-
22:6
İşte böyle (bütün bunlar gösterir ki); şüphesiz Allah, O Hakkın ta Kendisidir ve şüphesiz O ölüleri diriltir ve gerçekten O her şeye güç yetirendir.
-
22:7
Gerçek şu ki, kıyamet saati yaklaşarak gelmektedir, onda şüphe yoktur. Ve mutlaka Allah kabirlerde olanların (hepsini) diriltecektir.
-
22:8
İnsanlardan kimi, hiçbir (gerçekçi ve geçerli) bilgisi, hidayet edici ve haklı yolu gösterici (bir delili) ve aydınlatıcı bir kitabı (nur ve huzur verici kaynak bir eseri) bulunmaksızın Allah hakkında (boşuna) mücadele edip çekişmektedir.
-
22:9
(Böyleleri insanları) Allah'ın yolundan saptırmak amacıyla; 'gururla salınıp-kasılarak' yanını büküp çevirmekte (hainlik ve cahillikle hareket etmektedir). Dünyada (her türlü) rezillik onun içindir, kıyamet günü de yakıcı azabı ona tattırıvereceğiz.
-
22:10
“(Ey insan!) İşte bu (ahiret azabı) iki elinle yapıp (önden) gönderdiklerindir.” Zira Allah kullarına asla haksızlık edici değildir (diyeceğiz.)
-
22:11
İnsanlardan kimi de (Dinin tamamına sahip çıkmayıp, rahatına ve menfaatine uygun tarafından ve) bir ucundan (tutarak ve tam inanmayarak) Allah’a ibadet etmektedir. Eğer, (Allah’ın takdir ve taksiminden ve Kur’an’ın hükümlerinden) kendisine hayır(lı ve yararlı gördüğü bir şey) dokunursa, bununla tatmin (ve razı) olup (teslimiyet gösterir). Yok eğer kendisine (sıkıntı verecek ve sorumluluk yükleyecek) bir fitne (kaza, bela ve hastalık) isabet ederse, (zor ve zahmetli bir emir gelse ve imtihandan geçirilse, hemen) yüzüstü dönmektedir. (Allah’ın emrini ve kaderini bilmezlikten gelir. Nefsi bahanelerle hizmet ve mesuliyetten kaçıverir. Bu gibileri,) Dünyayı da ahireti de kaybetmiştir. İşte bu, (en büyük) ziyan ve en açık hüsran (demektir).
-
22:12
(Böylesi gafiller) Allah’tan başka, (bir de) kendilerine ne zararı ne de yararı dokunmayacak şeylere (kendileri gibi aciz ve çaresiz kimselere) yalvarıp dua etmektedirler. İşte bu, çok derin (ve çirkin) bir sapkınlık (halidir.)
-
22:13
Veya (tutup) zararı, faydasından daha yakın olana (dahi) tapınıp yakarıverirler. (Halbuki güvendiği ve medet beklediği o kimse) Ne kötü bir yardım edici ve ne kötü bir sahiptir!.. (Ki kendisine bağladığı insanları Allah’ın yolundan ve davasından etmektedir.)
-
22:14
Şüphesiz ki Allah, (gerçekten ve samimiyetle) iman edip (güzel ahlâk, doğruluk, namaz, oruç, zekât ve cihad gibi) salih amel işleyenleri, altından ırmaklar (ve havuzlu şelaleler) akan cennetlere yerleştirecektir. Çünkü Allah, her istediğini (hikmet ve adaletle) yapıverendir.
-
22:15
Her kim Allah’ın ona (Hakka davet ve istikamet yolundaki sebat ve sadakat ehli kuluna) ne dünyada ne de ahirette asla yardım etmeyeceğini (başarıya eriştirmeyeceğini, zafer ve galibiyet vermeyeceğini) sanıyor (ve savunuyorsa, kesinlikle aldanıyor ve şeytani karakterinden böyle söylüyor.) Hele göğe (darağacı gibi) bir araç uzatsın (ve ipi boynuna taksın), sonra (ayaklarını yerden) kesiversin de baksın (bakalım, ruhundaki nifaktan dolayı) kurduğu tuzak içindeki öfkesini giderebilecek mi? (Halbuki hainler ve kâfirler çatlasa da, Allah elçilerini muvaffak, dinini ise hükümran kılıverecektir.)