-
38:31
Hani ona; akşama yakın, bir ayağını tırnağı üstüne dikip (toprağı kazıyan), öbür üç ayağıyla da yerin (üzerinde çalımlı) duran, yağız (pahalı ve soylu koşu) atları bağışlanmıştı.
-
38:31
اِذْ عُرِضَ عَلَيْهِ بِالْعَشِيِّ الصَّافِنَاتُ الْجِيَادُۙ
Hani ona; akşama yakın, bir ayağını tırnağı üstüne dikip (toprağı kazıyan), öbür üç ayağıyla da yerin (üzerinde çalımlı) duran, yağız (pahalı ve soylu koşu) atları bağışlanmıştı.
-
38:31
اِذْ عُرِضَ عَلَيْهِ بِالْعَشِيِّ الصَّافِنَاتُ الْجِيَادُۙ