-
8:62
Ve eğer onlar (düşmanlar) Seni aldatmak ve hile yapmak isterlerse, şüphesiz Allah Sana yeterlidir. O Seni yardımıyla ve mü’minlerle te’yid edip destekledi (ve destekleyecektir).
-
8:63
Ve (bak) onların (Hakk çağrıya uyanların) kalplerini uzlaştırıp birbirlerine bağladı. Şayet Sen, yeryüzündekilerin tümünü harcasaydın bile, onların (birbirlerine düşman tarafların) kalplerini kaynaştıramazdın. Ama Allah, aralarını bulup onları uzlaştırdı. Çünkü O, Üstün ve Güçlü olandır, Hüküm ve Hikmet sahibidir.
-
8:64
Ey Nebi(m), Sana ve Seni izleyen (tâbi olup rehber edinen) mü'minlere (her hususta) Allah kâfidir. (Allah’ın koruyup desteklediğine hiç kimse zarar veremeyecektir.)
-
8:65
Ey Nebi(m, hesap edilmeyen tehlikeleri önlemek, muhtemel sıkıntı ve saldırıları engellemek üzere) mü’minleri savaşa hazırlıklı olmaya (sürekli ve sistemli olarak) teşvik et. Sizden sabırlı (eğitimli, kararlı ve cesur) yirmi kişi(lik özel bir ekip oluşursa,) iki yüz kâfire galip gelirler. Sizden (sadık ve sağlam) yüz kişi(lik özel bir birlik hazırlanırsa; bunlar, iman sözleşmesindeki taahhütlerini unutanlardan; yani Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar ile) küfre sapanlardan bin kişiye galip gelirler. Bu, onların (Kur’an davetini ve akıbetlerini düşünmeyen) kavrayışı kıt ve anlayışsız bir toplum olmaları nedeniyledir.
-
8:66
Şimdi, Allah sizden (yükünüzü) hafifletti ve sizde bir zaaf olduğunu bildi(ği için sayı oranını değiştirdi. Artık) Sizden yüz sabırlı (kişi) bulunursa, (onların) iki yüzünü bozguna uğratabilir; eğer sizden bin (kişi) olursa, Allah'ın izniyle (onların) iki binini yener. Allah, sabredenlerle beraberdir.
-
8:67
Hiçbir peygambere, yeryüzünde kesin bir zafer kazanıncaya (ve duruma hâkim oluncaya) kadar, (düşmanlarından) esirler alması (ve onları diyet karşılığı bırakması) yakışmaz. Siz dünyanın geçici yararını istiyorsunuz. Oysa Allah (size dünyada zafer ve izzeti ve asıl) ahiret (saadetini) istemektedir. Allah, Üstün ve Güçlüdür, Hüküm ve Hikmet sahibidir.
-
8:68
Eğer Allah'ın geçmişte bir yazması (takdir buyurup bağışlaması) olmasaydı, (esirleri bırakıp fidye olarak) alıverdiğiniz (menfaate) karşılık size gerçekten büyük bir azap dokunuverecekti.
-
8:69
Artık (savaşta galip gelip) ganimet olarak elde ettiklerinizden (yetkililerce size pay olarak verilenlerden) helâl ve temiz olarak yiyin ve (ganimette hilekârlık ve haksızlık yapma konusunda) Allah'tan korkup (nankörlük ve kötülükten) sakınıverin. Şüphesiz Allah Bağışlayandır, Esirgeyendir.