-
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla
-
74:2
(Artık) Kalk da uyarıver! (Yakın çevrenden başlayarak insanları İslam'a davet ederek, inanmayanları başlarına geleceklerle korkut ve Kur’ani gerçekleri açıklamak üzere uğraş ve yorul.)
-
74:3
Sadece Rabbini tekbir edip yücelt! (Ve O’nun İlahi sıfatlarını anlatıp duyur.)
-
74:4
(Bu tebliğ vazifesini yaparken de) Elbiseni, (bineğini, çevreni, dış görünüş ve halini daima) tertemiz tut! (Aleyhinde konuşacak ve bahane arayacak tipleri böylelikle sustur!)
-
74:5
(Her çeşit zahiri kirden) Pislikten ve çirkinlikten (şirkten, kötülükten, menfaatperestlikten, kalbi ve beyni çürümüş tiplerden ve sistemlerden hicret ederek) kaçınıp uzak dur! (Haksızlık ve ahlâksızlıkta inat edenlerle, hakikat aşkına Sana biat ve itaat edenleri tanıyıp ayırmaya bak; cahiliye toplumundan ayrı ve farklı bir cemaat ve çekirdek kadro oluştur!..)
-
74:6
(Ey Nebim! Sakın karşılığında) “Daha fazla istekte bulunmak (ve başa kakmak) için iyilik yapma!” (Yaptığın hizmeti, çektiğin zahmeti ve yüklendiğin külfeti; “bunları başkaları yapamaz, kimse altından kalkamaz, bu iyiliklerimin karşılığı bulunmaz” diye, ibadet ve iyilikleri gözünde büyütme, insanlara minnet etme, onlara sıkıntı verme, az bir şey verip, karşılığında çok şey istemek, Dinen ve vicdanen ne kadar uygundur?!)
-
74:7
(Ey Nebiyyi Zişan!) Rabbin için sabret. (Ki; çok zor, zahmetli ve uzun vadeli bir imtihan sürecine girmiş oluyorsun, kâinat çapında önemli ve azametli bir inkılâp dönemine erişmiş ve kutsal elçilik görevine getirilmiş bulunuyorsun. Bütün düşman çevrelere ve şeytani güçlere karşı en büyük dayanağın ve kuvvet kaynağın, sabır, metanet ve dirayettir. İşte bu yüzden Allah yolundaki sıkıntılara göğüs gerip dayanıver ki, zafere ve Rıza-i İlahi’ye ulaşmanın yegâne çaresi ve reçetesi budur.)
-
74:8
Çünkü o boruya (Sur'a) üfürüldüğü zaman (kıyamet koptuğu ve tekrar diriltilip insanların mahşere koştuğu süreç anlatılmaktadır),
-
74:9
İşte o gün, çok zorlu bir gün (olacaktır);
-
74:10
(Ve hele) Kâfirler içinse (kıyamet ve mahşer) hiç kolay değildir. (Bunu başlarına gelince anlayacaklardır.)
-
74:11
(Ey Nebim!) Kendisini tek olarak (ve yapayalnız) yarattığım (kabirde de tek başına bırakacağım şu adamı) Bana bırak;
-
74:12
Ki Ben ona, 'alabildiğine geniş kapsamlı bir mal' (servet kılıp) lütfettim.
-
74:13
Göz önünde (çevresinde) hazır (mutluluk kaynağı) çocuklar (verdim).
-
74:14
Ve sayısız imkân ve fırsatları önüne serdim.
-
74:15
Sonra, daha da arttırmam için tamah eder (doyumsuz istekler dilenirdi).
-
74:16
Hayır (bu tıynetteki kimse rahmetime layık değildir); çünkü o, Bizim ayetlerimize karşı "kesin bir inatçı ve itirazcı” kesilmiştir.
-
74:17
(Artık) Onu alabildiğine sarp bir yokuşa süreceğim. (Hidayet ve inayetime ulaşmayı zorlaştırıvereceğim.)
