255. Sayfa

13. Cüz

  • 14:6

    (Hani) Bir zaman (Hz.) Musa da kavmine şöyle demişti: "Allah'ın üzerinizdeki nimetlerini hatırlayın; ki bir vakit O sizi Firavun ailesinden (ve zorba sülalesinden) kurtarmıştı; öyle ki onlar sizi en dayanılmaz işkencelere uğratıyor, kadınlarınızı sağ bırakıp erkek çocuklarınızı boğazlıyorlardı. Bunda sizin için Rabbinizden büyük bir bela (imtihan) vardı. (Böylece sabrınız ve sadakatiniz denenmekteydi.)

  • 14:7

    Ve yine bir vakit Rabbiniz şöyle ilan edip duyurmuştu ve buyurmuştu: “Andolsun eğer şükrederseniz gerçekten size (nimetlerimi) artırıveririm ve andolsun, eğer nankörlük ederseniz, şüphesiz Benim azabım pek şiddetlidir.”

  • 14:8

    (Buna dayanarak) Musa demişti ki: "Siz ve yeryüzündekilerin hepsi eğer inkâr ve nankörlük edecek olsanız bile (Allah’a zerre zarar erişmeyecektir), şüphesiz Allah hiçbir şeye muhtaç değildir, övülmeye ve hamdedilmeye layık olan HAMÎD'dir."

  • 14:9

    Sizden öncekilerin, Nuh kavminin, Ad ve Semud ile onlardan sonra gelenlerin haberi size ulaşmadı mı? Ki onları (sayılarını ve yaşayışlarını) Allah'tan başkası bilmez. Elçileri onlara apaçık delillerle geldiklerinde, ellerini ağızlarına götürüp (öfkelerinden parmaklarını ısırarak) dediler ki: "Biz sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeyleri (İlahi hüküm ve haberleri kesinlikle) inkâr ediyoruz ve bizi kendisine çağırdığınız şeyden de gerçekten kuşku verici bir tereddüt içindeyiz."

  • 14:10

    Resulleri onlara dedi ki: "(Varlığı ve harika yaratışları açık olan Yüce) Allah hakkında mı şüphe (ediyorsunuz)? O, gökleri ve yeri (ve aralarındaki her şeyi) yaratandır; O sizi, günahlarınızı bağışlamak için davet etmekte ve sizi adı konulmuş bir süreye kadar ertelemektedir." (Hâlâ akıl edip inanmıyor musunuz?) Dediler ki: "Siz, bizim benzerimiz olan birer beşerden başkası değilsiniz. Siz (herhalde) bizi, babalarımızın taptıklarından (tutageldikleri yoldan) çevirip-engellemek istiyorsunuz, öyleyse bize apaçık bir delil getirin."