-
38:44
"Ve eline bir deste (ekin sapı) al, onunla (hanımına bir kere) vur ve böylece andını bozmuş olma" (diyerek yemin kefaretini kolaylaştırdık). Gerçekten, Biz onu (Eyyub'u) sabredici bulduk. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a) yönelip-dönen biriydi. (Hep Rabbine sığınırdı.) [Not: Yıllar süren hastalık ve darlık sırasında, Hz. Eyyub’un, hizmetinden usanıp sızlanan hanımına kızıp, ona 100 sopa vuracağına dair yemin lafı ağzından çıkmıştı. Bu ayetle hafif ve nahif (zayıf) olan 100 buğday sapını bağlayıp, eşine bir tane vurmasıyla bu yemininden kurtulacağı hatırlatılmıştı. Böylece tüm Müslümanlara da bu tür cezalarda bir kolaylık yolu açılmıştı.]
-
38:44
وَخُذْ بِيَدِكَ ضِغْثًا فَاضْرِبْ بِه۪ وَلَا تَحْنَثْۜ اِنَّا وَجَدْنَاهُ صَابِرًاۜ نِعْمَ الْعَبْدُۜ اِنَّهُٓ اَوَّابٌ
"Ve eline bir deste (ekin sapı) al, onunla (hanımına bir kere) vur ve böylece andını bozmuş olma" (diyerek yemin kefaretini kolaylaştırdık). Gerçekten, Biz onu (Eyyub'u) sabredici bulduk. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a) yönelip-dönen biriydi. (Hep Rabbine sığınırdı.) [Not: Yıllar süren hastalık ve darlık sırasında, Hz. Eyyub’un, hizmetinden usanıp sızlanan hanımına kızıp, ona 100 sopa vuracağına dair yemin lafı ağzından çıkmıştı. Bu ayetle hafif ve nahif (zayıf) olan 100 buğday sapını bağlayıp, eşine bir tane vurmasıyla bu yemininden kurtulacağı hatırlatılmıştı. Böylece tüm Müslümanlara da bu tür cezalarda bir kolaylık yolu açılmıştı.]
-
38:44
وَخُذْ بِيَدِكَ ضِغْثًا فَاضْرِبْ بِه۪ وَلَا تَحْنَثْۜ اِنَّا وَجَدْنَاهُ صَابِرًاۜ نِعْمَ الْعَبْدُۜ اِنَّهُٓ اَوَّابٌ