-
10:89
(Allah da Musa’ya) Dedi ki: "İkinizin duası kabul olundu. Öyleyse dosdoğru yolda devam edin ve bilgisizlerin (hak ve hukuk bilmezlerin) yoluna uymayın."
-
10:90
(Ardından) Biz, İsrailoğullarını denizden geçirdik; Firavun ve askerleri ise azgınlıkla ve düşmanlıkla (hemen) peşlerine düştü. (Derken sular) Onu boğacak düzeye erişince (Firavun çaresizce): “İsrailoğullarının kendisine inandığı (İlahtan) başka İlah olmadığına inandım ve ben de Müslümanlardanım” demeye (başladı).
-
10:91
(Aklın başına) Şimdi (geldi), öyle mi? Oysa sen önceleri (inkâr ve) isyan edip başkaldırmıştın ve bozgunculuk çıkaranlardandın.
-
10:92
Bugün ise, senden sonrakilere bir ayet (tarihi bir belge, ibret) olman için senin bedenini (denizin dibine batmaktan) kurtaracağız (asırlar sonrasında herkese cesedini göstereceğiz). Gerçekten insanların çoğu, Bizim ayetlerimizden (Kur’an’daki hikmetlerden ve kâinattaki harika sanat eserlerimizden maalesef gafildirler ve) habersizdirler. (Evet, bir mucize olarak bu ayet aynen gerçekleşmiştir; asırlar sonra bulunan Firavun’un mumyasız cesedi hâlâ İngiltere’de Londra British Museum özel bölümde sergilenmektedir.)
-
10:93
Andolsun (ardından) Biz İsrailoğullarını, hoşlarına gidecek güzel bir yerde yerleştirdik ve temiz şeylerden kendilerine rızık(lar) verdik. Kendilerine ilim gelinceye (kitap ve peygamber gönderilinceye) kadar ihtilafa-anlaşmazlığa düşmemişler, (bâtıl ve bozuk hayat sistemi üzerinde uyuşagelmişlerdi.) Şüphesiz Rabbin, aralarında anlaşmazlığa düştükleri şey konusunda kıyamet günü hükmünü verecektir.
-
10:94
(Ey Resulüm!) Eğer Sana indirdiğimizden (ve geçmiş peygamberlerin hayat hikâyelerinden) kuşkudaysan (ve şayet bunların Rahmani mi şeytani mi olduğu konusunda şüphe duyuyorsan), Senden önce kitabı (Tevrat’ı) okuyanlara (Yahudi ve Hristiyanların âlim ve insaflı takımına) sor. Andolsun ki, Rabbinden Sana Hakk ve gerçek gelmiştir, şu halde sakın kuşkuya kapılanlardan olmayasın!
-
10:95
Ve sakın Allah'ın ayetlerini yalanlayanlardan (hükümlerini gereksiz ve geçersiz sayanlardan) da olma; yoksa hüsrana uğrayanlardan olup kalırsın.
-
10:96
Gerçek şu ki, (küfür ve zulümleri yüzünden) Rabbinin (azap) kelimesi üzerlerinde hak olanlar, onlar (asla) inanmayacaklar (ve İslam’a teslim olmayacaklar)dır.
-
10:97
Onlara her (türlü) ayet (ve mucize) getirilse bile, acı azabı görünceye kadar (inkâr ve isyan içinde bocalayacaklardır).