-
74:18
Çünkü o (azıtmış kişiler ve onun gibiler) kesinlikle, düşündü taşındı ve (Kur’an’a ve vicdanına ters) bir ölçü ve düzen (tayin ve) takdir edip (uydurdu).
-
74:19
Katlolup kahrolası, nasıl da (bozuk ve bâtıl) bir ölçü (ve ayar) koydu!?
-
74:20
Sonra o boynu kopası (Allah’ın hükmü kendisine hatırlatılmasına rağmen hâlâ) nasıl (böyle İslamiyet’e ve insaniyete aykırı) bir ölçü-düzen koyup (savundu)!?
-
74:21
Sonra (kendisini Hakka ve hayra çağıran Nebime ve davetçiye şöyle yukarıdan kibirle) bir baktı.
-
74:22
Sonra kaşlarını çattı ve yüzünü ekşitip (kalktı).
-
74:23
Sonra da sırt çevirip (uzaklaştı) ve büyüklük taslayıp (müstekbir tavrı takındı).
-
74:24
Ardından; "Bu sadece, (eskiden beri birbirine) 'aktarılarak öğrenilen' bir büyüdür" diyerek (Peygamberin davetini hafife aldı).
-
74:25
"Bu, (uydurulmuş) bir beşer sözünden başkası değildir" (diyerek imandan kaçındı).
-
74:26
Ben de onu, cehenneme sürükleyip-atacağım.
-
74:27
Cehennem (sakar) nedir, Sen bilir misin? (Anlatayım.)
-
74:28
(O, insanları) Ne (öldürüp) ortadan kaldırır, ne de (serbest) bırakır. (Kâfirler ve zalimleri sürekli azapla kıvrandırır.)
-
74:29
(O cehennem, inkârcı ve nankör) Beşere delicesine susamıştır. (Hiç durmadan derileri yakıp kavurmaktadır.)
-
74:30
Onun üzerinde on dokuz (âmir melek) vardır.
-
74:31
Biz o ateşin görevli memurlarını meleklerden başkasını kılmadık. Ve onların sayısını inkâr edenler için yalnızca bir fitne (konusu) yaptık ki; kendilerine kitap verilenler, şüpheden kurtulup kesin ve yakîn bilgiye varsın, iman edenlerin de imanları artsın; kendilerine kitap verilenler ve iman edenler (böylece) kuşkuya kapılmasın. Kalplerinde bir hastalık olanlar ile kâfirler de şöyle desin: "Allah, bu (gereksiz) örnekle neyi anlatmak istiyor ki?” İşte Allah, dilediğini böyle şaşırtıp-saptırır, dilediğini böyle hidayete erdirir. Rabbinin (çok farklı hizmetlerle görevli milyarlarca manevi-melek-enerji) ordularını Kendisinden başka (hiç kimsenin) bilip (kavraması mümkün olmayacaktır). Bu (anlattıklarımız) ise, beşer (insan) için sadece bir zikir (öğüt ve hatırlatmadır).
-
74:32
Hayır; (kâfirlerin iddiası boşunadır) andolsun Ay'a,
-
74:33
(Sürekli) Dönüp geldiği zaman geceye (karanlığa),
-
74:34
Ağardığı zaman sabaha (ki),
-
74:35
Gerçekten o (kıyamet, mahşer ve cehennem), büyük (musibet)lerden biri (konumundadır, ama insanlar hâlâ bu uyarıları ciddiye almamaktadır).
-
74:36
(Bütün bunlar) Beşer (insan) için bir uyarıdır.
-
74:37
(Kur'an) Sizden (iyilik, ibadet ve hizmet yolunda gayret edip) ileri geçmek isteyenlerle, (tembellik edip) geride kalmak isteyenleri (uyaran ve ayıran bir Kitaptır).
