338. Sayfa

17. Cüz

  • 22:56

    اَلْمُلْكُ يَوْمَئِذٍ لِلّٰهِۜ يَحْكُمُ بَيْنَهُمْۜ فَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ ف۪ي جَنَّاتِ النَّع۪يمِ

    İşte o gün (mahşerde) mülk (hükümranlık), yalnızca Allah'ın (olduğu kesinlikle ortaya çıkacak)dır. O, (mü’min ve müstakim insanlarla, kâfir ve münafıklar) arasında hükmedip (kararını açıklayacaktır). Artık iman edip salih amellerde bulunanlar; nimetlerle donatılmış cennetler ortamında (sonsuz ve kusursuz mutluluğa ulaşacak)lardır.

  • 22:57

    وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا فَاُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ مُه۪ينٌ

    Kâfir olup ayetlerimizi yalanlayan (zulüm ve kötülüğe bulaşan) kimseler(e gelince); artık onlar için aşağılatıcı (ve bunaltıcı) bir azap vardır.

  • 22:58

    وَالَّذ۪ينَ هَاجَرُوا ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ ثُمَّ قُتِلُٓوا اَوْ مَاتُوا لَيَرْزُقَنَّهُمُ اللّٰهُ رِزْقًا حَسَنًاۜ وَاِنَّ اللّٰهَ لَهُوَ خَيْرُ الرَّازِق۪ينَ

    Allah yolunda hicret edip sonra öldürülenleri veya (bu gayret ve istikamet üzerindeyken) ölenleri ise; muhakkak Allah, onları güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır. Şüphesiz Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.

  • 22:59

    لَيُدْخِلَنَّهُمْ مُدْخَلًا يَرْضَوْنَهُۜ وَاِنَّ اللّٰهَ لَعَل۪يمٌ حَل۪يمٌ

    (Allah) Onları, kendisinden gerçekten hoşnut kalacakları bir yere (cennetlere) elbette sokacaktır. Şüphesiz Allah, her şeyi hakkıyla Bilendir, Halîm’dir (aceleci davranmayıp fırsat ve ruhsat tanıyandır).

  • 22:60

    ذٰلِكَۚ وَمَنْ عَاقَبَ بِمِثْلِ مَا عُوقِبَ بِه۪ ثُمَّ بُغِيَ عَلَيْهِ لَيَنْصُرَنَّهُ اللّٰهُۜ اِنَّ اللّٰهَ لَعَفُوٌّ غَفُورٌ

    İşte bu böyledir: Her kim kendisine yapılan haksızlığın benzeriyle (misliyle ve devlet eliyle) karşılık verirse (bu adalet gereği onun hakkıdır, ama) sonra (yine kendisinin) aleyhine azgınlık ve saldırıda bulunulursa, Allah mutlaka onun yardımcısıdır. Şüphesiz Allah Affedicidir, Bağışlayıcıdır.

  • 22:61

    ذٰلِكَ بِاَنَّ اللّٰهَ يُولِجُ الَّيْلَ فِي النَّهَارِ وَيُولِجُ النَّهَارَ فِي الَّيْلِ وَاَنَّ اللّٰهَ سَم۪يعٌ بَص۪يرٌ

    İşte böyle; çünkü Allah, geceyi gündüze bağlayıp katmaktadır ve gündüzü geceye bağlayıp-katmaktadır. (Güneş sisteminin ve bütün galaksilerin muhteşem deveranını ve dünyadaki mükemmel yaşam ortamını bizzat Allah yaratıp kontrolünde tutmaktadır.) Şüphesiz Allah, (her şeyi en ince ayrıntılarıyla) İşitendir, Görendir (varlıklara görme, işitme, idrak etme duygusunu Bağışlayandır).

  • 22:62

    ذٰلِكَ بِاَنَّ اللّٰهَ هُوَ الْحَقُّ وَاَنَّ مَا يَدْعُونَ مِنْ دُونِه۪ هُوَ الْبَاطِلُ وَاَنَّ اللّٰهَ هُوَ الْعَلِيُّ الْكَب۪يرُ

    Bu böyledir; Çünkü Allah (CC), O Hakkın ta Kendisidir. (Zamanlar, olaylar ve şartlar O’nun kudretinden, takdirinden, hükmünden ve hikmetinden hiçbir şey değiştirmediği için... Hâşâ; bozulmaktan, yıpranmaktan, yanılmaktan, çaresiz ve yetersiz kalmaktan münezzeh bulunduğu içindir ki Allah Hakk’tır.) O’ndan başka yalvarılan (ve tapınılan)lar ise bâtıl (yanlış ve yararsız olup boşa çıkacak)dır. Gerçekten Allah en Yüce ve en Büyük olandır.

  • 22:63

    اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ اَنْزَلَ مِنَ السَّمَٓاءِ مَٓاءًۘ فَتُصْبِحُ الْاَرْضُ مُخْضَرَّةًۜ اِنَّ اللّٰهَ لَط۪يفٌ خَب۪يرٌۚ

    Görmedin mi, Allah gökten su indirip (yağmurları yağdırdı da), böylece yeryüzü yemyeşil donatıldı. Şüphesiz Allah, (her şeyin incelik ve gizliliklerini bilen) Lütfedici (Lâtif olandır), her şeyden Haberdardır.

  • 22:64

    لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ وَاِنَّ اللّٰهَ لَهُوَ الْغَنِيُّ الْحَم۪يدُ۟

    Göklerde ve yerde her ne varsa O'nun (mülkü ve mahlûkatıdır). Şüphesiz Allah Ğaniy’dir. (Hiçbir şeye ihtiyaç duymayandır); Hamîd’dir (hakkıyla övülmeye layık olandır).