahkemelerde) şahitliğini de asla kabul etmeyin. Çünkü onlar fasık olan kimselerdir.
-
24:5
Ancak bundan (masum kadın ve erkeklere iftira atmaktan) sonra (samimiyetle) tevbe eden ve salihçe davranıp durumu düzeltenler hariç. Çünkü gerçekten Allah, Bağışlayandır, esirgeyip merhamet edendir.
-
24:6
Kendi eşlerine (zina isnadı) atan ve kendileri dışında (başka) şahitleri de bulunmayanlara gelince; işte bu durumda olanların her birinin şahitliği ise, dört defa “Allah şahittir ki” yemini ile (karı-koca her biri) kendisinin kesinlikle doğru söylediğini (ve asla zina işlemediğini söylemeleridir).
-
24:7
(Artık) Beşincisinde: Eğer yalancılardan ise, Allah’ın lanetinin mutlaka kendi üzerine olması(nı dileyip kabul etmeleridir).
-
24:8
(Bu sefer) Onun (kadının) da dört kere “Allah şahittir ki” şeklindeki yeminle, onun (kocasının) hiç şüphesiz yalan söyleyenlerden olduğuna dair şahitlik etmesi, kendisinden (zina için öngörülen) cezayı uzaklaştırıp kaldırıverir.
-
24:9
Kadının beşinci (yemini) ise, eğer o (kocası) doğru söylüyor ise, kesinlikle Allah'ın gazabının kendi üzerinde olması(nı kabul etmesi)dir. (Bundan sonra hâkim tarafından boşanmalarına hükmedilir.)
-
24:10
Eğer Allah'ın sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı ve Allah gerçekten tevbeleri kabul eden Hüküm (ve Hikmet) sahibi bulunmasaydı (yalan iddia ve iftiralardan dolayı helak olup gidecektiniz.) [Not: Bu tür iftira ve isnatları ortaya atanlar da, bunlara inanıp etrafa yayanlar da, Kur’an’da şiddetle ikaz edilmekte ve “şeytanın izinden giden askerleri” olarak yerilmektedir. Bu dedikoduların basın-yayın yoluyla ortaya atılması ise, bunun günahını ve sorumluluğunu katbekat arttırıverecektir.]