-
23:90
Doğrusu şu ki, Biz onlara Hakkı (Kur’an’ı ve Resulüllah’ı) getirdik, ancak onlar gerçekten yalancı (ve sorumluluktan kaçıcı) kimselerdir.
-
23:91
Allah, hiçbir çocuk edinmemiştir ve O'nunla birlikte hiçbir ilah yoktur; eğer olsaydı, o zaman her bir ilah elbette kendi yarattığıyla baş başa kalırdı ve (ilahlar) birbirlerine karşı üstünlük sağlamaya kalkışırdı (ve âlemler fesada uğrardı). Allah, onların nitelendiregeldiklerinden Yücedir.
-
23:92
(O Allah) Gaybı (görünmeyen âlemleri) ve müşahede edilebileni (görünen ve görüntülenen her şeyi eksiksiz olarak) Bilendir; onların ortak koştuklarından (ve yakışıksız sıfatlardan) Beridir (Münezzehtir) ve Yücedir.
-
23:93
(Ey Nebim!) De ki: “Rabbim, eğer onlara va'ad olunan (azab)ı mutlaka Bana göstereceksen,”
-
23:94
“Rabbim, bu durumda Beni zulmeden kavmin içinde bırakma” (diye dua edince);
-
23:95
(Allah:) “Gerçek şu ki Biz, onları tehdit ettiğimiz şeyi şüphesiz Sana gösterme gücüne sahibiz (zalimleri ve hainleri zelil, mücahit mü’minleri ise aziz edip sadıkları sevindireceğiz).”
-
23:96
(Şimdilik Sen) Kötülüğü en güzel olan (bir tarzla defedip) uzaklaştır; (saldırgan inkârcıların ve marazlı münafıkların acı ve alçaltıcı akıbetlerini seyret!) Biz, onların (Seni) nitelendiregeldikleri (asılsız ve uygunsuz şeyleri) en iyi bileniz.
-
23:97
Ve de ki: “Rabbim, şeytanların (ve şaşırtıcı şarlatanların) kışkırtmalarından Sana sığınıp (beni korumanı dilerim).”
-
23:98
“Ve onların (şeytanlaşmış insanların) Benim yanımda bulunmalarından (ve huzurumu bozmalarından) da Sana sığınırım Rabbim.”
-
23:99
Sonunda, onlardan birine ölüm geldiği zaman (yalvarıp) der ki: “Rabbim, (ne olur, lütfen) beni (hayata) geri çevirin. (Bir imtihan fırsatı daha verin.)”
-
23:100
“Ki, geride bıraktığım (dünya)da (terk edip yapmadığım) salih amellerde bulunayım.” Asla ve hayır! Çünkü gerçekten bu sadece (samimiyetsiz) bir sözdür ki, bunu da kendisi (ancak dara düşünce) söylemektedir. Onların önlerinde, (yeniden) diriltilip kaldırılacakları güne kadar (geri dönmekten alıkoyan) bir engel (berzah) vardır.
-
23:101
Böylece Sur'a üfürüldüğü zaman artık o gün (insanların) aralarında soylar-boylar (ırk ve nesep farklılıkları ve akrabalık bağları) kalmayacaktır ve birbirlerinin durumlarını soruşturamayacaklardır.
-
23:102
(Ahirette) Her kimin (ibadet ve hasenat) tartıları ağır gelirse, işte onlar ebedi kurtuluşa (ve cennet yurduna) ulaşacaklardır.
-
23:103
Kimin de (günah ve kötülükleri ziyade, hayırlı amel) tartıları ise hafif gelirse, kendilerini hüsrana düşürenler ve ebedi kalacakları cehenneme sürüklenenler, işte bunlardır.
-
23:104
Ateş, (cehennemin korkunç alevleri) onların yüzlerini yalayarak yakacak da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalacak (ve çaresiz kurtuluş için yalvarmaya başlayacaklardır).