-
20:96
(Samiri) Dedi ki: “Ben onların görmediklerini (manevi ve nurani görevlileri veya Dinin temel dengelerini) gördüm, böylece elçinin (vahiy getiren meleğin veya Musa Nebi’nin) izinden (öğretilerinden) bir avuç (bir miktar) alıp (içine) atıverince (veya; Elçinin tebliğ ettiği Dinin bir kısmını gereksiz görüp atıl hale getirince, Din özelliğini yitirmeye ve buzağı böğürüp ses vermeye başladı); böylelikle nefsim bana bunu hoşa giden (bir şey) gösterip (yaptırdı).”
-
20:96
قَالَ بَصُرْتُ بِمَا لَمْ يَبْصُرُوا بِه۪ فَقَبَضْتُ قَبْضَةً مِنْ اَثَرِ الرَّسُولِ فَنَبَذْتُهَا وَكَذٰلِكَ سَوَّلَتْ ل۪ي نَفْس۪ي
(Samiri) Dedi ki: “Ben onların görmediklerini (manevi ve nurani görevlileri veya Dinin temel dengelerini) gördüm, böylece elçinin (vahiy getiren meleğin veya Musa Nebi’nin) izinden (öğretilerinden) bir avuç (bir miktar) alıp (içine) atıverince (veya; Elçinin tebliğ ettiği Dinin bir kısmını gereksiz görüp atıl hale getirince, Din özelliğini yitirmeye ve buzağı böğürüp ses vermeye başladı); böylelikle nefsim bana bunu hoşa giden (bir şey) gösterip (yaptırdı).”
-
20:96
قَالَ بَصُرْتُ بِمَا لَمْ يَبْصُرُوا بِه۪ فَقَبَضْتُ قَبْضَةً مِنْ اَثَرِ الرَّسُولِ فَنَبَذْتُهَا وَكَذٰلِكَ سَوَّلَتْ ل۪ي نَفْس۪ي