-
24:44
Allah, gece ile gündüzü (sürekli ve sistemli şekilde) evirip çevirir. (Dünya’nın ve kâinatın düzenini, yaşama en uygun hale getirir ve bizzat yönetir.) Gerçekten bunlar basiret sahipleri için birer ibret ve delildir.
-
24:45
Allah, her canlıyı (yürüyen, yüzen, sürünen bütün hayvanları) sudan yarattı. (Suyu hayatın kaynağı, dayanağı ve devamı kıldı.) İşte bunlardan kimi karnı üzerinde sürünmekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde hareket etmektedir. Allah, dilediğini (ve dilediği şekilde ve en uygun biçimde) yaratır. Hiç şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir.
-
24:46
Andolsun Biz, (kullarımıza her konuda yararlı ve) açıklayıcı ayetler indirdik. Allah, dilediğini (Kur’an’ın izinden gideni) doğru yola hidayet edip (Hakka) yöneltir ve (hayra) iletir.
-
24:47
Onlar (bazı insanlar): “Allah'a ve Elçisine iman ettik ve itaat ettik” derler, (ama) sonra bunun ardından onlardan birtakımı (İslami şuur ve sorumluluktan) sırt çevirirler. (Aslında) Bunlar (önceden de tam ve sağlam) iman etmiş değildirler.
-
24:48
Aralarında hükmetmesi için Allah'a ve Resulüne (ve Onların ölçülerine ve öğretilerine uygun Adil bir Düzen’e) çağrıldıkları zaman, onlardan (sözde Müslümanlardan) bir fırka (Hakk’tan ayrılıp) tersine dönerler.
-
24:49
Eğer (bir konudaki) Hakk (Kur’ani hüküm) onların lehinde (rahatlarına ve menfaatlerine uygun biçimde) ise, ona boyun eğerek gelir (teslimiyet gösterir ve takva rolüne girişir)ler.
-
24:50
(Ama Kur’an’ın va’ad ettiği zaferden kuşku duyanların, Allah’ı ve Hakk davayı bırakıp dünyadaki zalim ve şeytani güçlere dayananların; acaba) Bunların kalplerinde hastalık mı var? Yoksa şüpheye (ve ümitsizliğe) mi kapıldılar? Veya, Allah’ın ve Elçisinin, kendilerine “hayf”=hükümde haksızlık ve vefasızlık yapacağından (ümit ve gayretlerini karşılıksız bırakacağından) mı korkup çekiniyorlar? (Oysa, Allah asla adaletsiz değildir.) Asıl zalim olan kendileridir!..
-
24:51
Aralarında hükmedip (karar vermesi) için Allah’a ve Elçisine (Kur’an ve Sünnet kaynaklı hükümlere ve düzene) çağrıldıkları zaman mü’min olanların sözü: “(Hay hay, başımız üstüne!) İşittik (kabul ve) itaat ettik” demeleridir. İşte ancak bunlar (ve böyle davrananlar) kurtuluşa ereceklerdir.
-
24:52
Kim (her konuda) Allah'a ve Resulüne itaat eder de (Kur’an-ı Kerim’i ve Peygamber Sünnetini ölçü alırsa) ve Allah'tan saygıyla korkup O'ndan (kahrına uğramaktan) sakınırsa, işte bunlar ‘başarı ve mutluluğa’ erecek kimselerdir.
-
24:53
(Ey Resulüm!) Eğer Sen onlara emrettiğin takdirde, (cihad için hemen sefere) çıkacaklarına dair (münafıklar) yeminlerinin olanca gücüyle Allah'a and içmektedirler. De ki: “Boşuna yemin etmeyin, (sizden istenen sadece) bilinen (örf üzere beklenen) bir itaattir. Allah, (bütün) yaptıklarınıza (en ince ayrıntılarına kadar) Habîr’dir.”