-
74:38
Çünkü herkes kendi kazandığı karşılığı (serbest kalmak ve sonsuz huzura kavuşmak üzere) rehin alınmış (bir tutsak)tır. (Ancak hesabını doğru vermekle ve ahiret için ciddi hazırlık görmekle kendisini kurtaracaktır.)
-
74:39
Yalnız ve sadece Ashab-ı Yemin (itaat, sadakat ve cihad ehli) hariç; (onlar sıkıntıya uğramayacaklardır.)
-
74:40
(Ki) Onlar cennetler içinde birbirlerine soracaklardır;
-
74:41
(Şu mücrim, münkir ve münafık takımından) Suçlu-günahkâr utanmazlara (sesleneceklerdir):
-
74:42
"Sizi şu yakıcı ateşe (sair cehennemine) ve azaba sürükleyen sebep nedir?"
-
74:43
(Onlar ise) "Biz (doğru dürüst) namaz kılanlardan (ve okuduğumuz Fatiha’da Rabbimize verdiğimiz sözlerde duranlardan) değildik" [Not: Örneğin; beş vakit namazda okuduğumuz Fatiha’da, günde 40 sefer: “Ya Rabbi, ğadabına uğrayan Siyonist Yahudi merkezlerin ve dalâlete kayan ve her türlü ahlâksızlığı resmen mübah sayan Haçlı Avrupa Birliği’nin ve benzeri bütün kâfir ve zalimlerin ve bunların işbirlikçi takipçilerinin peşine gitmeyeceğiz” dediğimiz halde; namazın dışında tam tersine hareket eder, Batılılara imrenir, bâtıl zihniyetleri desteklerdik.]
-
74:44
“Yoksulları da (ihtiyaçlarını giderecek ve hayatlarını onurlu ve huzurlu geçirecek şekilde) yedirmez (ve giydirmez)dik. (Ülkede bunu temin edecek adil ve asil bir düzen için gayret göstermezdik.)”
-
74:45
“Bâtıl şeylere (ve boş heveslere) dalanlarla birlikte (hareket ederdik ve boş işlere) dalıp-kapılıp giderdik.”
-
74:46
“Din (hesap ve ceza) gününü yalan sayıp (ahireti önemsemezdik, yaptıklarımızın yanımıza kâr kalacağını zannederdik).”
-
74:47
"Sonunda yakîn (kesin bir gerçek olan ölüm) gelip bizi bitirdi (ecel bizi gafil yakalayıverdi)."
-
74:48
Fakat, artık (sahte) şefaat edicilerin (bâtıl düzenlerin ve zalim merkezlerin destekçisi şeyhlerin ve hoca efendilerin) şefaat (va’ad)leri onlara hiçbir yarar sağlamayacaktır.
-
74:49
Buna rağmen, bunlara ne oluyor ki hâlâ öğütten yüz çevirip duruyorlar?
-
74:50
Gerçekten onlar, aynen ürkmüş yaban eşekleri gibi (davranıyorlar),
-
74:51
Sanki arslandan korkup-kaçmışlar (da, bu yüzden hiçbir çağrıyı duymuyorlar, dinlemiyorlar).
-
74:52
Hayır; doğrusu (bu kâfirlerin) her biri, kendisine (mucize gibi) açılmış sahifelerin gelip verilmesini isteyip (bekliyorlar).
-
74:53
Bilakis; onlar ahiretten gerçekten korkmuyorlar.
-
74:54
Hayır, doğrusu (şu ki), O (Kur'an) elbette bir öğüttür.
-
74:55
Artık kim dilerse, Ondan öğüt alıp-düşünür.
-
74:56
(Ve tabi insanlar hidayete ve istikamete yönelmedikçe ve) Allah dilemedikçe onlar öğüt almazlar; (oysa) takvanın sahibi (korkulmaya layık ve ehil olan) O'dur, mağfiretin sahibi (insanı bağışlamaya ehil ve yetkin olan da) O'dur.