-
18:42
(Derken) Onun (gafil ve nankör kişinin) ürünleri (afetlerle) kuşatılıverdi. Artık o, (bağının bakımı) uğrunda harcadıklarına karşı avuçlarını (esefle) ovuşturuyordu. (Çünkü) O (bağın) çardakları yıkılmış durumdaydı, (ve artık) kendisi de şöyle diyordu: “Keşke Rabbime hiç kimseyi (ve hiçbir şeyi) ortak koşmasaydım! (Ve nankörlük yapmasaydım!)”
-
18:42
وَاُح۪يطَ بِثَمَرِه۪ فَاَصْبَحَ يُقَلِّبُ كَفَّيْهِ عَلٰى مَٓا اَنْفَقَ ف۪يهَا وَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلٰى عُرُوشِهَا وَيَقُولُ يَا لَيْتَن۪ي لَمْ اُشْرِكْ بِرَبّ۪ٓي اَحَدًا
(Derken) Onun (gafil ve nankör kişinin) ürünleri (afetlerle) kuşatılıverdi. Artık o, (bağının bakımı) uğrunda harcadıklarına karşı avuçlarını (esefle) ovuşturuyordu. (Çünkü) O (bağın) çardakları yıkılmış durumdaydı, (ve artık) kendisi de şöyle diyordu: “Keşke Rabbime hiç kimseyi (ve hiçbir şeyi) ortak koşmasaydım! (Ve nankörlük yapmasaydım!)”
-
18:42
وَاُح۪يطَ بِثَمَرِه۪ فَاَصْبَحَ يُقَلِّبُ كَفَّيْهِ عَلٰى مَٓا اَنْفَقَ ف۪يهَا وَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلٰى عُرُوشِهَا وَيَقُولُ يَا لَيْتَن۪ي لَمْ اُشْرِكْ بِرَبّ۪ٓي اَحَدًا