-
12:19
(Derken) Bir yolcu-kafilesi gelmiş, sucularını, (kuyuya su almak için) göndermişlerdi. O da kovasını sarkıtınca; “Hey müjde, bu bir erkek çocuk!” demişti. Ve onu (kuyudan çıkarıp) ‘ticaret konusu bir mal’ olarak tutup saklayıvermişlerdi. Oysa Allah yapmakta olduklarını (ve bu işin nereye varacağını) Bilendi. (Çünkü onlara gereken en yakın yerleşim merkezine haber vermekti.)
-
12:19
وَجَٓاءَتْ سَيَّارَةٌ فَاَرْسَلُوا وَارِدَهُمْ فَاَدْلٰى دَلْوَهُۜ قَالَ يَا بُشْرٰى هٰذَا غُلَامٌۜ وَاَسَرُّوهُ بِضَاعَةًۜ وَاللّٰهُ عَل۪يمٌ بِمَا يَعْمَلُونَ
(Derken) Bir yolcu-kafilesi gelmiş, sucularını, (kuyuya su almak için) göndermişlerdi. O da kovasını sarkıtınca; “Hey müjde, bu bir erkek çocuk!” demişti. Ve onu (kuyudan çıkarıp) ‘ticaret konusu bir mal’ olarak tutup saklayıvermişlerdi. Oysa Allah yapmakta olduklarını (ve bu işin nereye varacağını) Bilendi. (Çünkü onlara gereken en yakın yerleşim merkezine haber vermekti.)
-
12:19
وَجَٓاءَتْ سَيَّارَةٌ فَاَرْسَلُوا وَارِدَهُمْ فَاَدْلٰى دَلْوَهُۜ قَالَ يَا بُشْرٰى هٰذَا غُلَامٌۜ وَاَسَرُّوهُ بِضَاعَةًۜ وَاللّٰهُ عَل۪يمٌ بِمَا يَعْمَلُونَ