-
12:23
Evinde kalmakta olduğu kadın, (Züleyha güya evlatlık aldıkları Yusuf’a âşık olup şehvet dürtüsüyle) onun nefsinden murad almaya kalkışmış ve kapıları sımsıkı kapatarak: "Arzularım senin içindir, haydi gelsene!" diye çağırmıştı. (Yusuf ise: “Bu ahlâksız teklifinden) Allah'a sığınırım. Çünkü o (senin kocan) benim mürebbim-sahiplik edenim (olan değerli şahıstır), yerimi güzel tutmuş bana iyi davranmıştır. Gerçek şu ki, zalimler (asla iflah olmaz ve) kurtuluşa ulaşmazlar" diyerek (karşı çıkmıştı. Ve zaten bu nedenle Ahzâb 37 ve 40. ayetlerde evlatlık olayı yasaklanmıştır).
-
12:24
Andolsun kadın onu çok arzulamıştı, -eğer Rabbinin (zinayı yasaklayan) kesin kanıt (bürhan)ını (ve vicdanına doğan uyarı ilhamlarını) görmeseydi- o da (Yusuf da) onu arzulamış (ve kalbi ona kaymıştı). Böylelikle Biz ondan kötülüğü ve fuhşu geri çevirmek için (ona duyarlılık bağışlamıştık). Çünkü o, muhlis kullarımızdandı.
-
12:25
(Bu arada Hz. Yusuf'la Züleyha) İkisi de kapıya doğru koşmuşlardı. Kadın onun gömleğini arkadan çekip yırtmıştı. (Tam) Kapının yanında kadının efendisiyle karşılaşmışlardı. Kadın (kendi ayıbını kapatmak için kocasına): "Ailene kötülük isteyenin, zindana atılmaktan veya acı bir azaptan başka cezası ne olabilir?" diyerek (Hz. Yusuf'u suçlamaya başlamıştı).
-
12:26
(Yusuf) Dedi ki: "Hayır, onun kendisi benden murad almaya çalıştı. (Yakalanınca da suçu bana yıktı.” Orada misafir bulunan) Kadının (Züleyha’nın) yakınlarından bir (hanımın bebeği mucize olarak dile gelip) görgü tanığı (gibi) şöyle şahitlik yaptı: "Eğer onun gömleği ön taraftan yırtılmışsa bu durumda kadın doğruyu söylemiştir, kendisi (Yusuf) ise yalan konuşmaktadır."
-
12:27
"Yok eğer onun gömleği arkadan çekilip-yırtılmışsa, bu durumda kadın yalan söylemiştir ve kendisi (Yusuf) doğruyu konuşanlardan (sadıklardan)dır." (Bunun üzerine dikkatle araştırılıp bakıldı.)
-
12:28
Onun (Hz. Yusuf'un) gömleğinin arkadan çekilip-yırtıldığını gördüğü zaman (kocası karısına): "Doğrusu, bu sizin (saray ve sosyete ehli kadınlar olarak şehvet) tuzağınız ve hilekârlığınızdır. Gerçekten sizin düzenbazlığınız büyük (bir beladır)" diyerek (zahiren şerefini kurtarmaya ve karısının azgınlık ve hayâsızlığının üstünü kapatmaya çalışmıştı).
-
12:29
(Aziz:) “Ey Yusuf, sen bundan (bu kadından ve bu olaydan) uzak dur (ve unut!” diye uyarmış, karısına ise:) “Sen de bu günahın sebebiyle (benden özür) bağışlanma dile; doğrusu sen kabahat işleyenlerden oldun! (Böylece olay kapansın. Hz. Yusuf da, bu suçu işlemiş gibi zindana atılsın ki, herkes öyle sanıp şerefimiz kurtarılsın...” şeklinde örtbas etmeye çalışmıştı.)
-
12:30
Şehirde (birtakım) kadınlar: "Aziz (Vezir)'in karısı kendi uşağının nefsinden murad almak istiyormuş. Öyle ki (şehvet tutkulu) sevgi onun bağrına sinip oturmuş... Biz doğrusu onu açıkça bir sapkınlık içinde görüyoruz" diyerek (dedikodu yapmaktalardı).