230. Sayfa

12. Cüz

  • 11:82

    Böylece vaktâki emrimiz (ve takdir saatimiz) geldiğinde (o ahlâksız sapkınların ülkelerini ve düzenlerini) altını üstüne çevirdik (çeviririz) ve üstlerine balçıktan (ve farklı maddelerden) pişirilip (son şekli verilmiş ve) istif edilmiş (kurşun gibi) taşlar yağdırıverdik.

  • 11:83

    (Bu azap taşlarını) Rabbin katında belirli biçimlere sokulup (kime isabet edeceği ayarlanıp) damgalanmış (sanki füze, roket ve mermiler misali hazırlanmış) olarak (gönderdik ve sapkın zalimleri mahvu perişan ettik). Bu (ve benzeri felaketler her asırdaki) zalimlerden (ve eşcinsellik gibi rezaletleri tasvip ve teşvik eden hükümetlerden) de uzak değildir.

  • 11:84

    Medyen (halkına da) kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik. Onlara:) “Ey kavmim! (Sadece) Allah'a ibadet ediniz (ve her emrini yerine getiriniz) ki, O'ndan başka ilahınız yoktur. Ölçüyü ve tartıyı eksik tutmayın; gerçekten sizi bir hayır (bolluk ve refah) içinde (gaflette) görüyorum. Doğrusu sizi çepeçevre kuşatacak olan bir günün azabından korkuyorum” demişti.

  • 11:85

    (Ayrıca) “Ey kavmim! Adaleti gözeterek, ölçü ve tartıyı tam ve düzgün yapın. İnsanların hakkını (eşyasını) değerinden düşürüp eksilterek çalmayın, (kimseyi aldatmayın) yeryüzünde bozguncular olarak (haksızlık ve bedavacılık yaparak) fesat çıkarmayın” (diye uyarıvermişti).

  • 11:86

    (Hz. Şuayb) "Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz, Allah'ın (size kâr olarak bakiye) bıraktığı (helâl işlerden olan kazanç) sizin için daha hayırlıdır. (Eğer sözlerimi tutmazsanız) Ben, sizin üzerinizde bir gözetleyici (muhafız) değilim."

  • 11:87

    (Alay ederek) Dediler ki: "Ey Şuayb, atalarımızın taptığı şeyleri terk etmemizi, ya da mallarımız konusunda dilediğimiz gibi davranmaktan vazgeçmemizi, senin namazın mı emrediyor? Çünkü sen, gerçekte yumuşak huylu, aklı başında (reşid bir adam)sın. (Bizimle uğraşmazsan iyi edersin.)[Not: Demek ki, kılınan namaz; insana her türlü küfre ve kötülüğe karşı çıkma ve bu uğurda Allah için sıkıntılara katlanma şuuru ve sorumluluğu kazandırmalıdır. Aksi halde âdet halinde taklidi bir uygulama olmaktan öteye geçmeyecektir.]

  • 11:88

    (Şuayb) Dedi ki: “Ey kavmim görüşünüz nedir söyler misiniz? Ya ben Rabbimden apaçık bir belge üzerinde bulunuyorsam ve O da beni Kendisinden güzel bir (manevi) rızık (iman ve irfan) ile rızıklandırmışsa? Ben, size yasakladığım durumlardan (sakınmayarak) ve size muhalefet ettiğim (hususları kendim yaparak, tutarsız bir konuma düşmek) istemiyorum. Benim istediğim, gücüm oranında yalnızca ıslah etmektir. Benim başarım ise ancak Allah iledir (O’nun yardımı sayesindedir); ben O'na tevekkül ettim, (her halde ve sadece) içtenlikle O'na yönelip-dönerim.”