298. Sayfa

15. Cüz

  • 18:46

    (Sizin beğenip böbürlendiğiniz) Mal ve çocuklar, (sadece) dünya hayatının geçici ve çekici-süsü (konumundadır); asıl sürekli (bâki kalacak ve yarar sağlayacak) olan 'salih davranışlar' ise, Rabbinin katında sevap bakımından daha hayırlıdır, ümit ve temenni edilecek (yüksek makamlar) bakımından da daha hayırlıdır.

  • 18:47

    (Kıyamette) Dağları (yerinden söküp) yürüteceğimiz gün, yeri çırılçıplak (dümdüz olmuş) görürsün (de şaşırıp kalırsın, artık) onları (bütün insanları haşredip) bir arada toplamışız da, içlerinden hiçbirini dışarıda bırakmamışızdır.

  • 18:48

    (Ahirette insanlar) Sıra sıra saflar halinde Senin Rabbinin (huzuruna) arz olunacaklardır (ve onlara şöyle buyrulacaktır): “Andolsun, sizi ilk defa yarattığımız gibi (şimdi tekrar diriltilip) Bize gelmiş oldunuz. Fakat siz, Bizim size bir kavuşma-zamanı tespit etmediğimizi sanmıştınız (değil mi?)

  • 18:49

    (Herkesin önlerine bütün amellerinin kayıtlı olduğu) Kitap konulmuştur; artık suçlu-günahkârların, onda (amel dosyasında kayıtlı) olanlardan dolayı dehşetle-korkuya kapıldıklarını göreceksin. “Eyvahlar bize, bu kitaba ne oluyor ki, küçük büyük bırakmayıp her şeyi sayıp-döküyor?” diye (pişmanlık göstereceklerdir. Bütün) yapıp-ettiklerini (önlerinde) hazır bulacaklar (ve şaşkınlık geçireceklerdir.) Rabbin hiç kimseye (ve hiçbir şekilde) zulmetmeyendir.

  • 18:50

    Hani meleklere: “Adem’e secde edin” demiştik de, İblis’in dışında (diğerleri) secde etmişlerdi. O (ise) cinnlerdendi, böylelikle Rabbinin emrinden dışarı çıkıp (isyana yönelmişti). Bu durumda (hâlâ) Beni bırakıp onu ve soyunu veliler mi edineceksiniz? Oysa onlar sizin düşmanlarınızdır. (İnsi ve cinni şeytanların peşine takılmak) Zalimler için ne kadar kötü bir (tercihtir ve Allah’ın himayesini şeytanın vesvesesiyle) değiştirmedir.

  • 18:51

    Göklerin ve yerin yaratılışında da, (insan neslinin) kendi nefislerinin yaratılışında da Ben onları (melekleri, cinnleri, şeytanileri ve hiç kimseyi) şahit tutmadım (ve yardım almadım). Ben, (güç ve kudret sahibi sandığınız o) saptırıcıları (şeytani odakları, kendilerine dayanıp) destek sağlayıcı takviye güç edinmeye de (asla ihtiyaç duymayanımdır).

  • 18:52

    (Allah ahirette kâfirlere:) "Benim ortaklarım sandığınız (ve himayesine sığındığınız) şeyleri (ve süper güç zannettiklerinizi) nida edip çağırın (bakalım!)" diyeceği gün; işte hemen onları davet ve dua edip çağıracaklardır ama onlar, kendilerine cevap ulaştıramayacaklardır. Biz onların aralarında (öyle derin) bir uçurum koyduk (ki asla birbirlerine yardımcı olamayacaklardır.)

  • 18:53

    (Mücrim ve münkir kullar) Suçlu-günahkârlar (böylece kahredici) ateşi görmüşlerdir, artık kendilerinin de orayı boylayacaklarını sezmişlerdir; ancak ondan bir çıkış ve kaçış yolu da bulamayacaklardır.