-
47:18
Artık onlar (inkârcılar ve münafıklar, va’ad edilen hezimet) saatinin kendilerine apansız gelmesinden başkasını mı gözlüyorlar? İşte onun (Mehdiyet ve kıyametin bazı alâmet ve) işaretleri (gerçekten) gelmeye (bile) başlamıştır. Fakat (bu acı ve alçaltıcı an) kendilerine geldikten sonra öğüt alıp düşünmeleri onlara neyi sağlayacaktır?
-
47:18
فَهَلْ يَنْظُرُونَ اِلَّا السَّاعَةَ اَنْ تَأْتِيَهُمْ بَغْتَةًۚ فَقَدْ جَٓاءَ اَشْرَاطُهَاۚ فَاَنّٰى لَهُمْ اِذَا جَٓاءَتْهُمْ ذِكْرٰيهُمْ
Artık onlar (inkârcılar ve münafıklar, va’ad edilen hezimet) saatinin kendilerine apansız gelmesinden başkasını mı gözlüyorlar? İşte onun (Mehdiyet ve kıyametin bazı alâmet ve) işaretleri (gerçekten) gelmeye (bile) başlamıştır. Fakat (bu acı ve alçaltıcı an) kendilerine geldikten sonra öğüt alıp düşünmeleri onlara neyi sağlayacaktır?
-
47:18
فَهَلْ يَنْظُرُونَ اِلَّا السَّاعَةَ اَنْ تَأْتِيَهُمْ بَغْتَةًۚ فَقَدْ جَٓاءَ اَشْرَاطُهَاۚ فَاَنّٰى لَهُمْ اِذَا جَٓاءَتْهُمْ ذِكْرٰيهُمْ