-
18:14
Onların kalplerini rabıta ile (sağlam münasebet ve muhabbetle Hakka) bağlayıp güçlü ve metanetli kılmıştık. (Kâfir ve zalim Kralın önünde) Kalkıp dediler ki: “Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir. Biz O’ndan başkasını İlah diye çağırmayız (ve sizin bâtıl yollarınıza uymayız. Şayet öyle yaparsak) gerçekten saçmalamış ve sapıtmış oluruz!” (Böylece Kralın ve adamlarının şaşkınlık ve sapkınlık içinde olduklarını vurguluyorlardı.)
-
18:14
وَرَبَطْنَا عَلٰى قُلُوبِهِمْ اِذْ قَامُوا فَقَالُوا رَبُّنَا رَبُّ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ لَنْ نَدْعُوَ۬ا مِنْ دُونِه۪ٓ اِلٰهًا لَقَدْ قُلْنَٓا اِذًا شَطَطًا
Onların kalplerini rabıta ile (sağlam münasebet ve muhabbetle Hakka) bağlayıp güçlü ve metanetli kılmıştık. (Kâfir ve zalim Kralın önünde) Kalkıp dediler ki: “Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir. Biz O’ndan başkasını İlah diye çağırmayız (ve sizin bâtıl yollarınıza uymayız. Şayet öyle yaparsak) gerçekten saçmalamış ve sapıtmış oluruz!” (Böylece Kralın ve adamlarının şaşkınlık ve sapkınlık içinde olduklarını vurguluyorlardı.)
-
18:14
وَرَبَطْنَا عَلٰى قُلُوبِهِمْ اِذْ قَامُوا فَقَالُوا رَبُّنَا رَبُّ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ لَنْ نَدْعُوَ۬ا مِنْ دُونِه۪ٓ اِلٰهًا لَقَدْ قُلْنَٓا اِذًا شَطَطًا