-
13:35
(İşte) Takva sahiplerine va’ad edilen cennetin misali (şöyledir); onun altından ırmaklar (ve şelaleler) akmakta, yemişleri ve gölgelikleri (havuzlu bahçeleri ve çiçekleri) sürekli (huzur ve mutluluk sunmaktadır). Bu (Allah’tan) korkup (küfür, zulüm ve kötülükten) sakınanların (kutlu) sonudur, inkâr edenlerin sonu ise ateştir (azaptır).
-
13:36
(Ey Resulüm!) Kendilerine kitap verdiklerimiz(den iz'an ve insaf ehli bazı kimseler), Sana indirilen (Kur’an) dolayısıyla sevinip ferahlık (ve gönül rahatlığı) duymaktadırlar; fakat (İslam’ın aleyhinde birleşen) gruplardan (şeytani hizip-parti ve oluşumlarından), Onun (Kur’an ayetlerinin) bir kısmını inkâr edenler de vardır. De ki: "Ben, yalnızca Allah'a kulluk yapmak ve O'na asla ortak koşmamakla emrolundum. Ben ancak O'na dua ve davet ederim ve son dönüşüm O'nadır."
-
13:37
İşte böylece Biz Onu (Kur'an'ı) Arapça bir hüküm (ve hikmet Kitabı) olarak indirdik. Andolsun, Sana gelen bu ilimden sonra, eğer onların (müşriklerin ve münafıkların) hevâ (istek ve tutku)larına uyacak (ve Kur'ani hükümlerin bir kısmını bırakacak) olursan, (artık) Senin için Allah'tan; ne bir yardımcı-dost, ne bir koruyucu bulunacaktır.
-
13:38
Kesinlikle, Senden önce de elçiler gönderdik, onlara da eşler ve çocuklar verdik. (Zaten) Allah'ın izni olmaksızın (hiç)bir elçiye herhangi bir ayeti (mucizeyi) getirmesi olacak iş değildir. Her ecel (her varlığın hayat serüveni ve belirlenmiş süresi) için bir kitap (yazılmış ve karar kılınmış bir kader kaydı) vardır.
-
13:39
Allah (bu yazılanlardan), dilediğini (değiştirip silerek) ortadan kaldırır ve (istediğini de yerinde) bırakır. Kitabın anası (ezeli takdir, tayin ve tanzim programının aslı) ise O'nun katındadır.
-
13:40
Onlara (azap cinsinden) va’ad ettiklerimizden bir kısmını Sana göstersek de, veya (bundan önce) Senin hayatına son versek de; (zalimler ve hainler asla kurtulacak değildir. Ey Resulüm!) Sana düşen sadece tebliğ ve davettir. Hesap görmek Bize aittir.
-
13:41
(Müşrikler) Onlar görmüyorlar mı ki, gerçekten Biz (kudret ve irademizle) Arz’a gelip (yerküreye müdahale ediyor) ve onu çevresinden eksiltiyoruz. (Dünya’mızın kutuplardan itibaren her geçen yıl, biraz daha daraltıldığı yeni fark edilen bilimsel bir tespittir.) Allah (dilediği gibi) hükmeder. O’nun hükmünün peşine düşecek (ve iptal edip değiştirecek) yoktur. Ve O, hesabı pek çabuk bitirendir.
-
13:42
Bunlardan önceki (zalim)ler de (mü’minlere) tuzak kurmuşlar (şeytanca hile ve hesaplar yapmışlar)dı. Fakat bütün tuzaklar Allah’ındır. (Allah kâfirlerin oyunlarını boşa çıkaracaktır.) Allah herkesin ne yaptığını ve ne kazandığını çok iyi bilir. Ve pek yakında (o zalimler) akıbet yurdunun (kutlu ve mutlu sonucun) kimin olacağını (izzet ve iktidarın kime kalacağını) bilecek (ve görecek)lerdir.